İŞ VE İŞVERENE HAKARET

SAYILAR

Esas No : 2004/32049
Karar No : 2005/2901
Tarihi : 02.02.2005
İlgili Kanun/Madde : 4857 S.İşK/18-20
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • İŞ VE İŞVERENE HAKARET • GEÇERLİ FESİH

Tam Metin

YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2004/32049
2005/2901
02.02.2005
İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/18-20

 

 
  • İŞ VE İŞVERENE HAKARET
  • GEÇERLİ FESİH

 

  ÖZETİ: Dosya kapsamına göre, yapılan yargılamada dinlenen davalı tanığı Haydar Elveran’ın davacının “çay molası verildiği bir sırada ulu orta bağırarak, herkesin duyacağı bir biçimde, böyle işi sinkaf ederim… diye sözler sarfetmeye başladı, kendisini uyarmama rağmen ağza alınmayacak şekilde küfürlü konuşmasına devam etti…”şeklindeki beyanının, davacı tanığı Oktay Ak’ın “…Olay akşamı çay kuyruğunda idim. Güvenlik amiri davacının yanına gelerek “sen ne biçim konuşuyorsun, işverene bu şekilde hitap edilir mi…” şeklinde sözler söyledi, davacı ile aramızda 1.5 metre mesafe vardı, ben kendisinin hakaret veya küfür ettiğini duymadım…” şeklindeki beyanı ile biri diğerini tamamlar ve destekler mahiyette olması karşısında işveren ve işçisine sataşma eylemi olmasa da bu hareketin işyerindeki çalışma düzenini bozacak bir eylem olduğundan davalı işverenin feshin geçerli sebeple olduğunu ispat ettiğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır. 4857 Sayılı İş Kanununun 20/3.maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmişti.
             

DAVA                                   :Davacı,  feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

                                   Yerel mahkeme, isteği kabul etmiştir. 
                                   Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
            Davacı, hizmet akdinin haksız ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve birkısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiş;
            Davalı, davacının çay molasında davalı şirket hakkında ağza alınmayacak küfür ederek işverenin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfettiği için 4857 Sayılı Kanunun 25/2-b maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunmuş; mahkemece, hakaret edildiğinin tarafsız tanıklarca somut bir biçimde ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmiştir.
            Dosya kapsamına göre, yapılan yargılamada dinlenen davalı tanığı Haydar Elveran’ın davacının “çay molası verildiği bir sırada ulu orta bağırarak, herkesin duyacağı bir biçimde, böyle işi sinkaf ederim… diye sözler sarfetmeye başladı, kendisini uyarmama rağmen ağza alınmayacak şekilde küfürlü konuşmasına devam etti…”şeklindeki beyanının, davacı tanığı Oktay Ak’ın “…Olay akşamı çay kuyruğunda idim. Güvenlik amiri davacının yanına gelerek “sen ne biçim konuşuyorsun, işverene bu şekilde hitap edilir mi…” şeklinde sözler söyledi, davacı ile aramızda 1.5 metre mesafe vardı, ben kendisinin hakaret veya küfür ettiğini duymadım…” şeklindeki beyanı ile biri diğerini tamamlar ve destekler mahiyette olması karşısında işveren ve işçisine sataşma eylemi olmasa da bu hareketin işyerindeki çalışma düzenini bozacak bir eylem olduğundan davalı işverenin feshin geçerli sebeple olduğunu ispat ettiğinin kabulü ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır. 4857 Sayılı İş Kanununun 20/3.maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
            SONUÇ:
            1.Davanın kabulüne dair Karşıyaka İş Mahkemesinin 8.3.2004 tarihli, 2003/589 Esas, 2004/73 Karar no.lu kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
            2.Davanın reddine,
            3.Yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
            4.Davalı yararına takdir olunan 350 YTL.vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
            5.Davacının yaptığı mahkeme masrafının üzerinde bırakılmasına,
            6.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olmak üzere 2.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.