YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2011/991 2013/11127 04.04.2013 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/4 |
||||
|
||||||
ÖZETİ Dairemizin Emsal nitelikli 2008/44338 Esas, 2010/37281 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Anonim ortağın yasal temsilcisi yönetim kuruludur. Yönetim kurulu üyesi ile ortaklık arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu Türk öğretisinde ve Yargıtay kararları ile benimsenmiştir. ( H.G.K:nun 02.02.2003 gün ve 2003 / 9-82 E – 65 K. sayılı ilamı ) | ||||||
DAVA :Davacı, haksız fesih tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Güven tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı ile davalı işveren arasında 20/02/2007 başlangıç tarihli 2 yıl süreli yazılı iş sözleşmesi bulunduğunu, davacının çalışmaya devam ederken, önce şifahi sonra da 02/11/2007 tarihli noter ihtarıyla haksız bir şekilde iş akdinin feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle toplam 35.000 TL ücretinden olduğunu ileri sürerek şimdilik 5.000 TL haksız fesih nedeniyle tazminat alacağının faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iddiaları kabul etmediklerini, davacının anonim şirketin ortaklarından ve uzun süredir de yönetim kurulu üyesi olduğunu, davacının taleplerinin Ticaret Kanunu'na aykırı olduğunu, şirketin işten çıkarma eyleminde bir kusuru olmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını, belirli süreli iş sözleşmesi yapmanın iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının görevi ve yaptığı iş dikkate alındığında, 4857 sayılı Yasanın 11. Maddesi çercevesinde belirli süreli hizmet akdi yapmanın objektif koşulları bulunmadığından taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğunun kabulünün gerektiği, bakiye süreye ilişkin talebin, ancak belirli süreli iş akitlerinde söz konusu olabileceğinden, taraflar arasındaki hizmet akdinin de belirli süreli olarak kabulü mümkün olmadığından, davacının talebinin bu nedenle reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dairemizin Emsal nitelikli 2008/44338 Esas, 2010/37281 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Anonim ortağın yasal temsilcisi yönetim kuruludur. Yönetim kurulu üyesi ile ortaklık arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu Türk öğretisinde ve Yargıtay kararları ile benimsenmiştir. ( H.G.K:nun 02.02.2003 gün ve 2003 / 9-82 E – 65 K. sayılı ilamı ).
Somut olayda, davacının 20/02/2007 tarihinden itibaren işe alınması kararının alındığı 19/02/2007 tarihinde SETO SEBZE TOHUMLARI ÜRETİM VE TİCARET AŞ.’nin yönetim kurulu başkanı olduğu anlaşılmakla davaya bakma görevi Ticaret Mahkemesine ait olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.