Yargı Kararları

MEMURLUKTAN İSTİFA EDEREK İŞÇİLİĞE GEÇİŞ

SAYILAR

Esas No : 2007/24770
Karar No : 2008/27999
Tarihi : 21.10.2008
İlgili Kanun/Madde : 1475 S.İşK/14
Yargı Yeri: YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : l MEMURLUKTAN İSTİFA EDEREK İŞÇİLİĞE GEÇİŞ l MEMURİYETTE GEÇEN SÜRENİN İSTİFA NEDENİYLE SONA ERMESİ NEDENİYLE KIDEM TAZMİNATINA ESAS SÜREDE DİKKATE ALINAMAYACAĞI

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
1475 S.İşK/14

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ  

Esas No. 2007/24770
Karar No. 2008/27999
Tarihi: 21.10.2008
                                                            
l MEMURLUKTAN İSTİFA EDEREK İŞÇİLİĞE GEÇİŞ
l MEMURİYETTE GEÇEN SÜRENİN İSTİFA NEDENİYLE SONA ERMESİ NEDENİYLE KIDEM TAZMİNATINA ESAS SÜREDE DİKKATE ALINAMAYACAĞI

ÖZETİ: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.11.2007 gün ve 2007/ 9-814 E, 2007/ 896 K. sayılı kararın da belirtildiği üzere, kıdem tazminatına hak kazandıran nedenler 1475 sayılı yasanın 14. maddesinde sınırlı biçimde sayılmış olup, istifa, kıdem tazminatına hak kazandıran nedenler arasında yer almamaktadır.
Yapılan bu açıklamalara göre, 1983 yılında istifa ederek kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde işyerinden ayrılan davacı işçinin 1978- 1983 yıllan arasında Ulaştırma Bakanlığında çalışılan süre için kıdem tazminatına hak kazanması mümkün değildir. Fark kıdem tazminatına ilişkin bu davanın reddi gerekirken, isteğin yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA: Davacı, fark kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi 14.10.2005 tarihinde davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne ait işyerinden emeklilik sebebiyle ayrıldığını, ancak 1978- 1983 yılları arasında Ulaştırma Bakanlığına ait işyerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre geçen hizmetlerinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı farkı isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının Ulaştırma Bakanlığına ait işyerinde istifa etmek suretiyle ayrıldığı belirtilerek davanın reddinin gerektiği savunmasında bulunulmuştur.
Mahkemece, bir kamu kuruluşundan başka bir kamu kuruluşuna geçmek için istifa dışında bir yol bulunmadığı, istifanın bir prosedürün tamamlanması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı taraf temyiz etmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 4. fıkrasıdır. Anılan hükümde, "T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir" şeklinde kurala yer verilmiştir. Şu hale göre, işyerinden emeklilik suretiyle ayrılan davacı işçi yönünden kamu kurumlarında geçen hizmetlerin kural olarak birleştirilmesi gerekir.
Bununla birlikte aynı maddenin 5. fıkrasında," Yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz" şeklinde düzenlemeye gidilerek, kamuda geçen hizmetlerin kıdem tazminatı hesabı noktasında birleştirilebilmesi için her bir hizmetin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesi gerektiği, açık bir şekilde kurala bağlanmıştır.
Somut olayda davacı işçi dava dışı Ulaştırma Bakanlığı işyerinde memur olarak 30.11.1978 tarihinden 6.9.1983 tarihine kadar çalışmış ve aynı tarihli dilekçe ile istifa ettiğini bildirerek, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünde iş sözleşmesine tabi olarak çalışmaya başlamıştır. Davacının istifa etmek suretiyle ayrıldığı tartışmasız durumdadır. Bir başka kamu kurumuna geçmek için bu yola gitmiş olması istifa gerçeğini değiştirmemektedir. Davacı işçi, daha iyi koşullarda iş bulduğu için istifa ederek kamuya ait başka bir işyerinde çalışmaya başlamıştır. Bu yönde işverenler arasında genel bir uygulamanın ya da işçinin istifaya zorlanması gibi bir durumun varlığı da kanıtlanabilmiş değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.11.2007 gün ve 2007/ 9-814 E, 2007/ 896 K. sayılı kararı da belirtildiği üzere, kıdem tazminatına hak kazandıran nedenler 1475 sayılı yasanın 14. maddesinde sınırlı biçimde sayılmış olup, istifa, kıdem tazminatına hak kazandıran nedenler arasında yer almamaktadır.
Yapılan bu açıklamalara göre, 1983 yılında istifa ederek kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde işyerinden ayrılan davacı işçinin 1978- 1983 yıllan arasında Ulaştırma Bakanlığında çalışılan süre için kıdem tazminatına hak kazanması mümkün değildir. Fark kıdem tazminatına ilişkin bu davanın reddi gerekirken, isteğin yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.