ÖZETİ: Belirtmek gerekir ki zorunlu organların tüzük ile düzenlenen üye tam sayısı ile çalışması bir zarurettir. Asıl üyeliklerde çeşitli sebeplerle boşalma olması durumunda, Tüzük ile öngörülen yöntem doğrultusunda derhal yedek üyenin göreve başlaması gerekmektedir. Bir zorunlu organ asıl üyeliğinde meydana gelen eksilme sebebiyle yedek üyenin göreve başlamasının, hangi sebeple olursa olsun bir başka zorunlu organ olan yönetim kurulunun takdirine bırakılması, sendikaların tüzüklerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağına ilişkin Anayasa’nın 51 inci maddesinin son fıkrası ile 4688 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin birinci fıkrasına aykırıdır.
Bu itibarla 03.09.2022 tarihli Genel Kurulda alınan karar ile Sendika Tüzüğü’nün 31 inci maddesinin (b) bendine eklenen “Olağan Genel Kurul döneminin bitmesine üç (3) aydan daha kısa bir zaman kalmış olması halinde, yedek üyenin çağrılması Genel Yönetim Kurulunun takdirindedir.” cümlesinin de iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Sendikaların gelirleri 4688 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesinde belirtilmiştir. Aynı hükmün son fıkrası da “Sendika ve konfederasyonlar tüm nakdî gelirlerini bankalara yatırmak zorundadırlar. Zorunlu giderler için kasalarında tutacakları azamî nakit mevcudu tüzüklerinde gösterilir.” şeklindedir. Diğer taraftan 4688 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında da sendikaların, gelirlerini tüzüklerinde belirtilen amaçlar ve 4688 sayılı Kanun’da gösterilen faaliyetler dışında kullanamayacağı belirtilmiştir.
Belirtmek gerekir ki sendika iktisadi işletmesinin, sendika tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Sendika iktisadi işletmesinin ticari faaliyet yürütemeyeceği de gözetildiğinde, hangi faaliyet veya gider için gerektiği belli olmaksızın avans verilmesini öngören uyuşmazlık konusu Tüzük hükmünün belirtilen yasal düzenlemelere aykırı olduğu açıktır.
Bu itibarla 03.09.2022 tarihli Genel Kurulda alınan karar ile Sendika Tüzüğü’nün 53 üncü maddesine eklenen “Sendika İktisadi İşletme ihtiyaçları için toplam nakit varlığının %40’ını geçmeyecek şekilde İktisadi İşletmeye avans olarak verebilir.” cümlesinin de iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki tüzük değişikliğine dair genel kurul kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
- DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından sendikanın internet sitesi incelendiğinde 27.09.2022 tarihinde web sitesinde yayınlanan Tüzük’ün sendikanın eski Tüzük’ünden farklı olduğunun görüldüğünü ve bu yolla Sendika tarafından Tüzük hükümlerinde değişiklik yapıldığının öğrenildiğini, Tüzük değişikliğinin tamamı bakımından genel kurulun toplanması ve karar almasına dair usullere riayet edilmeksizin gerçekleştirildiğinden Tüzük değişiklerinin tamamının iptal edilmesi gerektiğini, aksi kanaat hasıl olur ise Sendika Tüzüğü’nde yapılan değişikliklerden hukuka aykırı nitelikte olan; Tüzük’ün 33 üncü maddesinin (e) bendinde yer alan “üyeliği askıya alma” ibaresinin ve bu maddenin devamında yer alan “(5) Üyeliği askıya alma cezasının süresi bir (1) yıldan fazla olamaz, bu süre içerisinde üyelik kesintisi yapılmaya devam edilir. Hukuki yardım ile afet hallerinde yardım hali hariç, üyelikten kaynaklanan diğer haklar kullanılamaz. Bu cezanın zorunlu organlarda görev yapan üyelerden birisine verilmesi halinde, bu süreyle sınırlı olmak üzere ilgili kişi organ toplantılarına ve kararlarına katılamaz.” hükmünün; Tüzük’ün 39 uncu maddesinin ikinci bendine eklenen “750 ile 1500 üyesi olan sendika şubelerinde 1 (bir) Yönetim Kurulu üyesi; 1501 ile 2000 üyesi olan şubelerde 2 (iki) Yönetim kurulu üyesi; 2001 ve daha fazla üyesi olan şubelerde 3 (üç) Yönetim kurulu üyesi, kendi istekleri ve şube yönetim kurulunun teklifiyle Sendika Genel Yönetim Kurulu kararıyla aylıksız izine ayrılabilir. Aylıksız izne ayrılan şube yöneticilerinin aylıksız izinleri, kendi istekleri olmaksızın veya haklarında bu yönde bir disiplin kurulu kararı olmaksızın Sendika Genel Yönetim Kurulu kararıyla aylıksız izin dönemi sonuna kadar sonlandırılamaz.” cümlesinde yer alan “veya haklarında bu yönde bir disiplin kurulu kararı olmaksızın” hükmünün; Tüzük’ün 53 üncü maddesinin altıncı bendinde yer alan “Şubeler, aylık avans miktarının üzerinde harcama yapamaz. Şubeler, avans miktarının üzerinde olan harcamalar için Genel Merkez Yönetim Kurulundan onay alır.” hükmünün; Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (b) bendinde yer alan “b) Genel Başkan adayı olabilmek için; en az beş (5) yıl Büro Memur-Sen üyeliği ve en az bir (1) dönem Şube Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yapmış olmak,” hükmünün; Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (c) bendinde yer alan “Genel Başkan Yardımcısı adayı olabilmek için; en az beş (5) yıl Büro Memur-Sen üyeliği ve en az bir (1) dönem Şube Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yapmış olmak,” hükmünün; Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (d) bendinde yer alan “Genel Başkan ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine aday olabilmek için; son altı (6) ay sendika üye aidat kesintisi yapılmış olmak,” hükmünün; Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (f) bendinde yer alan “Şube Başkan adayı olabilmek için; kesintisiz en az dört (4) yıl, Şube Başkan Yardımcısı adayı olabilmek için; kesintisiz en az iki (2) yıl Büro Memur-Sen üyeliği bulunmak,” hükmünün; Tüzük’ün geçici 1 inci maddesinde yer alan “7. Olağan genel kurul dönemi süresi, 13.11.2021 tarihinden itibaren başlamak üzere 48 aydır. Bu durumda şubeler olağan genel kurullarını söz konusu sürenin bitiminden en az iki ay önce gerçekleştirirler” hükmünün iptaline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de Tüzük’ün 31 inci maddesinde yapılan değişiklik ile (b) bendi olarak eklenen ” … Olağan Genel Kurul döneminin bitmesine üç (3) aydan daha kısa bir zaman kalmış olması halinde, yedek üyenin çağrılması Genel Yönetim Kurulunun takdirindedir.” cümlesinin; Tüzük’ün 32 nci maddesinde yapılan değişiklik ile (d)bendi olarak eklenen ve Genel Disiplin Kuruluna şube disiplin kurulu kararını değiştirmek yetkisi veren “değiştirmek” ibaresinin; Tüzük’ün 53 üncü maddesine eklenen “Sendika İktisadi İşletme ihtiyaçları için toplam nakit varlığının %40’ını geçmeyecek şekilde İktisadi İşletmeye avans olarak verebilir.” hükmünün; Tüzük’ün 57 nci maddesinin ilk beninde yer alan “Sendika ve şubeleri kendi iç denetleme organlarının denetlemesinden başka sendika merkezinde tüm idari ve mali faaliyetleri üyesi bulunduğu konfederasyonun denetimlerine açıktır.” hükmünün “Sendika Yönetim ve şubeleri Yönetim ve işleyişleri ile gelir ve giderleri ve bunlarla ilgili her türlü işlemlerin kanun, tüzük ve genel kurul kararlarına uygun olup olmadığı hususlarındaki idari ve mali denetim, denetleme kurulları tarafından yapılır.” olarak değiştirilmesine dair değişikliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
- CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının açmış olduğu davanın kötüniyetli olduğunu, aslında dava açmasında hiçbir hukuki yararının olmadığını, davalı Sendikanın Ana Tüzüğü’nün tamamen değişmediğini, yalnızca belli maddelerin değiştiğini, davacının bu isteminin hukuken ve işlevsel olarak sendika veya üyeler için hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, Sendika Ana Tüzüğü’nün değiştirilerek oylandığını, 6. Olağanüstü Genel Kurulun hukuka ve usule uygun olarak demokratik ve adil bir şekilde toplanıp oylandığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 03.09.2022 tarihinde gerçekleşen Olağanüstü Genel Kurulda genel kurul divan tutanağına ve hazirun cetveline göre toplantı yeter sayısının sağlandığı, 304 delegeden 247’sinin oy kullanmış olduğu ve bu hâliyle karar yeter sayısının da sağlandığı anlaşıldığından toplantı ve karar için gerekli usullere uyulduğu, bu yönden alınan kararların tamamının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Tüzük değişiklerinin tamamının iptali talebinin reddine; hukuka aykırılık söz konusu olmadığından Tüzük’ün 53 üncü maddesinin altıncı bendinin, Tüzük’ün 31 inci maddesinde yapılan değişiklik ile (b)bendi olarak eklenen cümlenin, Tüzük’ün 32 nci maddesinde yapılan değişiklik ile (d)bendi olarak eklenen ibarenin, Tüzük’ün 53 üncü maddesine eklenen hükmün, Tüzük’ün 57 nci maddesinin ilk bendinde yer alan hükmün değiştirilmesine dair değişikliğin, Tüzük’ün 39 uncu maddesinin ikinci bendinde eklenen hükmün, Tüzük’ün geçici 1 inci maddesinde yer alan hükmün iptali taleplerinin reddine; hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle; Tüzük’ün 33 üncü maddesinin (e) bendinde yer alan “üyeliği askıya alma” ibaresinin ve bu maddenin devamında yer alan “(5) Üyeliği askıya alma cezasının süresi bir (1) yıldan fazla olamaz, bu süre içerisinde üyelik kesintisi yapılmaya devam edilir. Hukuki yardım ile afet hallerinde yardım hali hariç, üyelikten kaynaklanan diğer haklar kullanılamaz. Bu cezanın zorunlu organlarda görev yapan üyelerden birisine verilmesi halinde, bu süreyle sınırlı olmak üzere ilgili kişi organ toplantılarına ve kararlarına katılamaz.” hükmünün iptaline, Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (b)bendinde yer alan“Genel Başkan adayı olabilmek için; en az beş (5) yıl Büro Memur-Sen üyeliği ve en az bir (1) dönem Şube Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yapmış olmak,” hükmünün iptaline, Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (c) bendinde yer alan “Genel Başkan Yardımcısı adayı olabilmek için; en az beş (5) yıl Büro Memur-Sen üyeliği ve en az bir (1) dönem Şube Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yapmış olmak,” hükmünün iptaline, Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (d) bendinde yer alan “Genel Başkan ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine aday olabilmek için; son altı (6) ay sendika üye aidat kesintisi yapılmış olmak,” hükmünün iptaline, Tüzük’ün 59 uncu maddesinin (f) bendinde yer alan “Şube Başkan adayı olabilmek için; kesintisiz en az dört (4) yıl, Şube Başkan Yardımcısı adayı olabilmek için; kesintisiz en az iki (2) yıl Büro Memur-Sen üyeliği bulunmak,” hükmünün iptaline karar verilmiştir.
- İSTİNAF
- İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
- İstinaf Sebepleri
- Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyanın sendika hukuku konusunda uzman olmayan bir bilirkişiye tevdi edildiğini ve hukuka aykırı değerlendirmeler içeren bu raporun doğrudan hükme esas alındığını, Tüzük değişikliğinin tamamında genel kurulun toplanması ve karar almasına dair usullere riayet edilmeksizin gerçekleştirildiğinden tüzük değişiklerinin tamamının iptali gerekmekte olup İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme neticesinde oluşturulan Tüzük’ün tamamının iptali taleplerinin reddine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu hükümlerin hepsinin iptali gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
- Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Sendika Ana Tüzüğü’nün tamamen değişmemiş olup yalnızca belli maddelerin değiştiğini, davacının bu isteminin hukuken ve işlevsel olarak sendika veya üyeler için hiçbir hukuki yararı bulunmadığından açmış olduğu davanın reddi gerektiğini, Sendika Ana Tüzüğü’nün değiştirilerek oylandığı 6. Olağanüstü Genel Kurulun, hukuka ve usule uygun olarak, demokratik ve adil bir şekilde toplandığını ve oylandığını, davacı tarafın ayrıca Tüzük’ün maddelerine dair iptaline ilişkin ileri sürdüğü iddiaların tamamen soyut, mesnetsiz ve hukuka aykırı olup taleplerinin reddi gerekirken bazı maddelerin ve bentlerin iptaline karar verilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, iptaline karar verilen hükümlerin hukuka aykırı olmadığını, kararın hatalı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
- Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
- TEMYİZ
- Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.
- Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
- Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tüzük değişikliğine dair genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
- 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Sendika kurma hakkı” kenar başlıklı 51 inci maddesinin son fıkrası şöyledir:
“Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.”
- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun (4688 sayılı Kanun) “Genel kurulların görevleri” kenar başlıklı 12 nci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Genel kurulların görev ve yetkileri şunlardır:
…
- b) Tüzük değişikliği.
…”
- 4688 sayılı Kanun’un “Yasaklar” kenar başlıklı 20 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Bu Kanuna göre kurulan sendika ve konfederasyonların yönetim ve işleyişleri Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı olamaz.”
- 4688 sayılı Kanun’un “Diğer kanunların uygulanması” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
“Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 2908 sayılı Dernekler Kanunu, 743 sayılı Türk Medeni Kanunu ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacaklar hakkında kamu görevlilerinin tabi oldukları personel kanunlarının ilgili hükümleri uygulanır.”
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Kararın iptali” kenar başlıklı 83 üncü maddesi de şöyledir:
“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.
Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.
Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”
- Değerlendirme
- Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
- Somut uyuşmazlıkta 03.09.2022 tarihli Genel Kurulda alınan karar ile Sendika Tüzüğü’nün 31 inci maddesinin (b) bendine “Olağan Genel Kurul döneminin bitmesine üç (3) aydan daha kısa bir zaman kalmış olması halinde, yedek üyenin çağrılması Genel Yönetim Kurulunun takdirindedir.” cümlesi eklenmiştir. Madde, genel disiplin kurulunun oluşumu, toplantı ve karar yeter sayısını düzenlemektedir.
4688 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine göre, sendika tüzüklerinde “Sendika veya konfederasyonun genel kurul dışındaki zorunlu organlarına üyelerin seçilme usulü, asil ve yedek üye sayısı, görev ve yetkileri” konusu düzenlenmelidir. 4688 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi atfı ile uygulama alanı bulan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre de yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulunun üye sayıları üçten az dokuzdan fazla olamaz. Tüzük’ün 31 inci maddesinde de genel disiplin kurulunun 5 asıl ve 5 yedek üyeden oluşması öngörülmektedir.
Belirtmek gerekir ki zorunlu organların tüzük ile düzenlenen üye tam sayısı ile çalışması bir zarurettir. Asıl üyeliklerde çeşitli sebeplerle boşalma olması durumunda, Tüzük ile öngörülen yöntem doğrultusunda derhal yedek üyenin göreve başlaması gerekmektedir. Bir zorunlu organ asıl üyeliğinde meydana gelen eksilme sebebiyle yedek üyenin göreve başlamasının, hangi sebeple olursa olsun bir başka zorunlu organ olan yönetim kurulunun takdirine bırakılması, sendikaların tüzüklerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağına ilişkin Anayasa’nın 51 inci maddesinin son fıkrası ile 4688 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin birinci fıkrasına aykırıdır.
Bu itibarla 03.09.2022 tarihli Genel Kurulda alınan karar ile Sendika Tüzüğü’nün 31 inci maddesinin (b) bendine eklenen “Olağan Genel Kurul döneminin bitmesine üç (3) aydan daha kısa bir zaman kalmış olması halinde, yedek üyenin çağrılması Genel Yönetim Kurulunun takdirindedir.” cümlesinin de iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
- Somut uyuşmazlıkta 03.09.2022 tarihli Genel Kurulda alınan karar ile Sendika Tüzüğü’nün 53 üncü maddesine “Sendika İktisadi İşletme ihtiyaçları için toplam nakit varlığının %40’ını geçmeyecek şekilde İktisadi İşletmeye avans olarak verebilir.” cümlesi eklenmiştir.
6356 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesinin sekizinci fıkrasına göre “Kuruluşlar ticaretle uğraşamaz.” 4688 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre de “Sendika ve konfederasyonlar ticaretle uğraşamazlar.” Hükmün madde gerekçesi de “… sendikaların amaçlarının üyelerinin ekonomik, sosyal, kültürel ve mesleksel hak ve çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi olduğu, ticarî bir kuruluş olmadığı dikkate alınarak ticaret yapamayacakları hükmü getirilmiştir.” şeklindedir.
Sendikaların gelirleri 4688 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesinde belirtilmiştir. Aynı hükmün son fıkrası da “Sendika ve konfederasyonlar tüm nakdî gelirlerini bankalara yatırmak zorundadırlar. Zorunlu giderler için kasalarında tutacakları azamî nakit mevcudu tüzüklerinde gösterilir.” şeklindedir. Diğer taraftan 4688 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında da sendikaların, gelirlerini tüzüklerinde belirtilen amaçlar ve 4688 sayılı Kanun’da gösterilen faaliyetler dışında kullanamayacağı belirtilmiştir.
Belirtmek gerekir ki sendika iktisadi işletmesinin, sendika tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Sendika iktisadi işletmesinin ticari faaliyet yürütemeyeceği de gözetildiğinde, hangi faaliyet veya gider için gerektiği belli olmaksızın avans verilmesini öngören uyuşmazlık konusu Tüzük hükmünün belirtilen yasal düzenlemelere aykırı olduğu açıktır.
Bu itibarla 03.09.2022 tarihli Genel Kurulda alınan karar ile Sendika Tüzüğü’nün 53 üncü maddesine eklenen “Sendika İktisadi İşletme ihtiyaçları için toplam nakit varlığının %40’ını geçmeyecek şekilde İktisadi İşletmeye avans olarak verebilir.” cümlesinin de iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
4.Belirtilenhususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
- KARAR
Açıklanan sebeplerle;
- Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
- İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Relevant Law / Article
4688 S. KGSTK/12
T.R.
SUPREME COURT
LEGAL DEPARTMENT
Docket No. 2024/6574
Decision No. 2024/9395
Date: 30.05.2024
REGULATIONS THAT ARE CONTRARY TO THE MANDATORY PROVISIONS OF THE LAW CANNOT BE MADE IN THE UNION STATUTES.
IT IS MANDATORY FOR THE UNION’S MANDATORY BODIES TO WORK WITH THE WHOLE NUMBER SPECIFIED IN THE REGULATIONS.
REGARDLESS OF REASONS, IN THE EVENT OF A PRINCIPAL MEMBER’S VACANCY IN THE MANDATORY BODY OF THE UNION, THE BYOL CANNOT BE PROVIDED TO LEAVE THE ASSIGNMENT OF A RESERVE MEMBER TO THE DISCRETION OF THE BOARD OF DIRECTORS.
THE INCOME AND EXPENSES OF THE UNION ARE DETERMINED BY LAW
THE REGULATIONS CANNOT BE MADE TO PRESENT THE GIVING OF ADVANCES TO THE UNION ECONOMIC ENTERPRISES OF THE UNION.