Yargı Kararları

SENDİKANIN FAALİYETİNİN DURDURULMASI VE KAPATILMASI

SAYILAR

Esas No : 2009/20456
Karar No : 2009/21114
Tarihi : 17.07.2009
İlgili Kanun/Madde : 2821 S.SK/27,54
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : l SENDİKANIN FAALİYETİNİN DURDURULMASI VE KAPATILMASI l SENDİKANIN BİR BAŞKA SENDİKAYA KATILMASI

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
2821 S.SK/27,54

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ   

Esas No. 2009/20456
Karar No. 2009/21114
Tarihi: 17.07.2009                      
             
l SENDİKANIN FAALİYETİNİN DURDURULMASI VE KAPATILMASI
l SENDİKANIN BİR BAŞKA SENDİKAYA KATILMASI

ÖZETİ: 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 54. maddesi gereğince sendikanın kuruluşu sırasında kanununa aykırılık veya eksiklik sebebiyle 6'ıncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı veya ilgili Valilikçe başvurulması halinde, mahkeme kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmesi için altmış günü aşmayan bir önel verir.
Anılan düzenleme dava dilekçesindeki somut durumu karşılamaktadır. Ancak mahkemece bu yola gidilmemiştir. Aynı yasanın altıncı maddesine göre sendika ve konfederasyonlar önceden izin almaksızın kurulacağına göre 54. madde dar yorumlanamaz. Tüzük ve belgeler kapsamında kurucularda aranacak koşullarda kanuna uygun hale getirilebilir. Yeni kurucular oluşturulabilir. Yöntem bu olmalıdır.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 27. maddesi gereğince sendikanın bir başka sendikaya katılması halinde katılan sendika veya konfederasyon bütün hak ve borç yetki ve menfaatler katıldıkları sendika veya konfederasyona geçer.
Somut olayda Tarım Orman İş Sendikası, Öz Orman İş Sendikasına katılmıştır. Anılan katılma yasal prosedüründen geçmiştir.
Katılmanın iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesine 27. maddesinin açık düzenlemesi karşısında katılmak mümkün değildir. Kaldı ki, mahkemenin yorumunun kabulü için sendikaların Sendikalar Kanunun ikinci maddesinde sözü edilen "Sendika; İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerin korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara denir." düzenlemesinin göz ardı edilmesi gerekir. Başka bir anlatımla önemli olan sendika bünyesi içerisindeki işçilerdir. Onların hak ve menfaatleridir .

DAVA: Davacı Ankara Valiliği, 23.7.2003 tarihinde kurulan davalı sendikanın iki kurucu üyesi olan Arif Daban ve Selim Gençer in sendika Tüzüğündeki imzalarının evrakta sahtecilik suçunu oluşturur nitelikte bulunduğu ve sendikanın kurucu üyeleri hakkında Ankara C.Başsavcılığı tarafından Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı, bu iki kurucu üye dışındaki bazı üyelerinde 2821 sayılı yasanın 5. maddesinde öngörülen sendika kurucu üyesi olma şartları taşımamaları nedeniyle aynı yasanın 6 ve 54. maddesi gereğince faaliyetinin durdurulması ve kapatılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı Sendika, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada tüm sanıkların beraatlarına karar verilmiştir. Sendika kurucu üyelerinin yasal şartlan taşıdığını belirtmişlerdir. Aktif husumet yönünden 2821 s.y.nın 6 ve 54. maddeleri uyanca kimlerin dava açabileceğinin sınırlı olarak sayıldığını buna göre T. Orman işçileri Sendikasının dava açma hakkı bulunmadığını, bu nedenle müdahale talebinin yasaya aykırı olduğunu reddini istemiştir. Tarım Orman-İş Sendikasının kuruluş aşamasında kuruluş evraklarındaki eksiklik nedeniyle Ankara Valiliğince açılan davanın 2003/257 sayılı dosyasında yürütüldüğü eksik belgelerin ikmal edilmesiyle 23.10. 2003 tarih ve 257-7 sayılı davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği, sendikanın kuruluşundaki eksikliklerin ancak 60 gün içerisinde ileri sürülebileceğini TMK' nun 60 maddesi gereğince bu sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Ankara 6. İş Mahkemesi dosyası, Ankara 11. İş Mahkemesinin 2003/1864 sayılı kesinleşen dava dosyası mahkememizin 2003/257 sayılı dava dosyası ve diğer belgeler dikkate alındığında Ankara Valiliği ve Feri Müdahilin talepleri yerinde görülerek kurucu üyelerden Yaşar Gedik (adam öldürmeye tam teşebbüsten mahkûmiyetinin bulunmasa) ve Cevdet Kürkan(başka işkolunda çalışır olduğu) 'la ilgili kurucu üyelik şartları oluşmadığından, bu durumda halen faaliyette olan sendikanın 7 gerçek kişiden kurulma şartının gerçekleşmediğinden davalı sendikanın faaliyetinin durdurulmasına ve kapatılmasına karar verilmiştir.
Fer'i müdahil durumunda olan aynı işkolunda kurulu sendika, davalı sendikanın tüzel kişilik kazanmamış sayılması, faaliyetinin durdurulması ve kapatılması istendiğine, mahkemece de davanın kabulüne karar verilmiş olduğuna göre hüküm kısmında davanın kapatılması ve faaliyetinin durdurulması yanında tüzel kişilik kazanmadığının da belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle hüküm fıkrasına "Davalı Sendikanın Tüzel Kişilik Kazanamadığına" fıkrasının da eklenmesi istenilmiştir.
Davalı sendika;
1-) Sendikanın kuruluştaki eksikliklerinin Valiliğin müracaatı üzerine Ankara 13. İş Mahkemesinin 2003/257 sayılı dosya ile "tamamlatılmış olması ile" oluşan kesin hükme aykırı olarak açılan davanın esasen kesin hüküm nedeni ile reddi gerekeceği
2-) Ankara Valiliğinin 6.1 2006 tarihli dava dilekçesinin sadece "sahtecilik ile ilgili olduğu" kabul edilmiş iken ve bu verilen beraat karan ortada iken bunlardan dönülerek üstelik gerekçeli karara da fer'i müdahil sendikanın Valiliğin iler sürmediği bir hususun dinlenmeyeceğine karar verildikten sonra Valiliğin iler sürmediği sebeplere binaen kapatma karan verilmiş olması,
3-) Açılan davanın yasal dayanağının 2821 s.y. 6. ve 54 maddesi kabul edildikten sonra, Y.9.H.D istikrar bulan ilke içtihatları doğrultusunda 54. madde de öngörülen mehil verilmeden kapatma karan verilmiş olması nedeniyle yerel mahkeme kararının usul hukuku hükümlerine aykırı olduğundan bozulması gerekir.
4-) Sendika kurmadan önce alınan memnu hakların iadesine dair karar yargısal kararın ehliyetsizliği ortadan kaldırdığı halde bu konudaki içtihatlara aykırı karar verilmiştir.
5-) Cevdet Kürkan'ın sendikanın kurulduğu tarihte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılmış işkolu tespit kararına göre fiilen bu işkolunda çalıştığı, mahkeme kararının ise 2 yıl sonra işkolunu değiştirdiği ve Cevdet Kürkan'ın görevden uzaklaştırıldığı da dikkate alındığında bu hususun artık bir kapatma nedeni olamayacağı, kendi içerisinde çelişkili, yasalara içtihatlarına açıkça aykırı oluğunu belirterek kararının bozulmasını istemiştir.
Davalının Ek Temyiz Dilekçesi (28.5.2008) Davalı sendika, mahkeme kararından sonra 2821 sayılı yasanın 27. maddesi uyarınca bir başka işçi sendikasına katıldığı, bu durumun temyiz incelemesi sırasında dikkate alınması gerektiğini, Sendikanın 3.5.2008 tarihinde olağanüstü genel kurul sonrası sendikanın Öz Tarım-İş Sendikasına katılma kararı aldığını, diğer sendikasında aynı gün aldığı olağanüstü genel kurul toplantısında aldığı kararı ile katılmayı kabul ettiğini, dolayısıyla Tarım Orman-İş Sendikasının tüzel kişiliğinin sona erdiği ve iş bu davanın konusuz kaldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Karar Dairemizin 12.6.2008 tarih ve 2008/19966-15567 sayılı ilamı ile "Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2821 sayılı Sendikalar Yasasının 54. maddesinde sendikanın faaliyetlerinin durdurulması ve kapatılması davasının kimler tarafından açılabileceği sınırlı şekilde belirtilmiştir. Buna göre fer'i müdahilliğine karar verilen sendikanın davada taraf olma sıfatı bulunmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 57. maddesi uyarınca fer'i müdahil, katıldığı tarafla birlikte hareket ettiğinden tek başına kararı temyiz etmesi de mümkün değildir.
Davalı sendika tarafından 28.5.2008 tarihli ek temyiz dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 3.5.2008 tarihli Tarım Orman-iş Sendikası olağanüstü genel kurul divan tutanağında sendikanın Öz Orman-İş Sendikasına katılmasına, katılma talep ve kararının adı geçen sendikaya iletilmesi için Genel Yönetim Kurulunun yetkili kılınmasına karar verildiği, diğer taraftan yine dilekçe ekinde sunulan 3.5.2008 tarihli Öz Orman-İş Sendikası 1.Olağan Genel Kurul toplantı tutanağında davalı sendikanın katılma talebinin gündeme alınmasına ve 2821 sayılı yasanın 27. maddesi gereğince oylanarak talebin kabulüne karar verilmiştir. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 26 ve 27. maddeleri hükmünce sendikaların bir başka sendikaya veya konfederasyonun bir başka konfederasyona katılmasının veya birleşmesinin gerçekleşmesi için her iki sendikanın veya her iki konfederasyonun Genel Kurullarınca katılma veya birleşme karan verilmiş olmaları gerekir. Davalı sendikanın başka bir sendikaya katılma karan esas hakkında karar verildikten sonra gerçekleştiği iddia edilmiştir.
Mahkemece bu hukuki olguların yasal dayanakları ile birlikte araştırılması gerekir. Deliller toplanarak dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilip hüküm kurulması için kararın sair hususlar incelenmeksizin bozulması gerekmiştir." Şeklinde bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmuştur.
Katılmaya ilişkin belgeler getirtilmiştir.
Bozma kararına uyularak mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda: Davalı sendikanın Öz Tarım-İş Sendikasına katılma kararının geçerli bir dayanağı bulunmamaktadır. Davalı sendikanın kuruluşunda yasa aykırı bir durum olduğundan 28221 s.y. 6 ve 54. maddeleri incelenerek hüküm kurmak gerekmiştir. Mahkememizin 2003/257 sayılı dava dosyası ve diğer belgeler dikkate alındığında Ankara Valiliği ve Feri Müdahilin talepleri yerinde görülerek kurucu üyelerden Yaşar Gedik (adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan olan 8 yıl ağır hapis cezası ilişkin (Memnu hakların iade edilmiş olsa da) bu mahkumiyeti ve Cevdet Kürkan (sendikanın kuruluş tarihinden farklı işkolunda kurulu işyerinde çalışması) 'la ilgili kurucu üyelik şartlan oluşmadığından, Davalı sendikanın kurucu üyeleri Arif Daban ve Selim Gencer hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde sahtecilik suçundan devam eden kamu davasında beraat karan verilip karar temyiz aşamasında ise de diğer iki kurucu üyenin üyelik koşullarını taşımadıklarından Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın sonuçlanmasının beklenmesine gerek görülmemiştir. Bu durumda kurucu üyelerle ilgili şartlar oluşmamıştır. Dolayısıyla sendikanın kurulması ile ilgili yasal şartlar baştan itibaren oluşmamıştır. Tarım orman-İş Sendikasının daha sonradan Öz Tarım İş Sendikasına katılması ve bun nedenle davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin talepler yerinde değildir. İlk kuruluş anında yasal şartlan taşımadığından kurulduğu andan itibaren tüzel kişilik kazanamamıştır.
"Söz konusu davaya müdahil olmak isteyen Bir Orman İş Sendikası ve Öz Tarım Orman İş Sendikası talepte bulunmuşlar ancak Valilik yanında müdahil olmak isteyen taraf vekillerinin talepleri yerinde görülmemiştir. Yargılamanın bu aşamasında müdahil olmak isteyen tarafın müdahil olmada geceli bir hukuki menfaati söz konusu değildir.
Belirtildiği gibi davalı Tarım Orman İş Sendikası kuruluşunda eksiklik olduğu yani kurucu üyelerle ilgili olarak kuruluşunda kanunun aradığı yasal şartlar oluşmadığından dolayısıyla Tarım Orman İş Sendikasının Öz Orman İş Sendikasına katılması ve bu durumda davanın konusuz kaldığı yolundaki iddialar yerinde görülmemiş ve davalı sendikanın iyi niyetli davranmadığı iyi niyet kurallarına uygun hareket etmediği anlaşılmış olup, bu durumda davalı sendikanın başka bir sendikaya katılarak davanın konusuz kaldığı yolundaki iddialarına mahkememizce itibar edilmeyerek daha önceden 8.4.2008 tarihinde verilen kararda da belirtildiği üzere kurucu üyelerden Yaşar Gedik ve Cevdet Kürkan la ilgili kurucu üyelik şartlarının oluşmaması nedeniyle bu durumda halen faaliyette olan sendikanın faaliyetinin durdurulması ve kapatılması yolunda karar vermek gerekli görülmüştür. Yargılama devam ederken Ankara 10 İş Mahkemesinin 2008/356 sayılı dava dosyası getirtilmiş, Türkiye Orman İşçileri Sendikası Başkanlığı tarafından Tarım Orman İş Sendikası aleyhinde dava açıldığı bu davanın Öz Tarım Orman İş Sendikasına katılması ile ilgili olarak Genel kurulun tüm sonuçlarının iptaline karar verilmesi şeklinde olduğu anlaşılmış olup, Ankara 8. İş Mahkemesinde de Şadiye ye Nebahat isimli davacılar tarafından davalı Tarım Orman İş Sendikası ve Öz Orman İş Sendikası aleyhinde dava açıldığı ve bu davanın konusunun da Genel Kurulun tüm sonuçlan ile birlikte iptaline karar verilmesi şeklinde olduğu, yine Ankara 10 İş Mahkemesinin 2008/479 sayılı dosyasında davacının Vahdet Mahmet Aslanoğlu, Saim Okar ve davalısının Tarım Orman İş Sendikası ve Öz Orman iş sendikası olduğu dava dosyasında da yine 3-4 Mayıs 2008 tarihinde Öz Orman İş Sendikasının yaptığı genel kurulun geçersiz sayılarak tüm sonuçları ile birlikte iptaline karar verme şeklinde olduğunun anlaşıldığı görülmüştür. Yargıtay Bozma ilamında belirtildiği üzere katılma ile ilgili olarak tüm belgeler getirtilmiş ve ayrıca Çalışma Bakanlığından söz konusu belgeler getirtilmiş ve usulü eksiklikler giderilmiştir.
Sonuç itibarıyla "Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının sonucunun beklenmesinden vazgeçilerek Ankara Valiliğinin açmış olduğu davanın kabulü ile Öz Orman İş Sendikasına katılan Tarım Orman İş Sendikasının faaliyetinin durdurulması ve kapatılmasına, (Feri müdahil tarafın tek başına temyiz yetkisinin olmadığına)" karar verilmiştir.
Davalı Sendikanın Katıldığı Öz Orman-İş Sendikası;
1-) Mahkeme kararının verildiği 1.4.2009 tarihte Tarım Orman-İş Sendikasının tüzel kişiliğinin sona erdiği ve davanın konusuz kaldığı biri Ankara 10.İş Mahkemesinin 15.7.2008 tarih ve 2007/377-2008/381 sayılı karan, bu karar Y.9.H.D.'nin 10.3.2009 tarih ve 7575-6559 sayılı ilamı ile onandığını, diğeri Ankara 12. İş Mahkemesinin 2007/874 esas sayılı olumlu ve olumsuz yetki tespitine itiraz davasında davalı olarak (Tarım Orman-İş Sendikası/Öz Orman-İş Sendikası )şeklinde kararda gösterilerek Yargıtay'ca davacı olan sendikanın tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın 3.2.2009 tarih ve 2008/41533-2009/1461onandığı olmak üzere iki kesinleşmiş kararın bulunduğu, mahkemece bu kesin deliller dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinin bozma nedeni olduğunu,
3-) Mahkemece verilen sendikanın baştan itibaren kurulmamış sayılmasına bu nedenle faaliyetlerinin durdurulmasına ve kapatılmasına kararının hukuki dayanaktan yoksun ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, zira
2821 s.y. 6. maddesine sendika ve konfederasyonların önceden izin alınmaksızın kurulabileceği, yasada belirtilen kuruluş evraklarının ilgili valiliğe verilmesi ile birlikte sendikanın tüzel kişilik kazanacağının açıkça belirtildiğini, sunulan evraklarda eksiklik olsa dahi bunun sonradan yasada belirtilen prosedür ile tamamlanabileceğini, dolayısıyla evrakların eksikliği halinde dahi sendikanın kurulmuş olacağını, bu nedenle baştan itibaren kurulmamış olduğuna ilişkin kararın yasaya aykırı olduğunu,
4-) Davanın 2821 s.y.nın 6 ve 54 maddelerine aykırılık nedeniyle açıldığı düşünüldüğünde anılan maddelerdeki prosedürün yerine getirilmeden (11.7.2006 tarih ve 2006/18924-2006/20651 sayılı-28.6.2005 tarih ve 2005/2115-23021) içtihatlara aykırı olarak 60 günlük sürenin tanınmadan yazılı şekilde hüküm kurulduğunu,
5-) Memnu haklan iadesi kararının ileriye dönük olarak ehliyetsizli ortadan kaldırdığı, kuruculuğa, yöneticiliğe, temsilciliğe engel teşkil etmeyeceğinin İBK ve anayasa mahkemesi kararında ve içtihatlarda belirtilmesine rağmen aksine karar verildiğini,
6-) Sendikanın tüm hak ve borçlan ile başka bir sendikaya katılması nedeniyle Ankara 13. İş Mahkemesince tüzel kişiliğinin sona erdiğinden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir iken
faaliyetlerinin durdurulmasına ve kapatma karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
7-) Kaldı ki, Dairenin 1.06.1989 tarih ve 1989/2737- 1989/5098 sayılı kararında belirttiği gibi 2821 s. Sendikalar K m. 26, 27 uygun şekilde Sendika veya konfederasyonun başka sendika ve kon federasyona katılması veya birleşmesinin gerçekleşmesi için, her iki sendikanın veya her iki konfederasyon genel kurullarının katılma veya birleşmeye karar verildiği halde mahkemece katılmanın kötü niyetle alınmış bir karar olduğu şeklinde kabulünün yasaya açıkça aykırı olduğundan kararın bozulmasını istemiştir.
Davacı Valilik, temyize cevap dilekçesinde; kararın onanmasını istemiştir.
Uyuşmazlık, davalı Tarım Orman İş Sendikasının faaliyetinin durdurulmasın ve kapatılması noktasında toplanmaktadır.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 54. maddesi gereğince sendikanın kuruluşu sırasında kanununa aykırılık veya eksiklik sebebiyle 6'ıncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı veya ilgili Valilikçe başvurulması halinde, mahkeme kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmesi için altmış günü aşmayan bir önel verir.
Anılan düzenleme dava dilekçesindeki somut durumu karşılamaktadır. Ancak mahkemece bu yola gidilmemiştir. Aynı yasanın altıncı maddesine göre sendika ve konfederasyonlar önceden izin almaksızın kurulacağına göre 54. madde dar yorumlanamaz. Tüzük ve belgeler kapsamında kurucularda aranacak koşullarda kanuna uygun hale getirilebilir. Yeni kurucular oluşturulabilir. Yöntem bu olmalıdır.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 27. maddesi gereğince sendikanın bir başka sendikaya katılması halinde katılan sendika veya konfederasyon bütün hak ve borç yetki ve menfaatler katıldıkları sendika veya konfederasyona geçer.
Somut olayda Tarım Orman İş Sendikası, Öz Orman İş Sendikasına katılmıştır. Anılan katılma yasal prosedüründen geçmiştir.
Katılmanın iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesine 27. maddesinin açık düzenlemesi karşısında katılmak mümkün değildir. Kaldı ki, mahkemenin yorumunun kabulü için sendikaların Sendikalar Kanunun ikinci maddesinde sözü edilen "Sendika; İşçilerin veya1 işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerin korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara denir." düzenlemesinin göz ardı edilmesi gerekir. Başka bir anlatımla önemli olan sendika bünyesi içerisindeki işçilerdir. Onların hak ve menfaatleridir.
Yukarıdaki gerekçe ile mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında bir karar verilmesine mahal olmadığına karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.7.2009 gününde bozma gerekçesi oyçokluğu ile hüküm ise oybirliğiyle karar verildi.
Kapatılması istenen Tarım-Orman İş Sendikasının tüzel kişiliği yargılama devam etmekte iken 03.05.2008 tarihinde Öz-Orman İş Sendikasına katılmak suretiyle sona ermiş; mahkemece, halefıyet esaslarından hareketle dava kapatılması istenen sendikanın katıldığı Öz Orman İş sendikasına yönetilerek devam olunan yargılama sonucunda Öz Orman İş Sendikasına katılan Tarım-Orman İş Sendikasının faaliyetinin durdurulmasına ve kapatılmasına karar verilmiştir.
Kapatılması istenen sendikanın yargılama sonuçlanmadan başka bir sendikaya katılması ve bunun sonucu olarak da tüzel kişiliğinin sona ermesinin davayı etkisinin ne olduğunun belirlenmesi öncelikle çözülmesi gereken sorun olduğu açıktır.
Hemen belirtmek gerekir ki kapatılması istenen Tarım-Orman İş Sendikasının yargılama devam etmekte iken bir başka sendikaya (Öz -Orman İş Sendikası) katılmak suretiyle tüzel kişiliği sona ermiş bulunduğuna göre tüzel kişiliği sona ermiş olan sendikanın faaliyetinin durdurulmasından ve kapatılmasında da söz edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu tartışmasızdır.
Davada Tarım -Orman İş Sendikasının kuruluş aşamasında var olduğu ileri sürülüp iddiaya dayanak bulunan eksikliklerden dolayı faaliyetinin durdurularak kapatılması talep edilmiştir.
Dava sebebi yapılan eksikliklerin gerçekten tüzel kişiliğin kazanılması engelleyici ya da kapatılmasını gerektirici nitelikte olup olmadığı yargılama süreci tamamlanıp belirlenmeden sendikanın kendi iradesi ile bir başka sendikaya katılması ve bu şekilde tüzel kişiliğini sona erdirmesi davayı konusuz bırakmaz. Aksi takdirde dava sebebi yapılan hukuka aykırılık iddialarının bu yolla sonuçsuz bırakılmasının yolu açılmış olur ki böyle bir durum kabul edilemez.
Somut olayda dava konusu sendika hakkında ileri sürülmüş olan iddiaların tüzel kişiliği etkileyici ve kapatmayı gerektirecek nitelikte olup olmadığının belirlenmesi bakımından davacıya sendika tüzel kişiliğinin ihyasını gerçekleştirmesi yönünde önel verilmesi tüzel kişilik ihya edildikten sonra tarafların iddia ve savunmalarının bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekir.
Mahkemece oluşturulan hükmün bu gerekçe ile bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum.