Yargı Kararları

HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI

SAYILAR

Esas No : 2022/15797
Karar No : 2023/2944
Tarihi : 23.02.2023
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/2
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI GREV OYLAMASI TALEBİNİN REDDİNE İLİŞKİN KARARIN İPTALİ DAVASINDA İŞVERENE DE HUSUMET YÖNELTİLMESİNİN GEREKTİĞİ

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/2

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2022/15797
Karar No. 2023/2944
Tarihi: 23.02.2023

HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI
GREV OYLAMASI TALEBİNİN REDDİNE İLİŞKİN KARARIN İPTALİ DAVASINDA İŞVERENE DE HUSUMET YÖNELTİLMESİNİN GEREKTİĞİ

ÖZETİ: Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, eş anlatımla taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, 2709 sayılı T.C. Anayasası'nın 36 ncı maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Diğer taraftan taraf teşkili dava şartı olup davanın her aşamasında Mahkemece resen nazara alınması gereken bir olgudur. Buna göre mahkemenin, dava dilekçesi ile duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, 6100 sayılı Kanun'un emredici düzenlemelerindendir.
Somut uyuşmazlıkta dava sadece Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne karşı açılmış ve İlk Derece Mahkemesince de bu şekilde sonuçlandırılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki dava konusu işlem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını temsilen Denizli Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından tesis edildiğinden Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bununla birlikte bu hata kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesi gereğince davasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yöneltmesi ve bu suretle taraf değişikliği sağlaması için davacı vekiline kesin süre verilmeli ve daha sonra işin esası incelenmelidir.
 Diğer taraftan davacı Sendikanın talebi dikkate alındığında, yargılama sonucunda verilecek karardan yetki tespit tarihindeki alt işveren Asma Ltd. Şti. ile son alt işveren Mhc Grup Temizlik Yemek İnşaat Gıda Akaryakıt Ekipmanları İç Dış Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin (Mhc Grup Ltd. Şti.) hukuki menfaatinin etkileneceği açık olmasına karşın Mahkemece taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasının incelenmesi de doğru olmamıştır.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA            
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Kurum tarafından "…Sendika tarafından grev kararının alınması üzerine ilgi ( c ) yazı ekinde yer alan ve işyerinde çalışıldığı iddia edilen kişilerce grev oylaması talebinde bulunulmuştur. Ancak, yapılan inceleme sonucunda anılan işyerinin 31.05.2018 tarihinde kapandığı çalışan işçinin olmadığı tespit edilmiştir. Bu çerçevede, TKİ- Ege Linyitleri İşletmesi Müessesi Müdürlüğünde hizmet alım sözleşmesi ile faaliyet gösteren Asma Tem. Mad. İnş. Turz. Nak. Otom. Ulş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. işyeri için yapılan oylaması talebinin, 6356 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen şartları taşımaması nedeniyle yerine getirilemeyeceği…" denilmek suretiyle grev oylaması talebinin reddedildiğini, davalı Kurum işleminin mevzuat hükümlerine ve Yargıtay yerleşik içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, asıl işveren TKİ – Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü ile Asma Tem. Mad. İnş. Turz. Nak. Otom. Ulş. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Asma Ltd. Şti.) arasında imzalanan genel temizlik hizmet alım ihalesi ile yapılacak işin başlama ve bitiş tarihinin 01.06.2016-31.05.2018 şeklinde belirlendiğini, müvekkiline verilen yetki tespitine işveren tarafından itiraz edildiğini, Asma Ltd. Şti. tarafından müvekkili Sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalamasını engellemek adına kötüniyetli olarak itirazda bulunulduğunu, nitekim dava tarihi ve kesinleşme tarihi itibarıyla müvekkili Sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalamasının engellendiğini, ihale süresinin sona ermesinin toplu iş sözleşmesinin imzalanmasına engel teşkil etmeyeceğini, Kanunda toplu iş sözleşmelerinin yürürlük sürelerinin geriye götürülmesini engelleyen bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin ihale süresinin başlangıç tarihine kadar geriye götürülmek suretiyle imzalanmasının mümkün olduğunu, aksi hâlde alt işveren işçilerinin toplu iş sözleşmesi sürecine engel olunması ve Anayasal haklarının ihlâl edilmesinin yolunun açılacağını, alt işveren işçilerinin hizmet alım ihale sözleşmeleri kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında faaliyet yürüten alt işveren şirketlerin yeni dönem ihalesini kazanamaması hâlinde, işyerinde çalışmakta olan işçilerin ihaleyi kazanan yeni alt işverene devredildiğini ve işçilerin yeni alt işveren yanında kesintisiz şekilde aynı iş ve işyerinde çalışmaya devam ettiğini, dava dışı Asma Ltd. Şti.nin ihale sözleşmesinin sona ermesi ile bu işverene ait işyerinin, yeni dönem hizmet alım ihalesini kazanan alt işverene devredildiğini ve dolayısıyla işçilerin de bu işyeri ile devredildiğini, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalışmakta olanların, işverenlerinin ve işyerlerinin değişmesinin işyeri devri niteliğinde olduğunu, dava konusu işlemin uygulanması hâlinde müvekkili Sendika üyesi işçilerin Anayasa, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve kanunlarla ile teminat altına alınan toplu iş sözleşmesi yapma hakkından yoksun bırakılmış olacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle toplu iş sözleşmesi prosedürünün yürütülemeyeceği gerekçesiyle grev oylaması talebinin reddedilmesine dair Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İstanbul Çalışma İş Kurumu İl Müdürlüğünün 18.11.2019 tarihli ve 553-06.02.01-E.00003580693 sayılı işlemin hukuka aykırılığının tespiti ile iptaline ve toplu iş sözleşmesi prosedürünün grev aşamasından itibaren kaldığı yerden devamının gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı Sendikanın grev kararı aldığını, grev oylamasını reddeden müvekkili Kurum aleyhine işlemin iptali için dava açtığını ancak grev oylamasının grevin zorunlu şartı olmadığını, grev oylamasına başvurunun zorunlu olmadığı gibi uygulamaya koyma sırasında grev oylamasını beklemenin ve grev oylaması talep edilmesini beklemenin de zorunlu olmadığını, açık düzenleme karşısında davacı Sendikanın bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iptali istenen kurum işleminin grev oylamasına ilişkin olduğu, grev kararının alındığı tarihte işyerinde Asma Ltd. Şti.nin sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle faaliyetinin olmadığı, bununla birlikte grev karının uygulanmasının Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere grevin zorunlu şartlarından olmadığı, yine toplu iş sözleşmesi yönünden resmî arabuluculuk aşamasında da çözüme ulaşılamaması hâlinde 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 51 inci maddesi gereğince tahkim sureti ile uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekeceği düzenlendiği, belirtilen tüm nedenlerle istemin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; grev kararı almak ve uygulamak işçi kuruluşuna sağlanmışken, grevin uygulanmasının işyerinde çalışanların yapacağı grev oylaması yolu ile grevi önlemeleri olanağının da getirildiği ancak grev oylaması yapılmasının grevin zorunlu şartlarından olmadığı, grev oylamasına başvurunun zorunlu olmadığı gibi uygulamaya koyma sırasında da grev oylamasının beklenilmesinin ve ayrıca grev oylaması talep edilmesinin beklenilmesininde zorunlu olmadığı, grev oylamasının grevin zorunlu şartı olmaması karşısında ve Kanun'un açık düzenlemesi dikkate alındığında davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,  davacı işçi sendikasının devam eden toplu görüşme sürecinde grev oylaması talebine karşı, toplu iş sözleşmesi prosedürünü fiilen yürütme imkânı bulunmadığını bildiren Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Manisa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işleminin hukuka aykırılığının tespiti ve iptali istemi ile bu bağlamda taraf teşkilinin doğru şekilde sağlanıp sağlanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Kanun’un  “Grev oylaması” başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
Grev kararının işyerinde ilan edildiği tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en az dörtte birinin ilan tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yazılı başvurusu üzerine, görevli makamca talebin yapılmasından başlayarak altı iş günü içinde grev oylaması yapılır.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) “Hukuki dinlenilme hakkı” kenar başlıklı 27 nci maddesi de şöyledir:
(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini,
içerir.
3. 6100 sayılı Kanun'un “Tarafta iradî değişiklik” kenar başlıklı 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesi ise şöyledir:
Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
4. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, eş anlatımla taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, 2709 sayılı T.C. Anayasası'nın 36 ncı maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Diğer taraftan taraf teşkili dava şartı olup davanın her aşamasında Mahkemece resen nazara alınması gereken bir olgudur. Buna göre mahkemenin, dava dilekçesi ile duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, 6100 sayılı Kanun'un emredici düzenlemelerindendir.
2. Dosya içeriğinden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 28.07.2016 tarihli yetki tespit kararı ile davacı işçi sendikasının dava dışı Asma Ltd. Şti. işverenine ait işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğu sağladığının tespit edildiği, tespit konusu işyerinin dava dışı Asma Ltd. Şti. tarafından hizmet alım sözleşmesi ile dava dışı TKİ – Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü işyerinde faaliyet yürütülen alt işveren işyeri olduğu, yetki belgesinin düzenlenmesi ile toplu görüşme sürecinin başladığı, arabulucu tarafından uyuşmazlık tutanağı düzenlendiği, Sendikanın 04.11.2019 tarihinde grev kararı aldığı ve grev kararının 08.11.2019 tarihinde ilan edildiği, aynı tarihte grev oylaması talep edildiği anlaşılmaktadır. Manisa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün dava konusu işlemi ile de toplu görüşme sürecinin durdurulduğu anlaşılmaktadır.
3. Somut uyuşmazlıkta dava sadece Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne karşı açılmış ve İlk Derece Mahkemesince de bu şekilde sonuçlandırılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki dava konusu işlem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını temsilen Denizli Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından tesis edildiğinden Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bununla birlikte bu hata kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesi gereğince davasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yöneltmesi ve bu suretle taraf değişikliği sağlaması için davacı vekiline kesin süre verilmeli ve daha sonra işin esası incelenmelidir.
4. Diğer taraftan davacı Sendikanın talebi dikkate alındığında, yargılama sonucunda verilecek karardan yetki tespit tarihindeki alt işveren Asma Ltd. Şti. ile son alt işveren Mhc Grup Temizlik Yemek İnşaat Gıda Akaryakıt Ekipmanları İç Dış Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin (Mhc Grup Ltd. Şti.) hukuki menfaatinin etkileneceği açık olmasına karşın Mahkemece taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasının incelenmesi de doğru olmamıştır.
5. İlk Derece Mahkemesince davayı yetki tespit tarihindeki alt işveren Asma Ltd. Şti. ile son alt işveren Mhc Grup Ltd. Şti.ye de yöneltmesi için davacı Sendikaya kesin süre verilmeli, ara kararın gereği yerine getirildiği takdirde anılan alt işveren şirketlere de cevap ve delil sunma imkânı tanınmalı, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.