İŞ KOŞULLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ

SAYILAR

Esas No : 2009/36243
Karar No : 2012/2498
Tarihi : 01.02.2012
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/22
Yargı Yeri: YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • İŞ KOŞULLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ • İKRAMİYEDE İNDİRİM YAPILMASINI İŞÇİNİN YAZILI OLARAK KABULÜ • YASAL SÜRESİ İÇERİSİNDE İRADE SAKATLIĞININ İLERİ SÜRÜLMEMESİ

Tam Metin

 

YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2009/36243
2012/2498
01.02.2012
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/22
 

  • İŞ KOŞULLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ
  • İKRAMİYEDE İNDİRİM YAPILMASINI İŞÇİNİN YAZILI OLARAK KABULÜ
  • YASAL SÜRESİ İÇERİSİNDE İRADE SAKATLIĞININ İLERİ SÜRÜLMEMESİ
  ÖZETİ Dosya kapsamına göre,davacının 1 takvim yılı içerisinde 4 aylık tam ücret tutarı ödenen ikramiyenin 3 aylık tam ücret tutarına indirilmesini kabul ettiğine dair yazılı beyanı bulunmaktadır.
Söz konusu beyanla ilgili olarak yasal süresinde irade sakatlığı ile ilgili girişimde bulunulmadığı gibi uzun süre ikramiye ve sosyal yardım ödemelerinin mevcut haline davacı işçi ses çıkartmamıştır.
Her ne kadar 4857 sayılı kanunun 22. maddesine göre bu tür, iş sözleşmesindeki kısıtlamının yazılı olarak işçinin kabulüne bağlandığı ve suskun kalmasının hali işçi aleyhine yorumlanamayacağı ilkesi var ise de somut olayda işçinin yazılı olarak açık kabulü bu ilkenin uygulanmasını engellemektedir.Anılan sebeplerle davaya konu edilen alacakların reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir
 
             

DAVA                                   :Davacı,  ikramiye alacağı ile erzak yardımı alacağıın  ödetilmesine
karar verilmesini istemiştir.
                                    Yerel mahkeme, isteği  hüküm altına almıştır.
                                    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi N.Taşdelen  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,davacının 3 ayda bir erzak yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye, yılbaşında 1 adet havlu ve 3 ayda  bir kıyma sosyal haklarından yararladığını, ancak işverenin 2005 yılından itibaren ekonomik krizi bahane ederek işçilerin muvafakati olmaksızın ikramiye sayısını yılda 3’e, erzak yardımını da 6 ayda bir olmak üzere değiştirdiğini bu nedenle müvekkilinin 2005-2006 ve 2007 yıllarına ilişkin yılda birer ikramiye ve 2’er erzak hakkının eksik ödendiğini, ileri sürerek, eksik ödenen ikramiye ve sosyal yardım tutarlarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davaya konu edilen alacak kalemlerinin ödenip ödenmemesinin işverenin tasarufunda bulunduğunu,davacının 22.4.2004 tarihli dilekçesi ile yıllık 3 ikramiye ödenmesine muafakat ettiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı işyerinde 2004 yılı başından itibaren ikramiye ve erzak bedeli tutarlarında azalmaya yönelik değişikliğin davacının muvafakatı alınmaksızın uygulamaya konulduğu  gerekçesi ile  davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili  temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosya kapsamına göre,davacının 1 takvim yılı içerisinde 4 aylık tam ücret tutarı ödenen ikramiyenin 3 aylık tam ücret tutarına indirilmesini kabul ettiğine dair yazılı beyanı bulunmaktadır.
Söz konusu beyanla ilgili olarak yasal süresinde irade sakatlığı ile ilgili girişimde bulunulmadığı gibi uzun süre ikramiye ve sosyal yardım ödemelerinin mevcut haline davacı işçi ses çıkartmamıştır.
Her ne kadar 4857 sayılı kanunun 22. maddesine göre bu tür, iş sözleşmesindeki kısıtlamının yazılı olarak işçinin kabulüne bağlandığı ve suskun kalmasının hali işçi aleyhine yorumlanamayacağı ilkesi var ise de somut olayda işçinin yazılı olarak açık kabulü bu ilkenin uygulanmasını engellemektedir.Anılan sebeplerle davaya konu edilen alacakların reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.