YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2008/36420 2009/18300 29.06.2009 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 |
||||
|
||||||
ÖZETİ: Dosya içeriğine göre, sözleşmenin savunmada belirtilen nedenlerle 4857 sayılı yasanın 25/II-i maddesi gereği sona erdirildiği, bizzat işveren adına davacının ilgili çekleri keşide eden kişi aleyhine cumhuriyet savcılığına şikayette bulunduğu, ayrıca işveren tarafından da davacı hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunulduğu, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 3.12.2007 tarihli kararı ile davacının aldığı çekler ile doğrudan ilgisinin bulunduğu belirtilerek iki soruşturma evrakının birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Cumhuriyet Savcılığı soruşturmasının devamına ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Ceza davası maddi olayın yorumlanması açısından Borçlar Kanunu'nun 53. maddesine göre hukuk yargılamasında bağlayıcıdır, ancak kusur açısından bağlayıcı değildir. Somut olayda Cumhuriyet Savcılığı soruşturması sonucunda kamu davası açılmışsa bu konunun bekletici mesele yapılması, ardından bir karara varılması gerekir. | ||||||
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Bıçaklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın işverence feshedildiğini, işlemlerinde yönetmeliğe tamamen uygun davrandığını, ilgili çeklerin bankalara sorulduğunu, çekler ve alıcı firmanın güvenilir olduğunun teyidinin alındığını, ayrıca sorumlu müdür ile birlik genel müdürünün onayı ile bu satış işlemlerinin yapıldığını, banka çalışanlarının dahi çeklerin sahte olduğunu anlayamadığını, söz konusu altı adet çekten sadece iki tanesinde kendisinin müdürü ile birlikte imzası bulunduğunu, diğerlerinin genel müdür ve üretim ve ticaret müdürünün imzalarını taşıdığını belirterek, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, üretim ve ticaret müdür yardımcısı olarak çalışan davacının görevi gereği Çağlar Malatya Pazarı adlı bir İstanbul firmasına değişik tarihlerde toplam 112.357 TL tutarında satış yaptığını, bunun 36.800 TL miktarının tahsil edildiğini, firmadan alınan çeklerin 75.557 TL'sinin ise tahsil edilemediğini, bu çeklerin sahte çıktığını, söz konusu paranın tahsil olanağının da kalmadığını, davacının yönetmeliğe uygun işlem yapmadığını, feshin haklı nedene dayandığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece tanık anlatımları ve savcılık soruşturmasına göre, davacının yapılan satış sonucunda aldığı çeklerin sahteliği konusunda bir ihmalinin bulunmadığı, satış yetkisinin tek başına davacıda bulunmadığı, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında bu tür sahtecilik olaylarına sık rastlandığı, çeki kontrol eden ilk bankacının bile gözünden kaçan taklit olayını davacının tespit edebilmesinin güç olduğu, işyerinde çalıştığı süre içinde benzer bir olayın olmadığı ve işverenin güvenini sarsacak fiillerinin bulunmadığı, çeklerin sahteliğinin tespiti ile fesih arasında geçen 4 aylık süresinde davacının çalışmaya devam ettiği, işverenin iş ilişkisini sürdüremeyecek derecede güveninin sarsılmasının söz konusu olmadığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı değerlendirilerek işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm davalı vekilince temyize getirilmiştir.
Dosya içeriğine göre, sözleşmenin savunmada belirtilen nedenlerle 4857 sayılı yasanın 25/II-i maddesi gereği sona erdirildiği, bizzat işveren adına davacının ilgili çekleri keşide eden kişi aleyhine cumhuriyet savcılığına şikayette bulunduğu, ayrıca işveren tarafından da davacı hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunulduğu, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 3.12.2007 tarihli kararı ile davacının aldığı çekler ile doğrudan ilgisinin bulunduğu belirtilerek iki soruşturma evrakının birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Cumhuriyet Savcılığı soruşturmasının devamına ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Ceza davası maddi olayın yorumlanması açısından Borçlar Kanunu'nun 53. maddesine göre hukuk yargılamasında bağlayıcıdır, ancak kusur açısından bağlayıcı değildir. Somut olayda Cumhuriyet Savcılığı soruşturması sonucunda kamu davası açılmışsa bu konunun bekletici mesele yapılması, ardından bir karara varılması gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.