ÖZETİ Somut olayda; davalı firmanın Bursa Şubesinde Restoran Yöneticisi olarak çalışan davacının hal tedarikçisi firmasını değiştirmesi prosedüründe e posta ile tedarikçinin IBAN yerine kendi IBAN’ını bildirdiği, şirketin dava dışı tedarikçi R. Ç.’ninvergi levha görüntüsü, telefon ve e-posta adresinin yanında imzalı kaşeli IBAN bilgileri talep etmesi üzerine imzalı kaşeli IBAN bilgisine kendi IBAN’ını yazdığı ve tederikçiye kaşe ve ıslak imza ile imzalattığı sabittir. Bu uygulamayla davalı işverence tedarikçiye yapılması gereken ödemelerin davacının hesabına geçmesi kaçınılmazdır. Bu durumda davalı işvereninin tedarikçi 3.kişiler nezdinde güvenilirliğinin tartışmalı hale geleceği sabit olup bu işlem sonucu davacının taderikçiye gönderilen parayı geçici bir sürede kullanma durumu olacaktır. Davacının bu eylemlerinin işverene Karşı doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırılık teşkil ettiği tereddütsüz olup fesih 4857 sayılı yasanın 25/II-e md sine uygun olup mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyecek gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Taraflar arasındaki işe iade davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine dosyanın Dairemize geldiği görülmüş olup dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde;
Davacı iddiası: Davacı vekili, müvekkilinin 23/03/2018 – 17/12/2022 tarihleri arasında, en son Bursa ili Marka AVM de şube sorumlusu olarak, davalı işyerinde, bordroda yazılı ücretle ücretle çalıştığını, işyerinde yemek, konaklama ve diğer sosyal hakları bulunduğunu, iş akdinin işverence haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ve yasal sürelere uyulmaksızın feshedildiğini, İzmir 25. Noterliğinin 23391 yevmiye ve 19/12/2022 tarihli fesih bildiriminde, fesih gerekçesinde, davacının tedarikçinin iban numarası yerine kendi iban bilgisini şirkete ilettiği, bu davranışı ile tedarikçi yerine davacıya ödeme yapıldığı ve bu durumun iyi niyet kurallarına aykırı olduğu belirtilerek iş akdinin feshedildiğini, feshin haksız ve geçersiz olduğunu, davacının sorumlusu olduğu şubede tedarikçi değişimine gidildiğini, işverenin yeni tedarikçinin iban bilgisini istediğini, yeni tedarikçinin ismi, e postası ve telefon numarasını doğru olarak bildirmesine rağmen, yoğunluktan dolayı tedarikçi yerine sehven kendi iban bilgisini gönderdiğini, bu kez muhasebeden tedarikçinin imza ve kaşesi olacak şekilde, iban bilgisinin istendiğini, tedarikçinin de hazır bulunduğu ortamda bir önceki e posta bilgilerinin doğru olduğunu düşünerek, aynı iban bilgisinin yer aldığı belgeyi yeni tedarikçinin kaşe ve imzası ile merkeze gönderdiğini, davalı işverence 15/12/2022 tarihinde tedarikçiye ödenmesi gereken 14.679,39TL’sının sehven hatalı bildirim nedeni ile, davacının hesabına yapıldığını, tedarikçinin genel merkez ile irtibata geçmesi ile, 16/12/2022 tarihinde hatalı ödemenin tespit edildiğini, davacı ile de irtibat kurulması üzerine yersiz ödemenin derhal şirket hesabına ödemesinin yapıldığını, iş yoğunluğu nedeni ile sehven böyle bir hata yapmasına rağmen işveren tarafından iş akdinin haksız ve geçersiz feshedildiğini, davacının özverili ve başarılı bir çalışan olduğunu, işverence feshin son çare olması ve ölçülülük ilkesine aykırı davranıldığını, ayrıca eşit davranma ilkesine de aykırı hareket edildiğini, olayda işverenin muhasebesinin de hatasının bulunduğunu, yeni tedarikçinin isim ve ünvanı bilinmesine rağmen, davacının adının bulunduğu iban numarasına ödeme yapılmasında gereken isim kontrolünü yapmayan muhasebenin de hatasının bulunduğunu, olay sonrası sadece davacının iş akdinin feshedildiğini, beyanla işe iade, 8 aylık ücret tutarında iş güvencesi tazminatı ve 4 aylık brüt ücret tutarında boşta geçen süre ücret talebinde bulunmuştur.
Davalı savunması: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının 23/03/2018 tarihinden, 17/12/2022 tarihine kadar davalı işyerinde restoran yöneticisi olarak çalıştığını, son aldığı ücretin aylık net 6.675,50 TL’si olduğunu, iş akdinin işverence 4857 sayılı İş Kanunu 25/II-e madde hükmü gereğince haklı sebeple tazminatsız ve derhal feshedildiğini, davacının 31/10/2022 tarihinde satın alma departmanına tedarikçi firma değişiklik talebinde bulunduğunu, aynı e posta içerisine dava dışı Ramazan Çiftçi ye ait olduğunu belirtir iban numarası paylaştığını, satın alma departmanı tarafından firma vergi levha görüntüsü, ve imzalı kaşeli iban bilgileri ile, telefon ve e-posta adresi istendiğini, sistem tanımlaması sonrası yeni tedarikçi ile çalışılacağını, bunun üzerine davacının el yazısı ile hazırlanmış imzalı ve kaşeli evrak ile iban numarası paylaşıldığını, sistem tanımlaması yapıldıktan sonra 15/12/2022 tarihinde 14.676,39TL’si ödemeyi davacının kendi hesabına yatırılmasını sağladığının tespit edildiğini, davacının savunmasının alındığını, savunma hukuken yeterli ve inandırıcı bulunmadığından, iş akdinin 25/II-e bendi uyarınca 17/12/2022 tarihli yazılı bildirim ile feshedildiğini, davranışın sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğunu, güvenin sarsıldığı durumlarda iş ilişkisinin sürdürülmesinin beklenmemesi gerektiğini, davacının işyerinde kullandığı bilgisayarın şirkete ait bir bilgisayar olup, e posta adresinin de kişisel değil şirkete ait bir e posta adresi olduğunu, şirket bilgisayarında kişisel iban bilgisinin olamayacağını, davacının iddialarının soyut ve hukuki temelden yoksun olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece: “1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan sübuta eren işe iade ve tazminat davasının 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 21.maddesi gereğince Kabulüne, a)Feshin Geçersizliğine ve davacının İşe İadesine, b)Davacı işçinin işe iadesi için süresi içinde davalı işverene başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren 4 aylık brüt ücreti olan 36.066,08TL olarak Belirlenmesine, c)Davacının işe iadesi için davalı işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık brüt ücret ve sosyal hakları olan45.384,28TL’ye kadarki ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin Tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İstinaf sebepleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının, müvekkili şirketin Bursa Marka şubesinde Restoran Yöneticisi olarak çalışmaktayken 31.10.2022 tarihinde Satın Alma departmanına hal tedarikçisi firmasını değiştirme talebinde bulunduğunu ve aynı e-posta içerisine dava dışı Ramazan Çiftçi’nin olduğunu belirtir TR64 0006 2000 0460 0006 6058 15 numaralı IBAN numarası paylaştığını, davacının talebine istinaden Satın Alma departmanından Satın Alma Uzmanı Ramazan Tığ tarafından e-posta gönderilerek bu şekildeki bilginin kabul edilebilir olmadığı, firmanın vergi levha görüntüsü ve imzalı kaşeli IBAN bilgileri ile telefon ve e-posta adresinin gerektiği, sistem tanımlaması yapıldıktan sonra yeni hal tedarikçisi ile çalışılmaya başlanabileceği bilgisi davacıya verildiğini, bunun üzerine ilgili departmana yeni firmanın vergi levha görüntüsü, vergi kimlik doğrulama görüntüsü ile el yazısı ile yazılmış TR64 0006 2000 0460 0006 6058 15 IBAN numarasının Ramazan Çiftçi adına olduğuna dair kaşe ve imzalı evrak paylaşıldığını, sistemde yeni hal tedarik firması tanımlandıktan sonra 15.12.2022 tarihinde ilgili firmaya yapılacak olan 14.676,39.-TL tutarındaki ödeme gerçekleştirildiğini ancak davacının ödeme bilgisi olarak kendi IBAN bilgilerini şirketin ilgili departmanına ilettiği, bu nedenle de ödemenin hal tedarikçisine değil davacının kendi hesabına yatırılmasını sağladığı tespit edildiğini, akabinde davacının savunması alındığını up, yaşanan olaylar silsile halinde dikkate alındığında davacının savunması hukuken yeterli ve inandırıcı bulunmadığından iş akdi işveren tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu 25/II-e bendi uyarınca “…İşçinin, işvereninin güveninin kötüye kullanması… doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” gerekçesiyle haklı sebeple tazminatsız olarak feshedildiğini, bahsi geçen bu davranış öncelikle sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğu gibi, 4857 sayılı Kanun hükümlerine de aykırı olduğunu, müvekkili şirketin ilgili departmanına sunulan kaşe ve imzalı IBAN bilgisi olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun, davacının basit bir kendi IBAN bilgisini unutması olarak değerlendirilemeyeceğinin açık olduğunu, davacının paranın kendi hesabına yatması sonrası kendi isteğiyle değil, bu hususun müvekkili şirketçe tespit edilmesi ve müvekkili şirketçe davacıdan talep edilmesi üzerine iade etmiş olduğunu, dosyada mübrez olan davacının 17.12.2022 tarihli savunması incelendiğinde davacı belirtilen tutarın kendi hesabına 15.12.2022 tarihinde gelmiş olduğunu, parayı ise 16.12.2022 tarihinde müvekkili şirket tarafından durumun tespit edilip kendisinin aranması neticesinde iade ettiğini ikrar ettiğini, davacının göndermiş olduğu e-postada tedarikçi Ramazan TIĞ’ın IBAN adresi yerine kendi IBAN adresini iletmesinin sehven yapılan bir hata olduğu kabul edilse dahi, davacının kendisinin hazırlamış olduğunu ikrar ettiği, el yazısı ile hazırlanan evrakta da tedarikçi Ramazan TIĞ yerine kendi IBAN numarasını yazmış olmasının hayatın olağan akışına uygun bir şekilde açıklanabilmesi mümkün olmadığını davacının eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olduğunu, mahkemenin değerlendirmiş olduğu gibi, yapılan hatanın kasıt içermediği ve eylemin haklı nedenle feshi gerektirecek ağırlıkta olmadığı şeklinde bir yorum yapılsa dahi, restoran yöneticisi bir kimsenin görev ve sorumlulukları ile hiçbir surette bağdaşmayan böyle bir hatayı 2 kez üst üste yapması, tedarikçi tarafından doldurulması gereken evrakları görev tanımı dışına çıkarak kendi el yazısıyla doldurması eylemlerinin en hafif haliyle geçerli sebep teşkil edeceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf taleplerinin değerlendirilmesi ve gerekçe: 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Taraflar arasında iş akdinin haklı nedene dayanarak feshedilip edilmediği konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmalarına detaylı olarak taraf beyanları kısmında yer verilmiştir.
“Davacı vekili; feshin haksız ve geçersiz olduğunu, davacının sorumlusu olduğu şubede tedarikçi değişimine gidildiğini, işverenin yeni tedarikçinin iban bilgisini istediğini, yeni tedarikçinin ismi, e postası ve telefon numarasını doğru olarak bildirmesine rağmen, yoğunluktan dolayı tedarikçi yerine sehven kendi iban bilgisini gönderdiğini, bu kez muhasebeden tedarikçinin imza ve kaşesi olacak şekilde, iban bilgisinin istendiğini, tedarikçinin de hazır bulunduğu ortamda bir önceki e posta bilgilerinin doğru olduğunu düşünerek, aynı iban bilgisinin yer aldığı belgeyi yeni tedarikçinin kaşe ve imzası ile merkeze gönderdiğini, davalı işverence 15/12/2022 tarihinde tedarikçiye ödenmesi gereken 14.679,39 TL.sının sehven hatalı bildirim nedeni ile davacının hesabına yapıldığını, tedarikçinin genel merkez ile irtibata geçmesi ile, 16/12/2022 tarihinde hatalı ödemenin tespit edildiğini, davacı ile de irtibat kurulması üzerine yersiz ödemenin derhal şirket hesabına ödemesinin yapıldığını, iş yoğunluğu nedeni ile sehven böyle bir hata yapmasına rağmen işveren tarafından iş akdinin haksız ve geçersiz feshedildiğini, davacının özverili ve başarılı bir çalışan olduğunu, işverence feshin son çare olması ve ölçülülük ilkesine aykırı davranıldığını, ayrıca eşit davranma ilkesine de aykırı hareket edildiğini, olayda işverenin muhasebesinin de hatasının bulunduğunu, yeni tedarikçinin isim ve ünvanı bilinmesine rağmen, davacının adının bulunduğu iban numarasına ödeme yapılmasında gereken isim kontrolünü yapmayan muhasebenin de hatasının bulunduğunu, olay sonrası sadece davacının iş akdinin feshedildiğini, beyan etmiştir.
Davalı vekili; davacının 31/10/2022 tarihinde satın alma departmanına tedarikçi firma değişiklik talebinde bulunduğunu, aynı e posta içerisine dava dışı Ramazan Çiftçi ye ait olduğunu belirtir iban numarası paylaştığını, satın alma departmanı tarafından firma vergi levha görüntüsü, ve imzalı kaşeli iban bilgileri ile, telefon ve e-posta adresi istendiğini, sistem tanımlaması sonrası yeni tedarikçi ile çalışılacağını, bunun üzerine davacının el yazısı ile hazırlanmış imzalı ve kaşeli evrak ile iban numarası paylaşıldığını, sistem tanımlaması yapıldıktan sonra 15/12/2022 tarihinde 14.676,39 TL.sı ödemeyi davacının kendi hesabına yatırılmasını sağladığının tespit edildiğini, davacının savunmasının alındığını, savunma hukuken yeterli ve inandırıcı bulunmadığından, iş akdinin 25/II-e bendi uyarınca 17/12/2022 tarihli yazılı bildirim ile feshedildiğini, davranışın sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğunu, güvenin sarsıldığı durumlarda iş ilişkisinin sürdürülmesinin beklenmemesi gerektiğini, davacının işyerinde kullandığı bilgisayarın şirkete ait bir bilgisayar olup, e posta adresinin de kişisel değil şirkete ait bir e posta adresi olduğunu, şirket bilgisayarında kişisel iban bilgisinin olamayacağını, beyan etmiştir.
Davacı tanığı Ramazan Çiftçi beyanında; ”kendisinin sebze meyve tedarikçisi olduğunu, davacının AVM de mal alımlarında ürünlerle ilgili şikayette bulunarak kendisi ile çalışmak istediğini, AVM de 5-6 noktaya daha tedarikçi olarak ürün sağladığını, davacının başlamak için kendisinden resmi evraklar istediğini, firma ile eskiden çalıştığından kayıtların firmada mevcut olduğunu , davacıya ben uğraşmayayım sen getir ben imzalarım dediğini, davacının da kendi el yazısı ile düzenlediği evrakları getirdiğini, İban’ı incelemeden kaşe ve ıslak imza ile evrakları imzaladığını, tarafına 14.000 küsür TL ödeme yapılması gerekirken ödenmediğinden firmayı aradığını, firmada biz senin hesabına bugün ödeme yaptık dediğini, hesapları incelediğinde ödemenin yapılmadığını, ertesi gün şirketi bir daha aradığını, hesapları inceleyelim dediklerini, sonradan yanlışlık olduğunu davacının hesabına geçtiğini belirttiklerini, kendisine ücretinin ödendiğini, akabinde çalışmayı sonlandırdıklarını, bir gün sonra da davacının iş akdini sonlandırdıklarını öğrendiğini, bu durumdan üzüldüğünü imza sirkülerini ve vergi levhasını göndererek davacının kötü niyetinin olmadığını söylediğini, ancak davacının iş akdinin sonlandığını, beyan etmiştir.
Davalı tanığı Abdurrrahman Karaköse (Karşıyaka 2.İş Mahkemesi 2023/61 Tal.) beyanında; ”kendisinin davalı şirkette bölge müdürü olarak çalıştığını, davacının ise Marka AVM şubesinde yönetici olduğunu, davacı ile 6 ay kadar birlikte çalıştıklarını, şubede manav ihtiyaçlarını karşılayan firma yönünden değişikliğe gidildiğini, davacının yeni firmanın iban numarası yerine kendi iban numarasını davalı şirketin finans birimine gönderdiğini, bunun üzerine manav ihtiyacını gideren firma yerine, davacının bildirdiği ibana para gönderildiğini, yaklaşık 14.000 TL olduğunu, yeni firmanın kendisine para gelmediğini bildirmesi üzerine hesaplar kontrol edildiğinde durumun ortaya çıktığını, kendisinin ve finans müdürünün davacı ile görüştüğünü ve davacının yanlışlıkla kendi ibanını kopyalayıp göndermiş olduğunu ifade ettiğini ve hesaba yatan miktarı finansa iade ettiğini, davacının bu davranışı sebebi ile doğruluk bağlılıkla bağdaşmadığından iş akdinin feshedildiğini,” beyan etmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda; davalı firmanın Bursa Şubesinde Restoran Yöneticisi olarak çalışan davacının hal tedarikçisi firmasını değiştirmesi prosedüründe e posta ile tedarikçinin IBAN yerine kendi IBAN’ını bildirdiği, şirketin dava dışı tedarikçi Ramazan Çiftçi’nin vergi levha görüntüsü, telefon ve e-posta adresinin yanında imzalı kaşeli IBAN bilgileri talep etmesi üzerine imzalı kaşeli IBAN bilgisine kendi IBAN’ını yazdığı ve tederikçiye kaşe ve ıslak imza ile imzalattığı sabittir. Bu uygulamayla davalı işverence tedarikçiye yapılması gereken ödemelerin davacının hesabına geçmesi kaçınılmazdır. Bu durumda davalı işvereninin tedarikçi 3.kişiler nezdinde güvenilirliğinin tartışmalı hale geleceği sabit olup bu işlem sonucu davacının taderikçiye gönderilen parayı geçici bir sürede kullanma durumu olacaktır. Davacının bu eylemlerinin işverene karşı doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırılık teşkil ettiği tereddütsüz olup fesih 4857 sayılı yasanın 25/II-e md sine uygun olup mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyecek gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Sonuç olarak 6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca yerel mahkemenin kararının kaldırılarak yeniden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile Bursa 8. İş Mahkemesi’nin 2023/15 Esas ve 2024/125 Karar sayılı ilamının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın, feshin haklı nedene dayanması nedeniyle REDDİNE,
3-Alınması gereken 427,60TL harçtan başlangıçta alınan 179,90TL harcın mahsubu ile bakiye 247,70TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-İlk derece mahkemesi tarafından davalı adına düzenlenen 15/05/2024 tarih, 20224/234 Harç Nolu, 1.600,00 TL’lik arabulucu ücreti ve 247,70 TL bakiye karar harcının tahsiline ilişkin harç tahsil müzekkeresinin iptaline, tahsil edilmiş ise davalıya karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca kamu tarafından karşılanan 1.600,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 17.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
10-Davalı tarafça yatırılan 427,60 TL istinaf karar harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
11-Davalı tarafça yatırılan 1.169,40 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Karar tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 7036 sayılı Kanunu’nun 8/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, OY BİRLİĞİ ile karar verildi.03/07/2024