YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2004/574 2005/2876 02.02.2005 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 |
||||
|
||||||
ÖZETİ: | Geçerli nedenle fesih yoluna gidilirken feshin en son çare olarak düşünülmesi gerekir. Bu nedenle geçerli neden kuralına uygun yorum yapılırken fesihten kaçınma davasının olup olmadığının araştırılması şarttır. Yeni personel alımı yapan bir başka şirketle birleşen şirketin fesih için gösterdiği gerekçelerin inandırıcı olmadığı açıktır. | |||||
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı iş aktinin feçerli olmayan nedenlerle feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve işverence süresi içerisinde işe başlatılmaması halinde sekiz aylık ve kararın kesinleşmesine kadar en az dört aylık ücretlerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı işveren savunmasında; davacının şirketleriyle birleşen Kargo Tek Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri AŞ.de muhasebe sorumlusu olarak 1997 yılında çalışmaya başladığını, rakip şirketlerle rekabet edebilmek, verimliliği artırmak ve yeni bir çalışma düzeni kurabilmek için davacının iş aktine son verildiğini belirtmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı birleşen şirkette muhasebe müdürü iken devralan şirkette muhasebe müdür yardımcılığına atanmıştır.
Davalı şirket verimlilik sağlamak, ekonomik krizden kurtulmak amacıyla davacının işine son verildiğini ileri sürmekte ise de, böyle bir durumda diğer bir şirketi kendi bünyesine dahil etmesi ve şirkete 298 personel alması ve bazı personele bağlı olduğu Koç grubu bünyesinde iş verilmesi olguları değerlendirildiğine fesihte ileri sürülen gerekçelerin inandırıcı ve geçerli olmadığı açıktır.
Geçerli nedenle fesih yoluna gidilirken feshin en son çare olarak düşünülmesi gerekir. Bu nedenle geçerli neden kuralına uygun yorum yapılırken fesihten kaçınma davasının olup olmadığının araştırılması şarttır. Yeni personel alımı yapan bir başka şirketle birleşen şirketin fesih için gösterdiği gerekçelerin inandırıcı olmadığı açıktır. Bu nedenlerle mahkeme kararının bozulmasına ve 4857 sayılı kanunun 20/3.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulması uygun bulunmuştur.
HÜKÜM:1.Kadıköy İş Mahkemesinin 7.12.2004 gün ve 2003/934 esas, 2004/660 sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davacının iş sözleşmesinin feshin geçersizliğine ve İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının çalışma süreside dikkate alınarak takdiren dört aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine,
4.Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleştiği tarihe kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline, işe başlatılma halinde bu alacaklıdan ödenen ihbar ve kıdem tazminatlarının mahsubuna,
5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 350 YTL(350 milyon TL) avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7.Davacının yaptığı 25.20 YTL.yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak 2.2.2005 günü oybirliğiyle karar verildi.