Yargı Kararları

BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI BİR NEDEN OLMADAN İŞVERENCE SÜRESİNDEN ÖNCE FESHİ

SAYILAR

Esas No : 2021/12285
Karar No : 2022/532
Tarihi : 18.01.2022
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/11 -6096 S. TBK/438
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : lBELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI BİR NEDEN OLMADAN İŞVERENCE SÜRESİNDEN ÖNCE FESHİ lBAKİYE SÜRE ÜCRETİNDE İNDİRİMİN ESASLARI lBAKİYE SÜRE ÜCRETİNDEN YENİ İŞİNDEN ELDE ETTİĞİ GELİRİN İNDİRİLMESİNİN GEREKTİĞİ

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/11
6096 S. TBK/438

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2021/12285
Karar No. 2022/532
Tarihi: 18.01.2022

lBELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI BİR NEDEN OLMADAN İŞVERENCE SÜRESİNDEN ÖNCE FESHİ
lBAKİYE SÜRE ÜCRETİNDE İNDİRİMİN ESASLARI
lBAKİYE SÜRE ÜCRETİNDEN YENİ İŞİNDEN ELDE ETTİĞİ GELİRİN İNDİRİLMESİNİN GEREKTİĞİ

ÖZETİ: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 438 maddesinin birinci fıkrasında; “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı Kanun'un 438 maddesinin ikinci fıkrasında ise; belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu kapsamda; işçinin, başka bir işten elde ettiği gelir, bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılmalı, işin yapılmaması ve işyerine gidip gelinmemesi sebebiyle işçi tarafından yapılmayan giderler de belirlenerek (işçinin kendi arabası ile gidip gelmesi, toplu taşıma ile gidip gelmesi gibi) indirim yapılmalıdır. Kural olarak; bu şartlar araştırılmadan belli bir oran üzerinden indirim yapılması mümkün değildir Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları bu doğrultudadır. (Bkz. 9HD. 24.09.2019 tarih 2016/34034 E, 2019/16615 K)

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi ve davalı vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/01/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat Cemal Cihan Talay ile karşı taraf adına vekili Avukat Başak Berberoğlu geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile 01.06.2017-01.06.2018 tarihleri arasında geçerli belirli süreli iş sözleşmesi imzaladığını, başlangıçtan itibaren 11.500,00 ABD Doları ücret karşılığında pilot olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin işverence 19.09.2017 tarihinde süresinden önce feshedildiğini beyanla cezai şart, ihbar tazminatı ve bakiye süre ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirket ile dava dışı Emair Havacılık arasında 03.10.2016 tarihli Uçak İşletme Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca davacı, davalı ve dava dışı Emair Havacılık arasında 03.10.2016 tarihli “Müşteri-İşleten-Pilot Arasında Ücret ve Diğer Hakların Ödenmesine ilişkin Sözleşme ve Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmenin 7’nci maddesi uyarınca işletme sözleşmesi sona erdiğinde davacı ile imzalanan tüm sözleşmelerin de tazminatsız olarak sona erdiğini, davacının pilot olarak görev yaptığı uçağın devredilmesi nedeniyle de sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraflar vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Belirli süreli iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmaksızın süresinden önce işveren tarafından sona erdirilmesinin hukuki sonuçları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 438. maddesinde düzenlenmiştir.
 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 438 maddesinin birinci fıkrasında; “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı Kanun'un 438 maddesinin ikinci fıkrasında ise; belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu kapsamda; işçinin, başka bir işten elde ettiği gelir, bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılmalı, işin yapılmaması ve işyerine gidip gelinmemesi sebebiyle işçi tarafından yapılmayan giderler de belirlenerek (işçinin kendi arabası ile gidip gelmesi, toplu taşıma ile gidip gelmesi gibi) indirim yapılmalıdır. Kural olarak; bu şartlar araştırılmadan belli bir oran üzerinden indirim yapılması mümkün değildir Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları bu doğrultudadır. ( Bkz. 9HD. 24.09.2019 tarih 2016/34034 E, 2019/16615 K)
  Somut olayda hükme esas alınan hesap raporuna göre feshin gerçekleştiği 19.09.2017 tarihi ile sözleşmede belirtilen sürenin sonu olan 01.06.2018 tarihi arasındaki süre için bakiye süre ücreti alacağı hesaplanmış; fesihten sonra davacının gelir elde etmekten çekindiğine veya çalışmayarak tasarruf ettiğine dair bir delil bulunmadığı gerekçesiyle bu bakımdan indirim yapılmadan bakiye süre ücreti hesaplanmış ise de dosyada mübrez davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Dökümü belgesi, sigortalı işe giriş belgeleri ile T.Garanti Bankası Bahçeşehir Şubesi 9079582 numaralı banka hesabına ilişkin hesap ekstresinden, davacının 12.10.2017 tarihi itibari ile dava dışı 1146791 işyeri sicil numaralı dava dışı işveren nezdinde çalışmaya başladığı ve davacıya dava dışı işverence ödemeler yapıldığının anlaşılmış olup bu hususlar değerlendirilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.