Yargı Kararları

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN BENZER OLAYLARDA KESİN NİTELİKTE KARARLARI ARASINDA UYUŞMAZLIK BULUNMAS

SAYILAR

Esas No : 2020/2654
Karar No : 2020/8391
Tarihi : 17/09/2020
İlgili Kanun/Madde : 5235 S. AYİDMK/35
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN BENZER OLAYLARDA KESİN NİTELİKTE KARARLARI ARASINDA UYUŞMAZLIK BULUNMASI l BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ YOLU l UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE BAŞVURABİLMEK İÇİN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARININ KESİN HÜKÜMLE SONUÇLANMIŞ OLMASININ GEREKTİĞİ

Tam Metin

İlgili Kanun/ Madde
5235 S. AYİDMK/35

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

Esas No. 2020/2654 
Karar No. 2020/8391
Tarihi: 17/09/2020

l BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN BENZER OLAYLARDA KESİN NİTELİKTE KARARLARI ARASINDA UYUŞMAZLIK BULUNMASI
l BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ YOLU
l UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE BAŞVURABİLMEK İÇİN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARININ KESİN HÜKÜMLE SONUÇLANMIŞ OLMASININ GEREKTİĞİ

ÖZETİ: Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
Bölge adliye mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.
Bu açıklamalar ışığında belirtmek gerekir ki, uyuşmazlığın giderilmesi yoluna başvurulabilmesi için bölge adliye mahkemesi kararlarının kesin hükümle sonuçlanmış olması gerekmektedir.

I. BAŞVURU
Başvurucu avukat tarafından sunulan dilekçe ile özetle; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2713 E. 2019/316 K., Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/614 E. 2019/1203 K., Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2018/1941 E. 2019/264 K. sayılı kararlarında “geçerli fesih savunmasını ispat yükü olan davalı işverence feshe neden olan olaylarla davacı işçinin bağlantısının somutlaştırılıp isnat edilen eylemin davacı işçiye has kişiselleştirilmediği, bir kısım işçilerin mağazanın kapalı olduğuna ilişkin noter tespitinin değerlendirilmediği anlaşılmakla, mahkemece işyerinde işin yapılmasını engellemekten dolayı Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyası ve feshe ilişkin tüm belgelerin dosya içerisinde ve UYAP dosya içeriğinde bulunmadığı ve bunların getirilerek ve değerlendirilerek ve lüzumu halinde ceza soruşturması ve kovuşturması sonucu beklenerek, gerekirse tanıklar daha ayrıntılı olarak yeniden dinlenerek davacı işçinin lehindeki ve aleyhindeki tüm deliller değerlendirilerek karar verilmelidir. İlk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı yasanın 353/1-a.6 hükmü gereğince kaldırılmasına…” denildiğini, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2018/2918 E. 2019/666 K., Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2018/2793 E. 2019/576 K. sayılı kararlarında “dosya kapsamına göre fesih gerekçesi yapılan eylemlere davacının katılımı konusunda somut bir belirlemenin bulunmadığı ve bu noktada delillerin tam olarak toplanıp değerlendirilmediği görülmektedir. Öncelikle iş yerinde işin yapılmasını engellemekten Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyası ve ekleri ile feshe ilişkin tüm belgeler, kamera kayıtları, fotoğraflar, disiplin kurulu dosyası getirtilmeli ve değerlendirilmelidir. Bu noktada soruşturma sonucu ve ceza davası açılmışsa sonucu beklenmelidir. Davacının Soruşturma konusu eylemlere iştirak edip etmediği ve boyutu belirlenmelidir. Bu noktada gerekirse tanıklar tekrar dinlenmelidir. Bundan sonra feshin geçersizliği talebi hakkında karar verilmelidir. İlk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı yasanın 353/1-a.6 hükmü gereğince kaldırılmasına…’ denildiğini, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1022 E. 2020/23 K. kararında “davacı davranışının işveren yönünden haklı fesih nedeni olacağı ve işverenin süresi içinde haklı nedene dayanarak iş akdini feshettiği anlaşılmakla mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.” denildiğini, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/766 E. 2019/1123 K. kararında “fesih nedeninin davacının, mağazanın çalışmaya kapatılarak önünde eylem yapılmasına dayalı olduğu, bu durumun başlı başına işveren yönünden haklı fesih nedeni niteliğinde bulunduğu ve işverence süresi içinde, haklı nedene dayalı olarak feshin gerçekleştirildiği, kararın netice itibariyle isabetli olduğu….” denildiğini, belirtilen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, 8. Hukuk Dairesi, 7. Hukuk Dairesi kararlarının aynı doğrultuda olan kararlar olduğunu ancak uyuşmazlığın giderilmesini gerektiren karar olan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu kararın yeni bir karar olduğunu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinde vekil olarak dosyada bulundukları bu dosyada vermiş olduğu karar ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, 8. Hukuk Dairesi ve 7. Hukuk Dairesi kararları arasında açık bir uyuşmazlık yaratıldığını, işe iade istemli açılan davalara karşı ilgili BAM dairelerince verilen kararlar kesin olduğundan taraflarınca temyiz de edilemediğini, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi vermiş olduğu bu karar ile diğer daireler ile uyuşmayan bir karar verdiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 10/06/2020 tarih ve 2020/3 sayılı kararı ile;
“…Bu kapsamda; Talep eden Avukat Tuncay ERKUŞ daireler arasında içtihat farklılığını iddia etmiş ise de; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2018/2918 Esas, 2019/2793 Esas, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1941,2019/614 sayılı dosyalarında uyuşmazlığın eksik inceleme nedeni ile esastan çözümlenmeyerek HMK'nın 353/1-a-6 Maddesi kapsamında yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk derece Mahkemesine gönderildiği Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/1022 esas sayılı dosyasında ise uyuşmazlık esastan çözülmüş olup, istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b maddesi gereği esastan reddine karar verdiği derdest davalar ile kesin hükme bağlanmış davalar arasında görüş uyuşmazlığına söz edilemeyeceğinden talebin reddine karar verilmiştir. 
Yukarıda açıklanan nedenlerle Başkanlar kurulunda yapılan görüşme ve değerlendirmeler sonucunda uyuşmazlık bulunmadığına dair görüş ve gerekçe benimsenmekte olup, yapılan oylamada 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkamelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 35/3. maddesi anlamında uyuşmazlık olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir. 
KARAR: 
1- Avukat Tuncay ERKUŞ'un 12/02/2020 tarihli Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, 8. Hukuk Dairesi, 9. Hukuk Dairesi ve 14. Hukuk Daireleri arasında oluşan içtihat aykırılığının giderilmesi talepli dilekçesi kapsamında; 7. Hukuk Dairesi, 8. Hukuk Dairesi, 9. Hukuk Dairesi ve 14. Hukuk Dairelerinin vermiş olduğu kararlarda 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkamelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 35/3. maddesi anlamında görüş ayrılığınınbulunmadığına, 
2- Karardan bir suretin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi, 8. Hukuk Dairesi, 9. Hukuk Dairesi ve 14. Hukuk Dairesi ile talepte bulunanabildirilmesine, 
3- Kararın ve eklerinin gereğinin takdir ve ifası için Yüksek Yargıtay 22. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine”
Oy birliği ile karar verilmiştir.
III. BAŞVURU KONUSU GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİNİN 2019/1022-2020/23 E.K. SAYILI KARARI
Başvuru konusu dosyada iş sözleşmesi feshedilen davacı tarafından açılmış olan işe iade davasının ilk derece mahkemesince reddedilmesi sonrasında davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin belirtilen tarih ve sayılı kararı ile;
“Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İş Kanunu'nun 25. maddesi gereğince haklı nedenle iş akdini fesih işlemi gerçekleştiren işveren, ispat kuralları gereğince feshin haklı nedene dayandığını ispat külfeti altındadır.
Somut olayda, her ne kadar davacı tarafça feshin haklı nedene dayanmadığı iddia edilmiş ise de, dosya kapsamındaki belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, resmi tutanakla sabit olduğu üzere, davacının da çalışanı olduğu iş yerinin, işçiler tarafından çalışma saatinde kapatılıp, iş yeri önünde eylemler gerçekleştirildiği, eylem yapan işçiler arasında davacının da bulunduğunun sabit olduğu, işyeri ve eylemlerin niteliği dikkate alındığında, her ne sebeple yapılmış olur ise olsun, davacı davranışının doğruluk ve bağlılığa uymayacağı, bu duruma göre, davacı davranışının işveren yönünden haklı fesih nedeni olacağı ve işverenin süresi içinde haklı nedene dayanarak iş akdini feshettiği anlaşılmakla mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.     
Yukarıdaki açıklamalar ışığında dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Viranşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/276 Esas, 2019/156 Karar sayılı ve 11/02/2019 tarihli ilamına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE”
Kesin olarak karar verilmiştir.
IV. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
Uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin 7, 8 ve 9. Hukuk Dairesi kararlarında ise özetle HMK 353/1-a-6 maddesi gereği işe iade talebinin değerlendirilebilmesi noktasında toplanması gereken deliller toplanmadan ve hiç değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi nedenleriyle sair istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
V. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
Bölge adliye mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.
Bu açıklamalar ışığında belirtmek gerekir ki, uyuşmazlığın giderilmesi yoluna başvurulabilmesi için bölge adliye mahkemesi kararlarının kesin hükümle sonuçlanmış olması gerekmektedir. Bununla birlikte başvurucunun talebine konu kararlar incelendiğinde uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu dosyalarda, toplanması gereken deliller toplanmadan ve hiç değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı ve henüz yargılamaların derdest olduğu anlaşılmaktadır. Kesin hükümle sonuçlanmış kararlar ile henüz derdest olan davalar bakımından uyuşmazlığın giderilmesi imkanı bulunmamaktadır.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
VI. SONUÇ
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 10/06/2020 tarih ve 2020/3 sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 17/09/2020 günü oybirliği ile kesin olarak karar verildi.