İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21
T.C
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
28. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2023/1599
Karar No. 2023/1302
Tarihi: 17.07.2023
İŞÇİNİN DAVRANIŞLARININ İŞVERENİN GÜVENİNİ SARSMASI
GEÇERLİ FESİH
ÖZETİ Somut olayda davacı işçi 10/04/2014 – 11/10/2021 tarihleri arasında davalı nezdinde hareket işçi şoförü olarak çalışmış olup, iş akdi işveren tarafından "telegram uygulamasında "Turkish Ground Services" ismi ile grup kurduğu ve profil resmi olarak TGS logosunu kullandığı, grupta müstehcen içerikli paylaşımlar (escort bilgileri, resimleri, yazışmalar) yapıldığı, şirket unvanı ve logosunu kullanarak kamuya açık bir şekilde gayriahlaki platform oluşturduğu, bu platformun şirket itibarını zedelediği ve şirket markasını izinsiz ve habersiz olarak kullanmak suretiyle marka haklarını da ihlal ettiği" gerekçeleriyle haklı nedene dayanılarak feshedilmiştir. Ancak her ne kadar davalı tarafça sunulan telegram ekran görüntülerinde davacının kullanıcı adının yanında "kurucusu" yazmakta ise de, davacı tarafça kurucu olduğunun kabul edilmediği, bu şekilde yazmasının tek başına davacının grubu kurduğunun ispatı olamayacağı, bu tür gruplarda başkaları tarafından kurucu / yönetici olarak atanmanın da mümkün olduğu, bu durumda davacının şirketin ismi ile grup kurduğunun, şirket logosunun davacı tarafça gruba eklendiğinin işverence ispatlanamadığı, ancak davacının müstehcen paylaşımları gördüğü halde grupta kalmaya devam ettiği, bu paylaşımların şirketin ismi ve logusunun bulunduğu grupta paylaşılmış olmasının şirket itibarını zedeleyecek davranışlar olduğunun davacı tarafından bilinmesi gerektiği, o halde davacının davranışlarının işverenin güvenini zedelediği ve işverenden artık davacı ile çalışmaya devam etmesinin beklenemeyeceği, iş akdinin davacının davranışları sebebiyle geçerli nedenle feshedildiğinin kabulü gerekeceği ve yerel mahkeme kararının usul ve yasa ile dosya içeriğine uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Müvekkilinin davalı şirkette 10.04.2014-13.10.2021 tarihleri arasında hareket memurluğu şoförü olarak çalıştığını, davalı şirketçe iş akdinin Bakırköy 33.Noterliğinin 11.10.2021 tarihli ihtarnamesi ile davacının telegram isimli internet uygulamasında “turkish ground services (TGS) isimli bir grup kurduğu, profil logosu olarak TGS logosunu kullandığı, grup içerisinde müstehcen paylaşımlar (escort bilgileri, resimler, yazışmalar) yaptığı iddia edilerek haksız bir şekilde feshedildiğini, bahsi geçen telegram grubunu davacının kurmadığını, davacının sosyal medyada gezinirken davalı şirkette çalışan bazı arkadaşlarının da bu gruba üye olmasından dolayı bu grubun internette davacının önüne çıktığını, davacının da gruba dahil olduğunu, grubu aktif olarak kullanmadığını, gruba dahil olmasından sonra gruba yönetici ve kurucu olarak atandığını, bu grubun yöneticisi ve kurucusu olmadığını, telegram uygulamasında da aynı whatsapp uygulamasında olduğu gibi grup üyelerinin başkaları tarafından yönetici ya da kurucu olarak atanabildiğini, davacının bu grupta bir paylaşımda bulunmadığını, grupta müstehcen paylaşımlar yapıldığını davalı şirketin insan kaynakları bölümü tarafından arandığında haberinin olduğunu, davacının davalı şirkette örnek alınan bir çalışan olduğunu, davalı şirketçe iddia edilen olayların davacı tarafından yapılmasının beklenebilir bir davranış olmadığını beyanla işe iadesine karar verilmesini" dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "Davacının davalı şirkette 10.04.2014 – 13.10.2021 tarihleri arasında harekat işçi şoför olarak çalıştığını, davacının telegram uygulamasında –Turkish Ground Service- ismi ile grup kurduğunun ve profil resmi olarak da TGS logosunu kullandığının tespit edildiğini, grup içeriğinin incelendiğinde müstehcen içerikli paylaşımların (escort bilgileri, resimler, yazışmalar) yapıldığının görüldüğünü, bu durum üzerine davacının savunmasının alındığını, davacının da savunmasını verdiğini, telegram uygulamasından alınan ekran görüntülerinde davacının “kurucu” olduğunun ve “aktif” olarak diğer grup üyeleri gibi yazışmalara katıldığının görüldüğünü, davacının davalı şirketin unvanını ve logosunu kullanmak suretiyle kamuya açık bir şekilde oluşturulan gayriahlaki platformda davalı şirketin itibarını zedelediğini ve davalı şirketin markasını izinsiz ve habersiz olarak kullanmak suretiyle marka haklarını ihlal ettiğini, davalı şirketçe davacının iş akdinin davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini" savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel Mahkemece özetle; "…Davalı tarafça özlük dosyası ile, bahsedilen telegram grubunda gerçekleşen yazışma dökümlerini sunmuştur. 21/10/2021 tarihinde " Atasoy Kurucu" ismi ile uçak görüntüsü paylaşımı yapıldığı görülmektedir. yine "Atasoy_official" isimli kişi etiketlenerek "Kenan Arslan" tarafından "grup nasıl bir grup olmuş kardeşim" paylaşımı üzerine "Atasoy_official" tarafından "eleme yapicam işten dolayı takip edemedim" cevabı verildiği, bunun üzerine Tolgahan isimli kişinin "güzelleri eleme kardeşim" demesi üzerine "Atasoy Kurucu" tarafından "tamamdır ama gruba arkadaşlarınızı ekleyin" cevabı verildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf grubu aktif kullanmadığı, atılan mesajların kendisi tarafından atıldığını yargılama esnasında kabul etmemişse de davacı tarafça verilen savunma yazısında, gruba arkadaşlarınızı ekleyin paylaşımını kendisi tarafından yapıldığını kabul ederek bu kanuda "TGS logosu altında olduğu için çalışlar ve çalışanlar ve arkadaşlar grupta olduğunu fark ettim ve ben de çalışan arkadaşları ve grupta olan TGS çalışanları arkadaş davet etsinler dedim." belirtilmiştir. Savunma yazısı gözetildiğinde davacının grubun kurucusu olmadığı, aktif kullanmadığı, paylaşım içeriklerini bilmediği beyanlarına itibar edilmemiş, grupta Atasoy ismi ile yapılan yazışmaların davacı tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Yine bahsi geçen grubun davalı şirket ismi ile kurulduğu, davalı şirketin logosunun kullanıldığı, grup içeriğinde de müstehcen paylaşımlar yapıldığı gözetildiğinde, grubun kurucusu olan davacının iş sözleşmesinin feshinin; feshin haklı sebeple feshi gerektirir ağırlıkta olmamakla birlikte davranışı geçerli fesih için yeterli görülmekle, yapılan feshin geçerli sebeple yapıldığı kabul edilerek…" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf Yoluna Başvuran Davacı Vekili Tarafından İleri Sürülen İstinaf Sebepleri
1-Fesih bildiriminin 6 günlük süre içerisinde yapılmadığını, davalı tarafın yasal süreyi kaçırdıktan sonra fesih hakkını kullandığını,
2-Dosyada mevcut bilirkişi raporunda müvekkiline kusur atfedildiğini, bu hususu kabul etmediklerini, müvekkilinin davalı işyerinden başkaca işçilerin de bu grupta olduğunu görünce kendisinin de gruba dahil olduğunu, akabinde gruptan çıkıp daha sonra tekrar gruba girdiğini, müvekkili grupta iken müstehcen hiç bir paylaşım yapmadığı gibi bu paylaşmaları görmediğini, müvekkilinin işverenine gidip de "şirketin bir telegram grubu varmış, haber veriyorum" şeklinde bir bildirim yükümlülüğü bulunmadığını,
3-Bu telegram yazışmalarının hiç birisini kabul etmediklerini, bu kayıtların delil olarak kullanılmayacağını, bahsi geçen yazışmaların müvekkiline ait olmadığını, tek taraflı sunulan hukuka aykırı verilerin delil olarak nitelendirilmeyeceğini, davalı tarafça sunulan ve nerden geldiği belli olmayan, resmi hiç bir geçerliliğe haiz olamayan bu kayıtların bilirkişi raporunda delil olarak değerlendirilmesi ve hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu,
4-Sosyal medya ve grup yazışmaları delil olmamakla birlikte; bahsi geçen telegram grubundan dolayı sadece müvekkilinin iş akdinin sona erdirildiğini, bu grupta müvekkilinin tanıdığı bir çok mesai arkadaşının bulunduğunu, bu kişilerden hiç birisi işten çıkartılmadığı gibi onlara herhangi bir idari yada disiplinel işlem de yapılmadığını, eğer bu grubun kurulduğunun işverene bildirilmediğine dair bir ceza kesilecekse, eşitlik ilkesi gereğince gruptaki tüm işlere aynı muamelenin yapılması, en azından bu durumu ihbar eden işçiye dahi (ihbar eden de grupta olmalıdır ki grubu bilsin) işverence işlem yapılması gerektiğini,
5-Delil olarak sunulan kayıtların hepsinin kişisel veri niteliğinde olduğunu ve 3. kişilere kapalı olduğunu, bu verilerin korunması gerektiğini, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan yazışmalara delil olarak dayanılamayacağını, yazışmaları kabul etmediklerini, davalı tarafça; işbu telegram grubunun müvekkili tarafından kurulduğunun, bahsi geçen şirket logosunun müvekkili tarafından kullanıldığının, müstehcen paylaşımların müvekkili tarafından paylaşıldığının, işbu telegram paylaşımlarının da müvekkiline ait olduğunun net bir biçimde ispat edilmesi gerektiğini,
6-Müvekkili tarafından grupta herhangi bir paylaşım yada yazışma yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Katılma Yoluyla İstinaf Yoluna Başvuran Davalı Vekili Tarafından İleri Sürülen İstinaf Sebepleri
Yerel mahkeme kararının gerekçesinde müvekkili işverenin iş akdi feshinin geçerli nedene dayandığı kabul edilerek hüküm kurulduğunu, ancak davacının gerçekleştirdiği eylem nazara alındığında, davacının eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğunu, davacının eyleminin haklı fesih ağırlığında olmadığı yönündeki kabulün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU HUSUSLAR
Davacının iş akdinin haklı (veya geçerli) nedenle feshedilip edilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.
A-Başvuru dilekçesindeki itirazlar gözetilerek belirlenen uyuşmazlık konusu hususlar, işe iade davasının koşullarından sonra teker teker aşağıda irdelenmiştir:
İşe iade davasının koşulları:
Taraflar arasındaki iş akdinin belirsiz süreli olduğu, fesih tarihinde aynı işkolunda 30 kişiden fazla işçi çalıştığı, davacının hizmet süresinin 6 ayın üzerinde olduğu, davacının işyerinin bütünü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcısı olmadığı, işçi alma ve çıkartma yetkisi bulunmadığı, davanın yasal süresinde açıldığı tespit edilmiştir.
İstinaf yoluna başvuran taraflar yönünden anlaşmazlık konusu hususların incelenmesi:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının iş akdinin haklı (veya geçerli) nedenle feshedilip feshedilmediğine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler ise, İş Kanunu'nun 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedene dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İş akdinin haklı (veya geçerli) nedenle feshedilmiş olduğunu ispat yükümlülüğü işveren üzerindedir. Eğer işçi, feshin, işverenin dayandığı ve uygun kanıtlarla inandırıcı bir biçimde ortaya koyduğu sebebe değil, başka bir sebebe dayandığını iddia ederse, bu başka sebebi kendisi kanıtlamakla yükümlüdür.
Somut olayda davacı işçi 10/04/2014 – 11/10/2021 tarihleri arasında davalı nezdinde hareket işçi şoförü olarak çalışmış olup, iş akdi işveren tarafından "telegram uygulamasında "Turkish Ground Services" ismi ile grup kurduğu ve profil resmi olarak TGS logosunu kullandığı, grupta müstehcen içerikli paylaşımlar (escort bilgileri, resimleri, yazışmalar) yapıldığı, şirket unvanı ve logosunu kullanarak kamuya açık bir şekilde gayriahlaki platform oluşturduğu, bu platformun şirket itibarını zedelediği ve şirket markasını izinsiz ve habersiz olarak kullanmak suretiyle marka haklarını da ihlal ettiği" gerekçeleriyle haklı nedene dayanılarak feshedilmiştir. Ancak her ne kadar davalı tarafça sunulan telegram ekran görüntülerinde davacının kullanıcı adının yanında "kurucusu" yazmakta ise de, davacı tarafça kurucu olduğunun kabul edilmediği, bu şekilde yazmasının tek başına davacının grubu kurduğunun ispatı olamayacağı, bu tür gruplarda başkaları tarafından kurucu / yönetici olarak atanmanın da mümkün olduğu, bu durumda davacının şirketin ismi ile grup kurduğunun, şirket logosunun davacı tarafça gruba eklendiğinin işverence ispatlanamadığı, ancak davacının müstehcen paylaşımları gördüğü halde grupta kalmaya devam ettiği, bu paylaşımların şirketin ismi ve logusunun bulunduğu grupta paylaşılmış olmasının şirket itibarını zedeleyecek davranışlar olduğunun davacı tarafından bilinmesi gerektiği, o halde davacının davranışlarının işverenin güvenini zedelediği ve işverenden artık davacı ile çalışmaya devam etmesinin beklenemeyeceği, iş akdinin davacının davranışları sebebiyle geçerli nedenle feshedildiğinin kabulü gerekeceği ve yerel mahkeme kararının usul ve yasa ile dosya içeriğine uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesi’nin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
B-Kamu düzeni açısından maddi-hukuki durumun incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesi’nin kararında Dairemizce re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık hallerinden hiç birisinin bulunmadığı saptanmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1,b-1. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Karar tebliğ ve harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.