YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ |
|
Esas No.
Karar No.
Tarihi: |
2008/2182
2009/8588
11.05.2009 |
İlgili Kanun / Madde
506.S.SSK/60
|
|
- SİGORTALILIK BAŞLANGIÇ TARİHİNİN TESPİTİ
- ASKERLİK GÖREVİNİ YAPARKEN İZİNLİ OLUNAN DÖNEMDE YAPILAN ÇALIŞMA
|
|
ÖZETİ: |
bir kamu hizmeti olan askerliği yapmakta olan kişilerin, askerlik yükümü nedeniyle yaptığı çalışmaları kapsamakta olup; Kanunun, sigortalı niteliğini kazanmak için hizmet akdine göre çalışmayı öngören esasının zorunlu bir sonucu olarak sigortalı olarak kabul edilmemenin nedeni, askeri kuruluşlarda geçen ve askerlik yükümüne dayanan çalışmalarda hizmet akdinin söz konusu olmamasıdır. Ancak, askerlik hizmetinden izinli olunan dönemlerde hizmet akdine dayalı olarak bir veya birkaç işverenin işyerinde geçen çalışmalar yönünden ise, anılan madde; sigortalı olunması için engel bir hüküm içermeyip, sırf askerlik yükümlüsü bulundukları için çalışanları sigortalı saymamak gibi bir durum yaratmamaktadır. Kaldı ki, bu yolda bir düzenlemeyi haklı kılacak bir neden yoktur. Zira, bu çalışanların, aynı sigorta olaylarının tehdidi altında oldukları işyerindeki diğer sigortalıların sahip oldukları yasal korunmadan yararlandırılarak sigortalı olarak kabul edilmeleri, kanun koyucunun amacına uygun düşer |
|
|
|
|
|
|
|
Davacı, 01.11.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamda belirtildiği şekilde; askerlik hizmeti yaptığı dönemle çakışan 19.10.1981 tarihinin sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi mümkün olmayan davacının, sigortalılık başlangıcının 22.04.1983 tarihi olduğu ve yaşlılık aylığı bağlama şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Mustafa Arınmış tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı belirtilmiştir. Anılan Kanun kapsamında sigortalı sayılmanın koşulları; hizmet akdine göre çalışma, sözleşmede öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait iş yerinde veya iş yerinden sayılan yerlerde görülmesi, kanunda açıkça belirtilen sigortalı sayılmayacak kişilerden olunmamasıdır. Bu yönde, anılan Kanunun Sigortalı Sayılmayanlar başlığını taşıyan 3. maddesinin 1-E bendine göre, askerlik hizmetlerini yapmakta olan yükümlülerin 506 sayılı Kanun uygulamasında sigortalı sayılmayacakları öngörülmüştür. Bu düzenleme; bir kamu hizmeti olan askerliği yapmakta olan kişilerin, askerlik yükümü nedeniyle yaptığı çalışmaları kapsamakta olup; Kanunun, sigortalı niteliğini kazanmak için hizmet akdine göre çalışmayı öngören esasının zorunlu bir sonucu olarak sigortalı olarak kabul edilmemenin nedeni, askeri kuruluşlarda geçen ve askerlik yükümüne dayanan çalışmalarda hizmet akdinin söz konusu olmamasıdır. Ancak, askerlik hizmetinden izinli olunan dönemlerde hizmet akdine dayalı olarak bir veya birkaç işverenin işyerinde geçen çalışmalar yönünden ise, anılan madde; sigortalı olunması için engel bir hüküm içermeyip, sırf askerlik yükümlüsü bulundukları için çalışanları sigortalı saymamak gibi bir durum yaratmamaktadır. Kaldı ki, bu yolda bir düzenlemeyi haklı kılacak bir neden yoktur. Zira, bu çalışanların, aynı sigorta olaylarının tehdidi altında oldukları işyerindeki diğer sigortalıların sahip oldukları yasal korunmadan yararlandırılarak sigortalı olarak kabul edilmeleri, kanun koyucunun amacına uygun düşer.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde eldeki davada; davacı, her ne kadar 10.03.1980 – 10.11.1981 tarihleri arasında İzmir’de bulunan Destek Kıta Özel Ulaştırma Oto Bölüğü’nde askerlik hizmetini yapmışsa da, bir kamu kurumu olan Erzincan PTT Bakım Müdürlüğüne ait olan işyerinde 10.10.1981 – 25.10.1981 tarihleri arasında geçen çalışmalarının askerlik hizmetinden izinli olduğu dönemde geçtiğinin belirgin olması karşısında, sigortalılık başlangıcı 10.10.1981 tarihi olduğu kabul edilerek, davacının, yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanıp kazanmadığı irdelendikten sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
|