Yargı Kararları

MEVSİMLİK İŞÇİ

SAYILAR

Esas No : 2007/42361
Karar No : 2009/10078
Tarihi : 08.04.2009
İlgili Kanun/Madde : 1475.S.İşK/14
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : l MEVSİMLİK İŞÇİ l  MEVSİM SONU GERİ ÇAĞIRMAYARAK FESİH l KAMU KURULUŞLARINDA GEÇEN HİZMET-LERİN BİRLEŞTİRİLMESİ l KIDEM TAZMİNATI

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
1475.S.İşK/14

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ   

Esas No. 2007/42361
Karar No. 2009/10078
Tarihi: 08.04.2009         
                                    
l MEVSİMLİK İŞÇİ
l  MEVSİM SONU GERİ ÇAĞIRMAYARAK FESİH
l KAMU KURULUŞLARINDA GEÇEN HİZMET-LERİN BİRLEŞTİRİLMESİ
l KIDEM TAZMİNATI

ÖZETİ: Davanın yasal dayanağı, 1475 sayılı yasanın 14. Maddesinin 4. fıkrasıdır. Anılan hükümde, "T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir." şeklinde kurala yer verilmiştir. Şu hale göre, işyerinden emeklilik suretiyle ayrılan davacı işçi yönünden kamu kurumlarında geçen hizmetlerin kural olarak birleştirilmesi gerekir.
Bununla birlikte aynı maddenin 5. Fıkrasında "Yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz" şeklinde düzenlemeye gidilerek, kamuda geçen hizmetlerin kıdem tazminatı hesabı noktasında birleştirilebilmesi için her bir hizmetin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesi gerektiği, açık bir şekilde kurala bağlanmıştır.
Somut olayda davacı işçi dava dışı Orman İşletmesinde mevsimlik işçi olarak çalışırken yeni mevsim başlangıcında davalı işverence çağırılmayarak iş akdi davalı yanca fesih edilmiştir. Buna göre davacının fark kıdem tazminatına ilişkin isteğin kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddi hatalı olup bozmayı gerektirmişti.

DAVA: Davacı, fark kıdem tazminatı ve kıdem tazminatı işlemiş faizi alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine hüküm kurmuştur Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi R.Taşdelen tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçi davalı işyerinden emeklilik sebebiyle ayrıldığım, ancak Orman İşletme Müdürlüğü'nde çalıştığı süre için kıdem tazminatı verilmediğini ileri sürerek fark kıdem tazminatı isteği ile bu davayı açmıştır.
Davalı; davanın reddinin gerektiği savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davacının Orman İdaresindeki işyerinden kıdem tazminatını hak edecek şekilde sona ermediği, işten ayrıldıktan sonra geçen bir buçuk yıllık sürenin işe ara verme için kabul edilebilir makul bir süre olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 1475 sayılı yasanın 14. Maddesinin 4. fıkrasıdır. Anılan hükümde,"T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir." şeklinde kurala yer verilmiştir. Şu hale göre, işyerinden emeklilik suretiyle ayrılan davacı işçi yönünden kamu kurumlarında geçen hizmetlerin kural olarak birleştirilmesi gerekir.
Bununla birlikte aynı maddenin 5. Fıkrasında "Yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz" şeklinde düzenlemeye gidilerek, kamuda geçen hizmetlerin kıdem tazminatı hesabı noktasında birleştirilebilmesi için her bir hizmetin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesi gerektiği, açık bir şekilde kurala bağlanmıştır.
Somut olayda davacı işçi dava dışı Orman İşletmesinde mevsimlik işçi olarak çalışırken yeni mevsim başlangıcında davalı işverence çağırılmayarak iş akdi davalı yanca fesih edilmiştir. Buna göre davacının fark kıdem tazminatına ilişkin isteğin kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
  SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının önceki kamu kuruluşunda geçen çalışmasına ait iş sözleşmesinin 31.01.1981 tarihinde askıya alındığı, 21.05.1981 tarihinden itibaren de davalı kurumda çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Önceki kamu kuruluşundaki mevsim çalışmasının hangi tarihler arasında yapıldığı iş sözleşmesi 31.01.1981 tarihinde askıya alınmış olan davacının yeni mevsim çalışmasına çağrılıp çağrılmadığı araştırılıp belgelenmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmiş olduğundan hükmün araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulması gerektiği görüşü ile sayın çoğunluk tarafından oluşturulan kesin bozma kararına katılamıyorum.