İŞE İADEYE İLİŞKİN KARARLARIN İLAMLI İCRAYA KONULAMAMASI

SAYILAR

Esas No : 2005/284
Karar No : 2005/3780
Tarihi : 25.02.2005
İlgili Kanun/Madde : 4857S.İşK/20
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

•İŞE İADEYE İLİŞKİN KARARLARIN İLAMLI İCRAYA KONULAMAMASI

Tam Metin

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2005/284
2005/3780
25.02.2005
İlgili Kanun / Madde
4857S.İşK/20
  • İŞE İADEYE İLİŞKİN KARARLARIN İLAMLI İCRAYA KONULAMAMASI
ÖZETİ: İcra Mahkemesinin kabulünün aksine dayanak ilamın 3 nolu bendinde öngörülen hususlardan alacaklının, borçluya işe dönmek için süresinde başvurup başvurmadığının belirlenmesi, diğer haklar ifadesi içerisine hangi hak ve alacakların dahil olacağının ve net alacağın hesaplanması yargılamayı gerektirmektedir. Ayrıca, olayda 4857 Sayılı Yasanın 21. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi de yargılamaya muhtaçtır. İlamlı takip yapılamaz.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
İcra takibinin dayanağı olan ilamın hüküm fıkrasının incelenmesinde; yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımların eda hükmünü içermediği anlaşılmıştır. İcra Mahkemesinin kabulünün aksine dayanak ilamın 3 nolu bendinde öngörülen hususlardan alacaklının, borçluya işe dönmek için süresinde başvurup başvurmadığının belirlenmesi, diğer haklar ifadesi içerisine hangi hak ve alacakların dahil olacağının ve net alacağın hesaplanması yargılamayı gerektirmektedir. Ayrıca, olayda 4857 Sayılı Yasanın 21. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi de yargılamaya muhtaçtır. İlamlı takip yapılamaz.
İİGK. Nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E., 1997/776 K. Sayılı kararında da vurgulandığı üzere (ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle, sınırlı yetkili İcra Mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.)
Bu durumda yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki alacak ve eklentilere yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA 25.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.