SİGORTALILIK SÜRESİNİN BAŞLANGICININ TESPİTİ

SAYILAR

Esas No : 2024/10365
Karar No : 2024/10202
Tarihi : 23.10.2024
İlgili Kanun/Madde : 5510 S. SSGSK/86
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

 

SİGORTALILIK SÜRESİNİN BAŞLANGICININ TESPİTİ
HİZMET AKDİNE BAĞLI EYLEMLİ ÇALIŞMANIN VARLIĞININ KANITLANMASININ ZORUNLU OLDUĞU

Tam Metin

ÖZETİ: Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. (…)
3.Buna göre, Mahkemece, öncelikle davacının da beyanının alınarak işe giriş bildirgesine konu işin ne olduğu, kazı işi olup olmadığı, nerede çalıştığı, kimlerle birlikte çalıştığı hususunda beyanı alınmalı, işe giriş bildirgesinin verildiği 00210.60.01 sicil sayılı işyerinin işyeri tescil bilgileri ve dönem bordroları celbedilerek varsa bordro tanıkları dinlenmeli, yapılan işin mahiyeti belirlendikten sonra bu kapsamda Kültür Bakanlığından belirlenen işe ilişkin dava konusu dönemdeki kayıtlar ile bu işte dava konusu dönemde çalışanların isimleri, ücret ve puantaj bilgileri istenmeli, belirlenen kişilerin de beyanları alınmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Taraflar arasındaki sigorta başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Kurum vekili ile davalı Kültür Bakanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili ile davalı Kültür Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Türkan Koçak tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı Kültür ve Turizm Bakanlığına ait Şanlıurfa Müze Müdürlüğü tarafından Harran ilçesindeki Arkeoloji çalışmalarında 18.09.1984 tarihinden itibaren 1 gün süre ile hizmet akdiyle çalıştığının ve belirtilen tarihin davacının sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili, hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir.
2.Davalı SGK Başkanlığı vekili hak düşürücü süre itirazında bulunmuş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile davacının davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı 4055 (Müze Müdürlüğü) sicil numaralı iş yerinde 18.09.1984 1 gün süre ile çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili ile davalı Kültür Bakanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde, davada zamanaşımının gerçekleştiğini, resen araştırma ilkesinin uygulanmadığını, Mahkeme kararının eksik inceleme ile verildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
2.Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, davada hak düşürücü sürenin gerçekleştiğini, yeterli ve geçerli bir inceleme yapılmadan ve tüm deliller toplanılmadan sonca gidilmesinin hatalı olduğunu, mahkeme kararının eksik inceleme ile verildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Şanlıurfa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 18.12.2020 tarihli müzekkere cevabı ekinde davacının hizmet tespitine yönelik başvuru dilekçesi ekinde sigortalı işe giriş bildirgesi bulunduğu, davalı Şanlıurfa Müze Müdürlüğüne yazılan cevabi yazıda davacıya ait kayıt ve belge bulunmadığını bildirildiği, bordro tanığı Mehmet Reşit Balıkçıoğlu ile kazı alanında arkeolog olarak çalışan Zeynep Sevim Kızıltan ile arkeolog ve kazı başkan vekili olarak çalışan Ali Sabri Kızıltan’ın Harran’daki kazı çalışmalarında 1-3 ay arasında devam eden kazı çalışmalarında süreli işçilerin çalıştırıldığı, 50-150 arasında çalışan olduğu için tanıkların davacıyı hatırlayamadıklarını beyan ettikleri, Askerlik Şubesi kayıtlarına göre davacının 01.03.1984 tarihinde terhis olduğu, davacının ibraz ettiği deliler ile 18.09.1984 tarihli SSK sicil kartının, çalışma belgesinin ve sigortalı işe giriş bildirgesinin bulunduğu, SSK sicil kartının, çalışma belgesinin ve sigortalı işe giriş bildirgesinin Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Müze Müdürlüğünün 24.03.2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde İsa Ergün adına düzenlenmiş çalışma belgesi, Halil Halat adına düzenlenmiş SSK Sicil kartı ve sigortalı işe giriş bildirgesi ile aynı nitelikte olduğu, Halil Halat ile davacı adına düzenlenmiş her iki sigortalı işe giriş bildirgesi altında Müze Müdürü olarak Adnan Mısır’ın imzası bulunduğu, yine müzekkere cevabı ile Müze Müdürü Adnan Mısır’ın 1984 yılında amir olarak çalıştığı, davacı tanıkları İsa Ergün, Halil Halat ve Mehmet Abeş’in tutarlı beyanları ile davacı ile tanıkların 1984 yılında birlikte çalıştıkları, buna ilişkin çalışanlara SSK sicil kartı verildiği, fakat tanıkların SGK kayıtlarının daha sonra yapıldığı, yine Muhtar Musa Karaaslan imzalı ve onaylı belge ile davacının 18.09.1984 tarihi itibariyle iş yeri adresinin Harran Arkeoloji Kazısı olduğu, mahkemece dinlenen Musa Karaaslan’ın belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla davacının Harran kazı çalışmalarında işçi olarak 18.09.1984 yılında bir gün çalıştığına dair İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülmüştür…” gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili ile davalı Kültür Bakanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili ile davalı Kültür Bakanlığı vekili davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 18.09.1984 tarihinin sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 2 nci, 6 ncı, 9 uncu, 79 uncu, 108 inci maddesi hükümleridir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Kanun’un belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun’un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir teredüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Kanun’lar ile Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.
3. Değerlendirme
1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Buna göre eldeki davada, mahkemenin verdiği hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
2. Mahkemenin yazılı hükmü, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalıdır. Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara göre inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davacı adına 18.09.1984 tarihli, 00210.60.01 sicil no.lu Şanlıurfa Müze Müdürlüğü tarafından işe giriş bildirgesi verilmiş olduğu, Şanlıurfa Müze Müdürlüğünce davacıya ait bir herhangi belgeye rastlanmadığının bildirildiği, Mahkemece gerek Kurumca davacının bildiriminin yapıldığı 00210.60.01 sicil sayılı işyerinin gerekse mahkemenin hüküm kurduğu 4055 (Müze Müdürlüğü)sicil sayılı işyerinin tescil bilgilerinin istenmediği, yine işe giriş bildirgesinde bildirim yapılan 00210.60.01 sicil sayılı işyerinin dönem bordrolarının istenmediği, 4055 sicil sayılı işyerinden bildirimi yapılan davacı tanıklarının dinlendiği, böylelikle eksik araştırma ve incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
3.Buna göre, Mahkemece, öncelikle davacının da beyanının alınarak işe giriş bildirgesine konu işin ne olduğu, kazı işi olup olmadığı, nerede çalıştığı, kimlerle birlikte çalıştığı hususunda beyanı alınmalı, işe giriş bildirgesinin verildiği 00210.60.01 sicil sayılı işyerinin işyeri tescil bilgileri ve dönem bordroları celbedilerek varsa bordro tanıkları dinlenmeli, yapılan işin mahiyeti belirlendikten sonra bu kapsamda Kültür Bakanlığından belirlenen işe ilişkin dava konusu dönemdeki kayıtlar ile bu işte dava konusu dönemde çalışanların isimleri, ücret ve puantaj bilgileri istenmeli, belirlenen kişilerin de beyanları alınmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
4.Kabule göre de, işe giriş bildirgesinde belirtilen sicil no.lu işyeri yerine davalı Bakanlığın başkaca işyerinden hüküm kurulmuş olması ile 819 gün süre ile sigortalılığa karar verilen tarihin aynı zamanda sigorta başlangıcı olduğu gözetilerek bu yönde de hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
5.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.