GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ

SAYILAR

Esas No : 2023/2545
Karar No : 2024/7639
Tarihi : 03.07.2024
İlgili Kanun/Madde : 5510 S. SSGSKK/18
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

  • GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ
  • İŞ KAZASI NEDENİYLE SİGORTALININ ÇALIŞAMADIĞI DÖNEMDE YOKSUN KALDIĞI GELİRİNDE İŞ KAZASI SONUCU OLUŞAN MADDİ ZARAR KAPSAMINDA OLDUĞU
  • GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK DÖNEMİNDE SİGORTALININ %100 İŞ GÜCÜ KAYBINA UĞRADIĞI KABULÜNE GÖRE HESAPLAMA YAPILACAĞI
  • GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİNİN RÜCUYA TABİ KISMININ HESAPLANAN MADDİ ZARARDAN İNDİRİLMESİ GEREKTİĞİ

 

Tam Metin

ÖZETİ: Sigortalıya, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek iş kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı (raporlu olduğu) sürece ödenir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK’ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatlı dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır.

 

Taraflar arasındaki iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Semra Şiner tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

  1. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kaynakçı makineci olarak çalışırken 06.05.2013 tarihinde iş kazası geçirdiğini, işe 01.04.2013 tarihinde başladığını, olay günü 16.30-17.30 saatlerinde işyerine tırla makine parçaları getirildiği esnada bu ağır parçaları indirirken tırın arka şasesine düştüğünü ve yere çakıldığını, davacının kendi görevi olmamasına rağmen kaynakçı ustası Hüseyin Yavaş’ ın taşıma işinde Kamil Yavaş’a yardım etmesini istemesi üzerine olayın gerçekleştiğini, davalının kusurlu olduğunu, yaklaşık bir ay çalışamadığını, yürümekte zorlandığını, ayakta fazla kalamadığını, oturamadığını, eskisi gibi olamayacağı için psikolojisinin bozulduğunu, aylık net ücretinin 1.500,00 TL olduğunu, yemek ve yolun davalı tarafından karşılandığını, 500,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

  1. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; olayı gören olmadığını, davacının düştüğünü beyan edip lavaboya gittiğini, diğer görgü tanıklarının davacıyı soyunma odasında otururken görünce davacının düştüğünü beyan etmesi üzerine tedbir amaçlı hastaneye götürüldüğünü, yumuşak doku zedelenmesi olduğunu, rapor aldığını, sonra hemoreid teşhisi konduğunu, rapor bitiminde işe başlamadığını, açılan dava ile bel kırıklığını davalının öğrendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle, iş kazasının oluşumunda davacının % 30, davalı işverenin % 70 oranında kusurlu, davaya konu kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik oranının ise % 0 olduğu kabulünden hareketle davanın reddine karar vermiştir.

  1. İSTİNAF
  2. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

  1. İstinaf Sebepleri

Davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri özetle; itirazları üzerine dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Üst Kuruluna gönderilmesi gerektiğini, dosyaya ibraz edilen raporlar, itirazlar ve değişen durum iddialarının incelenmediğini beyan ederek mahkemenin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

  1. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine dair ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden Kanun’a aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

  1. TEMYİZ
  2. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

  1. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili sunmuş olduğu temyiz dilekçesi ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

  1. Gerekçe
  2. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

  1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13, 16, 20 ve 21 inci maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77 inci maddesi.

  1. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Davacı kazalının davalı işverenlik bünyesinde çalışma yaptığı 06.02.2013 tarihinde yük indirme işlemi yaptığı sırada düşerek koksiks kırığına sebebiyet verecek şekilde iş kazasına maruz kaldığı, ilk derece mahkemesince davacının kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının % 0 olarak belirlendiği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine karar verdiği ve davacı sigortalının dava konusu iş kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatlı kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır.

Sigortalıya, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremez durumda bulunduğu sürece, Kurum tarafından 5510 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Bu ödenek iş kazalarında olay, meslek hastalığında da tedavinin başladığı tarihten itibaren çalışmaz durumda kaldığı (raporlu olduğu) sürece ödenir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde % 100 iş gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Bilirkişi aracılığıyla maddi zararı tespit edilip SGK’ca sigortalıya ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği var ise bunun rücuya tabi kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ile elde edilecek sonuç kazalının geçici iş göremezlik dönemi de denilen istirahatlı dönemdeki karşılanmamış zararını ortaya koyacaktır.

Mahkemece yapılacak iş; davacının raporlu olduğu dönemde %100 oranında malul kaldığını değerlendirerek, bu dönemde çalışamaması nedeniyle yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının olduğunun kabulüne göre maddi zararını bilirkişiye hesaplattırmak ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve Kanun’a aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli bölge adliye mahkemesi kararı bozulmalıdır.

  1. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.