İŞÇİNİN İŞE GİRERKEN İŞ SÖZLEŞMESİNİN ESASLI UNSURLARINDAN BİRİSİ HAKKINDA İŞVERENİ YANILTMASI

SAYILAR

Esas No : 2024/135
Karar No : 2024/1352
Tarihi : 13/06/2024
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/17-21
Yargı Yeri: T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 51. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

  • İŞÇİNİN İŞE GİRERKEN İŞ SÖZLEŞMESİNİN ESASLI UNSURLARINDAN BİRİSİ HAKKINDA İŞVERENİ YANILTMASI
  • İŞÇİNİN İŞVERENİ YANILTTIĞINDAN SÖZ EDEBİLMEK İÇİN İŞÇİDEN BİLGİ İSTENİLEN BİR KONUDA YANLIŞ BİLGİ VERMİŞ OLMASININ GEREKTİĞİ
  • İŞÇİNİN MAHKUMİYET ALDIĞI SUÇUN KAMU KURUMU OLAN BELEDİYE İŞTİRAKİNDE İŞ İLİŞKİSİNİN DEVAMINI OLUMSUZ ETKİLEYECEK NİTELİKTE OLMASI
  • GÜVEN İLİŞKİSİNİN SARSILMASI
  • HAKSIZ ANCAK GEÇERLİ FESİH

Tam Metin

ÖZETİ İşe girerken alınan Adli Sicil kaydında, davacının adli sicil kaydının arşiv kaydının gözükmemesi nedeniyle eylemin taraflar arasındaki iş sözleşmesinin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması işverene fesih imkanı tanımaktadır. Ancak dosyada, işe girerken işverenin davacıdan adli sicil arşiv kaydı istediği veya hakkında verilmiş sabıkadan silinmiş de olsa dahi bir sabıka kaydı veya ceza soruşturması bulunup bulunmadığının sorulduğu veya araştırıldığı yönünde bir bilgi belge ve iddianın bulunmadığı, bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu 25/2-a maddesi koşulları bulunmadığı, ancak davacının adli sicil arşiv kaydında bulunan ve mahkumiyet aldığı suçun kamu kurumu belediye iştiraki olan davalı şirkette çalışmasının iş yerinde iş ilişkisinin devamını olumsuz etkileyeceği ve davalının davacı ile olan iş ilişkisini ve iş akdini sürdürmesinin beklenemeyeceği, aralarında güven ilişkisinin bulunamayacağı, böylece davacının iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği kanaatine varılmakla davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

 

Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 10.04.2017-03.01.2023 tarihine kadar davalı İSPER bünyesinde “Sportif Eğitim Uzmanı” olarak çalıştığını, davalı şirketçe davacının iş akdinin 03.01.2023 tarihinde haksız ve hakkaniyetsiz bir şekilde sona erdirildiğini, davacının iş akdi feshi öncesinde davalı şirketçe savunmasının alınmadığını, davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı İSPER-İstanbul Personel Yönetimi A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 10.04.2017 -03.01.2023 tarihleri arasında 1 numaralı davalı şirket bünyesinde “Sportif Eğitim Uzmanı” olarak çalıştığını, davalı şirketin 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 26. Maddesinin “büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketi kurabilir” hükmü uyarınca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddelerine göre kurulmuş, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştirak şirketi olduğunu, davalı şirketin diğer davalı belediyeden ihale yoluyla almış olduğu projeleri yürüttüğünü, davalı şirket ile davalı belediye arasında doğrudan hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davacının davalı şirket ile davalı belediye arasında imzalanan sözleşme kapsamında davalı şirket bünyesinde istihdam edildiğini, davalı şirketçe davacının iş akdinin davacı hakkında 7315 sayılı Güvenlik ve Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu gereğince yapılan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması sonucuna bağlı olarak durumunun olumsuz olarak değerlendirilmesi neticesinde feshedildiğini, davacı hakkında birçok soruşturma / kovuşturma kaydının bulunduğunu, davacının davalı şirket nezdinde işe başlarken iş sözleşmesinin kurulmasına etkili olabilecek bu esaslı unsurları gizlediğini, davalı şirketin diğer davalı belediyenin iştirak şirketi olması nedeniyle kamusal bir hizmet sunduğunu ve kamuoyu tarafından davalı belediye ile ilişkilendirildiğini, bu nedenle hakkında bir çok soruşturma, kovuşturma kararı bulunan davacının kaydını gizlemek suretiyle işe başladığını, bu nedenle davalı şirketçe davacının iş akdinin feshedildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı belediyesinin çalışanı olmadığını, bu nedenle husumetin davalı belediyeye yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının çalıştığı diğer davalı şirketin davalı belediyeden ayrı bir organizasyon yapısının ve tüzel kişiliğinin olduğunu, davacının iş akdinin diğer davalı şirketçe feshedildiğini, davalı belediyenin davacı ile hiçbir bağının olmadığını beyan etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

İlk Derece Mahkemesi’nce; “1-Davacının Davasının KABULÜNE,

2-Davalı İşveren tarafından yapılan İş Akdinin FESHİNİN GEÇERSİZLİĞİNE,

3-Davacının Aynı Şartlarla davalılardan İSPER İSTANBUL PERSONEL YÖNETİM A.Ş. nezdinde İŞEİADESİNE,

4-Davacı işçinin, mahkememizin bu kararının kesinleşmiş bir suretinin davacı tarafa tebliğinden itibaren on (10) işgünü içinde, işe başlatılmak için işverene başvuruda bulunması halinde ve davalı işverenin de başvurudan itibaren bir (1) ay içinde davacıyı işe başlatmaması durumunda, davalı işverenin davacı işçiye ödemesi gereken Tazminat Miktarının, davacının kıdemi ile akdin fesih nedeni dikkate alınarak ve takdiren, davacı işçinin 5Aylık Brüt Ücreti Tutarı Olarak tazminatın brüt 81.292,85 TL olduğunun belirlenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,

5-Davacı işçinin, işe iade için on (10) günlük yasal süre içinde işverene başvuruda bulunması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşeceği tarihe kadar çalıştırılmadığı süre içinde gerçekleşen En Çok 4 Aylık Ücretinin ve Diğer Haklarından oluşan brüt 71.773,20 TL’ lik alacağın davacıya ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE, işe başlatılması halinde bu alacaktan ödenmişse kıdem ve ihbar tazminatlarının faizsiz olarak mahsubuna,

6-Yasal kesintilerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,”  karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :

Davalı İBB vekili istinaf dilekçesinde özetle;

Davacının iş akdinin güvenlik soruşturması nedeniyle feshedildiği, davanın reddinin gerektiğini, giydirilmiş brüt ücretin hatalı tespit edildiğini, yol ücretinin dahil edilmemesi gerektiğini, diğer davalı ile aralarında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığını beyanla istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

Davalı İSPER vekili istinaf dilekçesinde özetle;

Davacının hakkında İBDA-C terör örgütüne üyelik nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü kayıtları olduğunu ve işe iade edilmesinin hatalı olduğunu beyanla istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

GEREKÇE :

6100 sayılı HMK.nun 353 üncü maddesi duruşma yapılmadan verilecek kararları hüküm altına almıştır. Yine HMK.nun 356 /1 inci maddesi, 353 üncü maddede belirtilen hâller dışında incelemenin duruşmalı olarak yapılacağını düzenlemiştir.

Somut olayda HMK.nun 353 üncü maddesinde belirtilen hâller dışında bir hâl bulunmadığından, bir başka deyişle yasal koşulları oluşmadığından dairemizce duruşma açılmasına gerek görülmemiştir.

Dava işe iade istemine ilişkindir.

Dosyadaki 27.12.2022 tarihli Adli Sicil Kaydı Sorgulaması sonuçlarına göre davacının Adli Sicil Kaydının bulunmadığı ancak Adli Sicil Arşiv Kaydının bulunduğu, davacının İstanbul 4.Devlet Güvenlik Mahkemesinden CK 168/2maddesinden 15 yıl mahkumiyet aldığı anlaşılmıştır.

İşe girerken alınan Adli Sicil kaydında, davacının adli sicil kaydının arşiv kaydının gözükmemesi nedeniyle eylemin taraflar arasındaki iş sözleşmesinin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması işverene fesih imkanı tanımaktadır. Ancak dosyada, işe girerken işverenin davacıdan adli sicil arşiv kaydı istediği veya hakkında verilmiş sabıkadan silinmiş de olsa dahi bir sabıka kaydı veya ceza soruşturması bulunup bulunmadığının sorulduğu veya araştırıldığı yönünde bir bilgi belge ve iddianın bulunmadığı, bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu 25/2-a maddesi koşulları bulunmadığı, ancak davacının adli sicil arşiv kaydında bulunan ve mahkumiyet aldığı suçun kamu kurumu belediye iştiraki olan davalı şirkette çalışmasının iş yerinde iş ilişkisinin devamını olumsuz etkileyeceği ve davalının davacı ile olan iş ilişkisini ve iş akdini sürdürmesinin beklenemeyeceği, aralarında güven ilişkisinin bulunamayacağı, böylece davacının iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği kanaatine varılmakla davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

Sonuç olarak; istinaf sebeplerinin kısmen yerinde olduğu, yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte, kanunun olaya uygulanmasında İlk Derece Mahkemesince hata edildiği ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşılmakla, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM           : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK. ‘nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,

Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemle kendilerine iadesine,

2-Davanın REDDİNE,

3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

5-Davalı İBB tarafından yapılan 754,75 TL ve davalı İSPER A.Ş. tarafından yapılan 500,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

6-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince davalılar vekilleri için hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

7-Davalı İBB tarafından yapılan arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile davalı İBB’ye verilmesine,

8- Davacının ve davalıların gider avanslarında kalan ücretlerin karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,

9- Kararın tebliği ile harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 13/06/2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.