İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/17
1475 S. İşK/14
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No. 2020/2690
Karar No. 2020/15878
Tarihi: 11/11/2020
l FESİHTEN SONRAKİ DEVAMSIZLIĞIN HAKLI FESİH NEDENİ OLARAK İLERİ SÜRÜLEMEYECEĞİ
l FESİH SEBEBİYLE BAĞLILIK
ÖZETİ: “İş sözleşmesinin feshi ihbarnamesi” başlıklı belgede, davacının 12.05.2014 tarihinden sonraki devamsızlığına dayanıldığı, ancak davacının iş sözleşmesinin 12.05.2014’te feshedildiğinin dosya içerisinde yer alan mesaj içeriği, 13.05.2014 tarihli … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yapılan şikayet dilekçesi içeriği ile sabit olduğu anlaşılmakla, fesih tarihinden sonraki tarihli devamsızlık tutanaklarına dayanılması mümkün olmadığından 20.05.2014 tarihli ihtarın sonuca etkili olmayacağı anlaşılmakla, davalı tarafça yapılan 12.05.2014 tarihli feshin haklı nedene dayandığı yönünde dosyada bir delil bulunmadığından, fesih sebepleri ile bağlılık ilkesi uyarınca davalı feshinin geçersizliğinin kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığının kabulü gerekirken, aksi gerekçe ile söz konusu taleplerin
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 20/03/2010-12/05/2014 tarihine kadar kesintisiz ve sürekli olarak çalıştığını, müvekkilinin pazar hariç haftanın her günü 07.30-18.30 saatleri arasında çalıştığını, resmi ve dini bayramalrda da çalışmaya devam ettiğini ancak karşılıklarının ödenmediğini, iş kazası nedeniyle kolunu kaybeden ablasını hastaneye götürmek için müvekkilinin davalıdan izin istediğini, davalının izin vermediğini, müvekkilinin ayrıca fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını da talep ettiğini bunun üzerine işveren tarafından işten çıkarıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 14.05.2010-12.05.2014 tarihleri arasında çalıştığını, çalışma süresi boyunca fazla çalışma yapmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma öncesi yapılan ilk yargılamada, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.03.2019 tarih, 2019/1580 Esas ve 2019/6742 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup; bozma sonrası yapılan yargılamada, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı iş kazası geçirip kolunu kaybeden ablasını hastaneye gtürmek için davalıdan izin istemesine rağmen verilmediğini, işçilik alacaklarının talep edilmesine rağmen ödenmediğini, işveren tarafından iş sözleşmesinin bu talepleri nedeniyle 12.05.2014 tarihinde feshedildiğini beyan etmiş olup; davalı savunmasında, davacının yıllık izin kullanmakla kalmayıp sürekli izin kullanmak istediğini, yaklaşık her hafta izin kullanmak isteyen davacıya karşı iyiniyetli davranıldığını, ancak bu iyiniyetlin suiistimal edildiğini, süreklilik arz etmeye başladığını, davacının bir müddet sonra haber vermeksizin ve mazeret bildirmeksizin kendi isteği ile işe gelmemesi üzerine 20.05.2014 tarihli ihtarname ile mazeretinin bildirilmesinin istendiğini, aksi halde iş sözleşmesinin feshedileceğinin ihtar edildiğini, davacının ihtara cevap vermemesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin haklı neden dayandığını ileri sürmüştür. Her ne kadar bozma sonrası mahkemece, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 12.05.2014 tarihinden önce geriye doğru bir ay içinde mazeretsiz devamsızlık yaptığı tespit edildiğinden davalının feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmiş ise de; bozma sonrası kapsama alınan 20.05.2014 tarihli … 10. Noterliğinin 14380 yevmiye numaralı “İş sözleşmesinin feshi ihbarnamesi” başlıklı belgede, davacının 12.05.2014 tarihinden sonraki devamsızlığına dayanıldığı, ancak davacının iş sözleşmesinin 12.05.2014’te feshedildiğinin dosya içerisinde yer alan mesaj içeriği, 13.05.2014 tarihli … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yapılan şikayet dilekçesi içeriği ile sabit olduğu anlaşılmakla, fesih tarihinden sonraki tarihli devamsızlık tutanaklarına dayanılması mümkün olmadığından 20.05.2014 tarihli ihtarın sonuca etkili olmayacağı anlaşılmakla, davalı tarafça yapılan 12.05.2014 tarihli feshin haklı nedene dayandığı yönünde dosyada bir delil bulunmadığından, fesih sebepleri ile bağlılık ilkesi uyarınca davalı feshinin geçersizliğinin kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığının kabulü gerekirken, aksi gerekçe ile söz konusu taleplerin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.