. İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/18-21
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2007/13961
Karar No: 2007/27954
Tarihi: 24.09.2007
l İKALE
l HAKLARIN ÖDENMEYECEĞİ ŞARTININ TEK BAŞINA İRADEYİ SAKATLADIĞI ANLAMINA GELMEYECEĞİ
l GEÇERLİ FESİH
ÖZETİ Davacı sözleşmenin işverence feshedildiğini ileri sürerken, davalı işveren, ikale yolu ile sözleşmenin sona erdiğini savunmuştur. Davacı işverence davacıya gönderilen bildiriminde feshin karşılıklı mutabakat doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Davacı da fesih bildirimini tebellüğ ederken belge altına el yazısı ile "Aslını teslim aldım. İş sözleşmemin karşılıklı olarak sona erdirilmesine ve işten çıkışımın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17.maddesine uygun olarak yapılmasını kabul beyan ve taahhüt ederim" ibaresini yazarak imzalamıştır. Davacı yasal haklarının ödenmeyeceği baskısı altında belirtilen ibareyi yazdığını açıklamışsa da, iradesinin sakatlandığına yönelik bu iddiasını kanıtlamak için her hangi bir kanıt dosyaya sunmamış, tanık da dinletmemiştir. Kaldı ki, haklarının ödenmeyeceği şartının tek başına iradeyi sakatladığını kabul etmek de mümkün değildir. Somut olayda, iş sözleşmesi tarafların karşılıklı anlaşması sonucu sona ermiş olduğundan davacının işe iade isteği reddedilmelidir.
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesin]
istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğim" ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde Ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacın son dönemde verimsiz çalışması ve mesai saatlerini sık sık ihlal etmesi nedeni ile amirleri ile anlaşamadığını, bu nedenle ayrılmak istediğini bildirdiğini, bunun üzerine tazminatları ödenmek suretiyle çıkışının yapıldığını, iş sözleşmesinin anlaşma ile sona ermesi nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiği gerekçesi ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı sözleşmenin işverence feshedildiğini ileri sürerken, davalı işveren, ikale yolu ile sözleşmenin sona erdiğini savunmuştur. Davacı işverence davacıya gönderilen bildiriminde feshin karşılıklı mutabakat doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Davacı da fesih bildirimini tebellüğ ederken belge altına el yazısı ile "Aslını teslim aldım. İş sözleşmemin karşılıklı olarak sona erdirilmesine ve işten çıkışımın 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17.maddesine uygun olarak yapılmasını kabul beyan ve taahhüt ederim" ibaresini yazarak imzalamıştır. Davacı yasal haklarının ödenmeyeceği baskısı altında belirtilen ibareyi yazdığını açıklamışsa da, iradesinin sakatlandığına yönelik bu iddiasını kanıtlamak için her hangi bir kanıt dosyaya sunmamış, tanık da dinletmemiştir. Kaldı ki, haklarının ödenmeyeceği şartının tek başına iradeyi sakatladığını kabul etmek de mümkün değildir. Somut olayda, iş sözleşmesi tarafların karşılıklı anlaşması sonucu sona ermiş olduğundan davacının işe iade isteği reddedilmelidir. Yazılı gerekçe ile isteğin kabulü hatalı olmuştur.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 2O.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmişti
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
l-)İstanbul 8.İş Mahkemesinin 4.4.2007 gün ve 7735-187 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalımı yaptığı ( 40.00 ) YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450.- YTL ücreti vekâletin
davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak
24.09.07 tarihinde oybirliği ile karar verildi.