İŞÇİNİN VİP KARTI OLMAYAN MÜŞTERİLERE BAŞKA MÜŞTERİLERİN KARTINI KULLANMASI

SAYILAR

Esas No : 2024/1150
Karar No : 2024/1464
Tarihi : 11/07/2024
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/17-21
Yargı Yeri: T.C. ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

  • İŞÇİNİN VİP KARTI OLMAYAN MÜŞTERİLERE BAŞKA MÜŞTERİLERİN KARTINI KULLANMASI
  • BU UYGULAMANIN İŞYERİ UYGULAMASI HALİNE GELDİĞİ
  • İŞÇİNİN HERHANGİ BİR MENFAAT TEMİN ETMEDİĞİ
  • FESHİN AĞIR BİR YAPTIRIM OLDUĞU
  • GEÇERSİZ FESİH

 

Tam Metin

ÖZETİ Davalının, davacının iş sözleşmesinin feshinin temel nedeni alışverişlerde indirim sağlayan VIP kartı bir müşteriye ait iken başka müşterilerde de kullanmasıdır. Dinlenen tüm tanık beyanlarından vip kart indiriminin yüksek oranda bir indirim olduğu, giyim mağazası olan işyerinde satış temsilcilerinin satış baskısı altında vip kart sahibi olmayan müşteriler için vip kart sahibi olan müşterilerin kartını kullandığı bunun müşterilerin bilgisi dahilinde olduğu güven ilişkini zedeleyecek şekilde işçinin bir menfaat temini olmadığı, feshin ağır bir yaptırım olduğu bunun yerine iş yeri uygulaması haline gelen bu konuda emir ve talimatların verilip işverence denetlenmesi ve işçilerin defaten uyarılması uyarılara rağmen yapmakta ısrar halinde fesih prosedürünün düşünülmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

Mahkemece bu hususlar gözetilerek, davanın kabulü ile feshin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, istinaf incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, istinaf isteminin süresinde olduğu anlaşıldı.

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

İSTİNAFKARARI:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ……… Sanayi Anonim Şirketi  bünyesinde tarım müşteri ilişkileri yetkilisi olarak çalışmakta iken iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak bildirim yapılmaksızın feshedildiğini, yapılan feshin geçersiz olduğunu belirterek davacının iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ve boşta geçen süre ücret ve diğer hakları ile 8 aylık işe başlatmama tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı İsteminin Özeti:

Davalı vekili, iş akdinin mağazada usulsüz işlemler gerçekleştiği nedeniyle feshedildiğini, feshin İK’na uygun şekilde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak ilamda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

İstinaf Talebi:

Davacı vekili; aynı müşteri bilgisi ile başka müşterilere indirim yapılması hususunun iş yerinde sürekli yapılan ve alışılagelmiş bir durum olduğunu, davalının bu durumu Türkiye genelinde her mağazasında uyguladığını, davacının yıllarca çalışmasına rağmen sürekli yapılan bir uygulamanın müvekkili aleyhine tuzak kurma olduğunu, fesih son çare ilkesinin ihlal edildiğini, davalının sayım eksiklerini yönetici olan kişilerin maaşından kestiğini, buna rağmen bu durumun ilk defa olmuş gibi beyan edilerek fesih sebebi yapılmasının kötü niyet olduğunu, feshe konu yapılan olay günü davacının iş yerinde dahi olmadığını, hali hazırda aynı uygulamaların davalı işverenin mağazalarında devam ettiğini, davalı işverenin kasa açığı olduğunu beyan etmediğini, buna ilişkin kayıtları sunmadığını, muhasebe kayıtları ile bu durumun ispatlanmadığını, davalının olağan satış politikalarını çalışanlarını tasfiye etmek adına aleyhe kullandığını ifade etmiştir.

Gerekçe:

Dava, feshin geçersizliğinin tespitine ilişkindir.

İstinaf incelemesi HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.

Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.

4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun’un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.

4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Somut uyuşmazlıkta işveren davalı davacının iş akdinin dönem içerisinde sırasıyla sayım açığı, fake gift kart satışı, fatura düzenlememe, usulsüz puan kart kullanımı vb. nedenlerle haklı nedenle feshedildiğini iddia ettiği, mahkemece davalının usulsüz puan kart kullanımı dışında iddialarını ispatlamadığını değerlendirdiği, davacının müşteri A. Ç. adına olan ve alışverişlerde indirim sağlayan VIP kartı {24.05.2023 tarihli celse de A. Ç’in ”VİP müşteri olunca tüm ürünlerde % 40 koşulsuz indirim hakkı bulunuyordu. % 40’lık indirim şahsıma bağlı olan telefon numarasına gelen kodun personel tarafından sisteme girilmesi ile alınabiliyordu. Davacı birden fazla kez şahsımı arayarak benim VİP üyeliğimi başka bir müşteri için kullanma talebini bana iletti. Bende kabul ettim. Bu şekilde telefonuma gelen kodları davacıya verdim ve alışveriş yapıldı. Bu alış verişi ben yapmadım, tanımadığım başkaca bir müşteri yaptı.” beyanı doğrultusunda} başka müşteriler adına kullandığı ve hak edilmeyen indirim oranının başka müşteri adına sağlandığı taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesi sebebiyle iş akdinin geçerli olarak feshedildiği kanaatiyle; davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

Davalının, davacının iş sözleşmesinin feshinin temel nedeni alışverişlerde indirim sağlayan VIP kartı bir müşteriye ait iken başka müşterilerde de kullanmasıdır. Dinlenen tüm tanık beyanlarından vip kart indiriminin yüksek oranda bir indirim olduğu, giyim mağazası olan işyerinde satış temsilcilerinin satış baskısı altında vip kart sahibi olmayan müşteriler için vip kart sahibi olan müşterilerin kartını kullandığı bunun müşterilerin bilgisi dahilinde olduğu güven ilişkini zedeleyecek şekilde işçinin bir menfaat temini olmadığı, feshin ağır bir yaptırım olduğu bunun yerine iş yeri uygulaması haline gelen bu konuda emir ve talimatların verilip işverence denetlenmesi ve işçilerin defaten uyarılması uyarılara rağmen yapmakta ısrar halinde fesih prosedürünün düşünülmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

Mahkemece bu hususlar gözetilerek, davanın kabulü ile feshin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.

Yukarıda anılan hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353.1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararı ortadan kaldırılarak davanın esasına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda,

A-)1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE;

B)I-Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber Kanun’un olaya uygulanmasında delillerin değerlendirilmesinde hata edildiği ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı anlaşılmakla aynı Yasanın 353/1-b-2 maddesi uyarınca Mahkeme kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

II-) 1-)Davanın KABULÜ ile,

Davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından feshinin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı işyerindeki İŞİNE İADESİNE,

2-)Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 5 aylık brüt ücreti olan 38701,90 -TL olarak belirlenmesine,

3-)Davacı işçinin işe iadesi için davalı işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının karşılığı brüt 32290,40 TL’nindavalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğine,

4-)Davalıdan alınması gereken 427,60 Tl karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile 247,70 TL nin davalıdan tahsiline, davacı hakkında yazılan 08.05.024 tarihl iharç tahsil müzekkeresinin iptali ile iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

5-)Davacı tarafından yatırılan toplam

6-)Davacı tarafından yapılan toplam2626,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

7-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin üzerinde bırakılmasına,

8-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

9-)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıranlara iadesine,

C-)1-)Davacının istinaf talebi kabul edilmiş olmakla yatırdığı istinaf karar harcının iadesine,

2-)Kararın taraflara tebliği, kesinleştirmesi, harç tahsili, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 7036 sayılı Kanunun 8-1-amaddesine göre KESİN olmak üzere, 11/07/2024 gününde oy birliği ile karar verildi.