İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21
6356 S.STK/25
T.C
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2022/4553
Karar No. 2023/1699
Tarihi: 02/05/2023
SENDİKAL NEDENLERLE GEÇERSİZ FESİH
ÖZETİ: Davacılar vekili müvekkilinin de aralarında bulunduğu bir grup işçinin Birleşik Metal-İş Sendikasının Eskişehir şubesi yöneticileriyle temasa geçip yapılan görüşmeler sonunda sendikal örgütlenme için aralarında müvekkilinin de bulunduğu işçilerden oluşan bir komite oluşturulduğunu ancak işverenin bu oluşumdan bir şekilde haberdar olarak sendikal faaliyet içinde yer alan bu işçilerin iş akitlerini feshettiğini ileri sürmüştür. Emsal dosyadaki Birleşik Metal İş Sendikasının 26.10.2021 tarihli cevabi yazısında davacı tarafın iddia ettiği husus doğrulanmıştır. Tanıklar da bir grup işçinin sendikal faaliyet için komite kurduklarını ancak işverenin bu faaliyetten haberdar olduğunu ve bu faaliyete katılan işçilerin iş akitlerini feshettiğini beyan etmişlerdir. Davacılar murisi, F. K., H.N., H.G., F. G. isimli işçilerin 16/06/2021 tarihinde; A. K, N. B, A.İ. Ç. isimli işçilerin ise 21/06/2021 tarihinde kod 49 ile işten çıkartıldıkları anlaşılmıştır.
Davacılar murisinin iş sözleşmesinin feshinde somut neden ortaya konulamaması, sendikal örgütlenmede komitede bulunan tüm işçilerin aynı fesih kodu ile 5 tanesinin aynı gün, 3 tanesinin de 5 gün sonra işten çıkartılması ve davacılar murisinin sendikal faaliyet içinde olduğunun sabit olması hususları dikkate alındığında davalı işverenin davacılar murisinin iş akdini sendikal faaliyetleri nedeniyle feshettiği, kararda hata olmadığı anlaşılmıştır
DAVA: Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen kararın davalı vekilinin istinafı üzerine dosya dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme/inceleme üzerine heyetçe görüşüldü.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili, müvekkilinin 08/02/2017 tarihinde taşlama işçisi olarak çalışmaya başladığını, 16/06/2021 tarihinde iş akdinin sona erdirildiğini, fesihnamede belirtilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davalı işyerinde 2021/5-6. ayı gibi sendikal faaliyet başladığını, müvekkilinin de aralarında olduğu bir grup işçinin sendikalı olarak sendikal faaliyetlere başladığını, Birleşik Metal İşçileri Eskişehir Şubesi ile bağlantıya geçerek TİS için komite oluşturduklarını, işverenin bu oluşumun haberini aldığını, 16/06/2021 tarihinde müvekkilinin de aralarında bulunduğu 15 kişiden haberdar olarak fesihlere başladığını, pandemi dönemindeki işten çıkarma yasağını dolanabilmek için hiçbir somut isnada dayanmayan ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık sebebiyle 15 işçinin iş akdinin hukuka aykırı olarak feshedildiğini, bu fesihlerin gerçek sebebinin sendikal faaliyetlerde bulunmaları olduğunu, işverenin sendikal faaliyetten örgütlenmenin ilk zamanlarında haberdar olması sebebiyle işyerinde sendikaya üyelik çalışması yapılamadığını, bu işçilerin sendikaya üye dahi olmadan işten çıkarıldığını ve sendikal faaliyetlerin sona erdiğini beyanla müvekkilinin işe iadesini,4 aylık boşta geçen süreye ilişkin doğmuş ücret ve diğer haklarının ve en az 1 yıllık brüt ücreti tutarından az olmamak kaydı ile sendikal tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının birim amirleri ve üstleri tarafından defalarca uyarılmasına rağmen uyarıları dikkate almadığını, yapmakla ödevli olduğu görevler kendisine hatırlatılmasına rağmen kendisinin benzer tutumunu devam ettirdiğini, feshin son çare olması ilkesine uyulduğunu, covid 19 salgınından olumsuz etkilendiklerini, bütün olumsuzluklara rağmen feshin son çare olması ilkesine uyarak iş akdinin devam ettirildiğini ve ücretsiz izne gönderildiğini, ücretsiz izin belgelerini dosyaya sunduklarını, davacının iş akdinin fesih sebebinin sendikal nedene dayanmadığını, işyerinde isteyen herkesin sendikal örgütlenme hakkını sonuna kadar kullanabileceğini, feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiğini, sendikal tazminattan bahsedebilmek için işçinin sendika üyesi olması gerektiğini, davacının da iddia ettiği üzere henüz örgütlenmeleri bile başlamamışken işverenin böyle bir faaliyeti duymasının izahtan vareste olduğunu, şirketin 16/06/2021 tarihli ihtarname ile iş akdinin haklı nedenle derhal feshedildiğini davacı işçiye bildirdiğini, davacının sendikal tazminat kazanma hakkı bulunmadığını, sendikal tazminat talebinin arabuluculuk aşamasında bulunmaması sebebiyle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan, mahkemece aksi kanaat hasıl ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 08/02/2017-16/06/2021 tarihleri arasında çalıştığı, işten ayrılış kodunun (İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi 49), olarak bildirildiği, davalının fesih bildiriminde; "… doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar sergilediğinizin tespiti; aynı kanunun 25. maddesinin II. fıkrası (h) bendinde ise "İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi." halinde iş sözleşmesinin sürenin bitiminden önce veya bildirim süresi beklenmeksizin feshedilebileceği düzenlenmiş olup müvekkil işveren tarafından ısrarla hatırlatılan görevlerinizi yapmamakta ısrarcı olduğunuzun tespiti sebebiyle ilgili maddeler uyarınca iş sözleşmenizin feshedilmesi zorunluluğu hasıl olmuştur.." şeklinde fesih gerekçesinin bildirildiği, Mahkemenin2021/352 Esas sayılı dosyasında Birleşik Metal-İş Sendikasına yazılan müzekkere cevabında"Davalı işyerinde çalışan bir grup işçi sendikamızın Eskişehir'de bulunan şubesine giderek örgütlenme çalışmaları hakkında bilgi alışverişinde bulunmuşlardır. Sonrasında işyerinde sendikal örgütlenme ve üye kayıt faaliyetleri için bir komite oluşturulmuştur. Bu durumdan haberdar olan işveren sendika binasının çevresine eleman yerleştirerek sendikaya gelenleri tespit ettirmiş ve ertesi gün komite toplantısına gelenlerin tamamını işlen çıkartmıştır. Toplantıya gelen ve komite içerisinde yer alan işçiler sendikamıza üye olamadan iş akitleri işveren tarafından feshedilerek işten çıkartılmışlardır. " denildiği, emsal dosyalarda verilen mahkeme kararları, sendikal örgütlenmede komitede bulunan tüm işçilerin aynı fesih kodu ile 4 tanesinin aynı gün, 3 tanesinin de 5 gün sonra işten çıkartılmış olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının da içinde bulunduğu bir grup işçinin sendikal örgütlenme için Birleşik Metal İş Sendikası ile görüşmelere başlaması ve sonrasında işyerinde sendikal örgütlenme ve üye kayıt faaliyetleri için davacının da arasında bulunduğu bir komite oluşturulması ve işverenin bu durumdan haberdar olması üzerine davacının sendikal faaliyet sebebiyle işten çıkartıldığı davacıya ilişkin işverence gerçekleştirilen feshin haklı yada geçerli nedene dayanmadığı, fesih gerekçesinin Anayasa ile teminat altına alınan sendika özgürlüğü ve sendikal faaliyette bulunma hakkına işverence yapılan müdahalenin gizlenmesine yönelik olduğu, bu itibarla da feshin sendikal nedenlerle gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçerli nedene dayanmadığının tespitine, davacı yargılama sırasında öldüğünden konusu kalmayan işe iade talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının yargılama sırasında öldüğü dikkate alınarak 6356 Sayılı Yasanın 25/4 maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının muris davacı işçinin 1 yıllık brüt ücret tutarı olan 64.425,60 TL olarak belirlenmesine,4 aylık brüt 21.475,20 TL boşta geçen süre ücreti alacağının davalı taraftan tahsili ile davacı mirasçılara ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, davacının iş yeri disiplinine aykırı davranışlar sergilediğini, defalarca birim amirleri tarafından uyarıldığını, feshin son çare olması ilkesine uyulduğunu, sendika üyesi dahi olmayan davacı yanca sendikal fesih iddiası ile Anayasal bir hakla gölgelenmeye çalışıldığını, davacının birim amirleri ve üstleri tarafından defalarca uyarılması ve fakat bu uyarıların hiçbirini dikkate almaması, yapmakla ödevli olduğu bulunduğu görevler kendisine hatırlatılmasına rağmen kendisi bu uyarılara karşı benzer tutumunu devam ettirmesi, bütün hatırlatma ve uyarılara istinaden görevlerini yapmaması, yan ilgili görevlerin kendine hatırlatılmasına rağmen inatla ve ısrarla işi savsaması ve bunun gibi şirket bünyesinde huzursuzluk yaratan davranışları ısrarla sürdürmesi nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, onlarca işçisi olan müvekkili şirketin bir grup işçisini diğer işçilerine takip ettirip toplantıya katılan işçileri tespit ettirmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işletmenin kameralarının üçüncü kişiler tarafından herhangi bir izin alınmadan izlenmesi de hukuka aykırı olup bu husus da somut verilerle desteklenmeyen tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini gösterdiğini, müvekkilinin bünyesindeki herhangi bir sendikal faaliyetten haberdar olmadığından, bu oluşumdaki işçilerine herhangi bir baskı yapmasının söz konusu olmadığını, istifa etmiş tanığın beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, iş sözleşmesi feshedilen işçinin aktif bir sendika üyeliği olmadığı gibi iş yerinde yetki almış bir sendika dahi olmadığını, müzekkere cevapları toplanmadan, bütün tanıklar dinlenmeden ve ilgili araştırmalar yapılmadan dosyanın bilirkişiye verildiğini, boşta geçen süre ücretinin aylık net ücret üzerinden hesaplanması gerekirken brüt ücret üzerinden hesaplanmadığını, işçinin toplam çalışma süresi ve kıdem hesabı yapılmadığını, tazminat hesaplarının bu varsayımsal süreye göre yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, işe iadeye ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı istinaf yoluna başvurmuştur.
Fesihten sonraki 1 aylık hak düşürücü sürede arabuluculuk yoluna başvurulduğu, anlaşamama tutanağının düzenlenmesinden sonraki 2 haftalık sürede dava açıldığı, iş yerinde çalışan sayısının 30'dan fazla olduğu, davacının kıdeminin 6 aydan fazla olduğu, davacının işveren vekili veya işveren vekili yardımcısı olmadığı, sözleşmenin belirsiz süreli olduğu, dava şartlarının gerçekleştiği görülmüştür.
Davacılar murisinin iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğinin iddia edildiği, davalının ise haklı nedenle feshedildiğini, sendikal nedenle feshedilmediğini savunduğu, 16/06/2021 tarihli ihtarnamede "…yapmakla ödevli olduğu görevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle iş akdinin feshedildiğinin.." belirtildiği, fesih bildirimine 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II bendinin e ve h alt bentlerinde yer alan kanun maddeleri yazıldığı, somut bir fesih gerekçesi belirtilmediği, cevap dilekçesinde somutlaştırılmış bir fesih nedenine dayanılmadığı, davacılar murisinin hangi görevlerini yapmadığının, yapmamakta ısrar ettiğinin açıklanmadığı, davalı işverence yapılan feshin haklı/geçerli bir nedene dayanmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili müvekkilinin de aralarında bulunduğu bir grup işçinin Birleşik Metal-İş Sendikasının Eskişehir şubesi yöneticileriyle temasa geçip yapılan görüşmeler sonunda sendikal örgütlenme için aralarında müvekkilinin de bulunduğu işçilerden oluşan bir komite oluşturulduğunu ancak işverenin bu oluşumdan bir şekilde haberdar olarak sendikal faaliyet içinde yer alan bu işçilerin iş akitlerini feshettiğini ileri sürmüştür. Emsal dosyadaki Birleşik Metal İş Sendikasının 26.10.2021 tarihli cevabi yazısında davacı tarafın iddia ettiği husus doğrulanmıştır. Tanıklar da bir grup işçinin sendikal faaliyet için komite kurduklarını ancak işverenin bu faaliyetten haberdar olduğunu ve bu faaliyete katılan işçilerin iş akitlerini feshettiğini beyan etmişlerdir. Davacılar murisi, F. K., H. N., H. G., F. G. isimli işçilerin 16/06/2021 tarihinde; A. K, N. B, A.İ. Ç. isimli işçilerin ise 21/06/2021 tarihinde kod 49 ile işten çıkartıldıkları anlaşılmıştır.
Davacılar murisinin iş sözleşmesinin feshinde somut neden ortaya konulamaması, sendikal örgütlenmede komitede bulunan tüm işçilerin aynı fesih kodu ile 5 tanesinin aynı gün, 3 tanesinin de 5 gün sonra işten çıkartılması ve davacılar murisinin sendikal faaliyet içinde olduğunun sabit olması hususları dikkate alındığında davalı işverenin davacılar murisinin iş akdini sendikal faaliyetleri nedeniyle feshettiği, kararda hata olmadığı anlaşılmıştır (emsal nitelikte Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. HD.nin 2022/2002 E,2022/2381 K ve2022/1534 E,2022/2033 K;Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. HD.nin 2022/2085 E, 2022/2250 K).
Sonuç olarak, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitleri ile karar gerekçesine veuyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
1)Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70TL harcın mahsubuyla kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2)Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan istinaf gider avansının talep halinde iadesine,
3)Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4)Karar tebliği ile harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 7036 Sayılı Kanunun 8/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.