Yargı Kararları

ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ

SAYILAR

Esas No : 2009/10187
Karar No : 2009/33819
Tarihi : 07.12.2009
İlgili Kanun/Madde : 4857 S.İşK/2,18-21
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : l  ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ l İŞE İADE KARARINDA HANGİ İŞVEREN AÇISINDAN İADEYE KARAR VEİLDİĞİNİN BELİRTİLMİŞ OLMASININ GEREKMESİ

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/2,18-21

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2009/10187
Karar No. 2009/33819
Tarihi: 07.12.2009                     
    
l  ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ
l İŞE İADE KARARINDA HANGİ İŞVEREN AÇISINDAN İADEYE KARAR VEİLDİĞİNİN BELİRTİLMİŞ OLMASININ GEREKMESİ

ÖZETİ: Yerel mahkemece, değinilen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmişse de, davacı işçinin hangi davalı bünyesindeki işe iade edildiğine dair hükümde bir açıklık bulunmamaktadır. Dosya içeriğinden, davacı vekilince, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun iddia edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalılar arasındaki sözleşme getirtilerek, asıl -alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı, muvazaalı olup olmadığı, muvazaalı olmasa dahi İş Kanunu anlamında alt işverene verilebilecek nitelikte bir iş olup olmadığı belirlenerek, Dairemiz yerleşik uygulaması gereğince, asıl -alt işverenine ilişkisinin mevcudiyeti halinde, davacının işe iadesinin alt işverene yapılarak fer'i haklar konusunda davalıların dayanışmalı sorumluluğu yoluna gidilmesi, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilirse, alt işveren yönünden açılan davada husumet yokluğundan red kararı verilerek davacının asıl işverene iadesinin yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.     

DAVA: Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi M.A. Bostancı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten soma dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin, geçerli neden olmadan, davalı işveren tarafından feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, "Davacı Çetin Kara'nın, davalı Pozitif Denizcilik Ltd. Şti.nin elemanı olarak, davalı Dearsan Gemi İnşaat Sanayi A.Ş.ye ait tersanede çalıştığı, işyerinde genel tatillerde çalıştırıldığı, ücretini aldığına dair belge imzalatılmak istendiği, davacıda ücretini alamadığı için belgeyi imzalamadığı, bu nedenle 14.06.2008 tarihinde işveren tarafından işten çıkarıldığı, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, davacının iş akdi haklı ve geçerli nedenlere dayanmaksızın işveren tarafından feshedildiği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemece, değinilen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmişse de, davacı işçinin hangi davalı bünyesindeki işe iade edildiğine dair hükümde bir açıklık bulunmamaktadır. Dosya içeriğinden, davacı vekilince, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun iddia edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalılar arasındaki sözleşme getirtilerek, asıl -alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı, muvazaalı olup olmadığı, muvazaalı olmasa dahi İş Kanunu anlamında alt işverene verilebilecek nitelikte bir iş olup olmadığı belirlenerek, Dairemiz yerleşik uygulaması gereğince, asıl -alt işverenine ilişkisinin mevcudiyeti halinde, davacının işe iadesinin alt işverene yapılarak fer'i haklar konusunda davalıların dayanışmalı sorumluluğu yoluna gidilmesi, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilirse, alt işveren yönünden açılan davada husumet yokluğundan red kararı verilerek davacının asıl işverene iadesinin yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 7.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.