YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2017/13229 2017/4131 16.03.2017 |
İlgili Kanun / Madde
1475 S. İşK/14
|
||||
|
||||||
ÖZETİ Ödeme belgesi hakkı ortadan kaldırdığından mahkemece dikkate alınması gerekir. Ayrıca ödemelerle ilgili belgeler açıkça hangi alacağa ait olduğu anlaşılıyor ise belirtilen alacaktan, ödendiği sabit olmakla birlikte hangi alacağa ilişkin olduğu anlaşılmıyorsa, daha önce muaccel olan alacaktan mahsup edilmelidir. Tarafların isticvabı mahkeme önünde, belirli bir vakıa hakkında, sözlü olarak sorguya çekilmesi ve ondan cevap alınması anlamına gelir. Bir taraf, ancak kendi aleyhine olan vakıalar hakkında isticvap edilebilir, kendi lehine olan vakıalar için isticvap edilemez. Dosyada bulunan banka kayıtlarında fesih tarihinden sonra davacı hesabına yatırılmış olan miktarlar görülmekte olup, bu durumda, Mahkemece davacı asil isticvap edilerek banka kayıtlarındaki ödemelerin neye ilişkin olduğu açıklığa kavuşturularak, tazminat ve alacak miktarlarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır . |
||||||
DAVA : Davacı, bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı iş yerinde 25/09/2009 yılında çalışmaya başladığını, iş akdinin 01.10.2013 tarihinde davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacıya ödenen aylık net ücretin 1.200,00 TL olmasına rağmen söz konusu ücretin resmi kayıtlara asgari ücret olarak yansıltıldığını, davacının iş yerinde yemek ve servis hizmetinden yararlandığını ve iş akdinin feshi ile birlikte davacıya ödenen kıdem tazminatının eksik hesaplandığını ileri sürerek davacının bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacağını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı Şirkete sunduğu 30/09/2013 tarihli beyanı ile başka bir iş bulması nedeni ile müvekkil şirketteki işinden istifa ettiğini, davacının ihbar süresine uymadığını, davacının SGK kayıtlarına yansıtılan ücretten farklı bir ücret aldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve davacıya tazminat dahil bütün alacaklarının ödenmiş savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı tarafından sunulan 30/09/2013 tarihli istifa dilekçesi, davalı işyerince kıdem tazminatının bir kısmının ödenmiş olması, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil alacağı ve yıllık izin alacağı gibi alacaklarının ödenmemesi ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde iş akdinin istifa nedeniyle değil, davalı işverence haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, diğer alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatının bir kısmının ödendiğini ileri sürerek bakiye kıdem tazminatını ve bir kısım işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Davalı vekili davacının Akbank banka kayıtlarında görülen ödemelerin işçilik alacaklarına ilişkin olduğunu savunmuş, davacı vekili 13.10.2015 tarihli beyan dilekçesinde, davacının banka hesabına yapılan ödemelerde hiçbir açıklamaya yer verilmediği, ödemelerin niteliği, neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığı, davalı tarafça davacının iş akdinin sona ermesini takiben banka hesabına yapılan ödemelerin 24.10.2015 tarihindeki 6100 TL’lik ödeme haricinde, davacının işçilik alacakları dolayısıyla ödenmiş tutarlar olmadığı, iş akdinin sona ermesini takiben yalnızca 24.10.2015 tarihinde 6.100,00 TL’lik toplu ödeme yapıldığı, bu tutarın 669,73 TL’sinin 2013 yılı Eylül ayına ait 25 günlük ücreti, bakiye tutarın ise davacının kıdem tazminatı alacağının bir kısmına ilişkin ödendiğini belirtmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dilekçesinde kıdem tazminatının bir kısmının ödendiği belirtilmiş ise de, ödenen miktarın net ve kesin olarak belirtilmediği ve banka kayıtlarında yapılan ödemenin niteliği belli olmadığı gerekçesiyle mahsup yapılmaksızın hesaplama yapılmış, Mahkemece taleple bağlı kalınarak alacaklar hüküm altına alınmıştır.
Ödeme belgesi hakkı ortadan kaldırdığından mahkemece dikkate alınması gerekir. Ayrıca ödemelerle ilgili belgeler açıkça hangi alacağa ait olduğu anlaşılıyor ise belirtilen alacaktan, ödendiği sabit olmakla birlikte hangi alacağa ilişkin olduğu anlaşılmıyorsa, daha önce muaccel olan alacaktan mahsup edilmelidir.
Tarafların isticvabı mahkeme önünde, belirli bir vakıa hakkında, sözlü olarak sorguya çekilmesi ve ondan cevap alınması anlamına gelir. Bir taraf, ancak kendi aleyhine olan vakıalar hakkında isticvap edilebilir, kendi lehine olan vakıalar için isticvap edilemez.
Dosyada bulunan banka kayıtlarında fesih tarihinden sonra davacı hesabına yatırılmış olan miktarlar görülmekte olup, bu durumda, Mahkemece davacı asil isticvap edilerek banka kayıtlarındaki ödemelerin neye ilişkin olduğu açıklığa kavuşturularak, tazminat ve alacak miktarlarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.