ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İLE DİSTRİBÜTÖRLÜK İLİŞKİSİ ARASINDAKİ FARK

SAYILAR

Esas No : 2014/26641
Karar No : 2015/3272
Tarihi : 02.02.2015
İlgili Kanun/Madde : 4857S. İşK. /2, 18-21
Yargı Yeri: YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İLE DİSTRİBÜTÖRLÜK İLİŞKİSİ ARASINDAKİ FARK

Tam Metin

YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
 2014/26641
2015/3272
02.02.2015
İlgili Kanun / Madde
4857S. İşK. /2, 18-21

 

 

 

  • ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İLE DİSTRİBÜTÖRLÜK İLİŞKİSİ ARASINDAKİ FARK
  ÖZETİ Davalılar arasındaki bayilik (distribütörlük) sözleşmesi içeriğinden davalı Dağlaroğlu Pazarlama Şirketinin münhasıran efese ait bira veya malt ürünlerinin depolama, satış ve pazarlama işi üstlenip üstlenmediği diğer bir anlatımla bu ürünleri dışında başka firmaya ait çeşitli ürünlerinde satış ve pazarlama işini yapıp yapamayacağı anlaşılamamaktadır. Anılan sözleşmenin 6. maddesi ile işi yüklenen şirkete, yazılı izin almadan herhangi bir bira veya malt ürünü için bayilik/distibütörlük sözleşme yapma yasağı getirilmiştir. Mahkemece davalı Dağlaroğlu Pazarlama Şirketinin efes ürünleri dışında başkaca gerçek ve tüzel kişilere ait ürünlerin (çeşit ayrımı olmaksızın) dağıtım, satış ve pazarlama işlerini yapıp yapmadığı araştırılarak, bunun sonucunda münhasıran bayilik (distribütörlük) sözleşmesi kapsamındaki ürünleri depolama, satış ve pazarlanmasın yapıldığını saptanması durumunda davalılar arasında 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin altıncı fıkrasında açıklanan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulmuş olduğunun kabul edilmesi gerekir

 

 
     
             

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı Efes Pazarlama Dağıtım San. Tic. Ltd. Şti. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. Can tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalılar arasındaki ihale sözleşmesinin sona ermesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ile yıllık izin ücretlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Efes Pazarlama ve Dağıtım Şirketi vekili, davacı ile müvekkili arasında iş
ilişkisi bulunmadığını, bayilik sözleşmesi uyarınca diğer davalı şirketin kendi nam ve
hesabına faaliyet gösterdiğini, aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını
belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
                        Davalı Dağlaroğlu Pazarlama şirketi davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosyadaki delillere bilirkişi raporuna göre hafta tatil isteğinin reddine diğer isteklerin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:
Hüküm davalı Efes  Pazarlama ve Dağıtım Şirketi vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; "bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki" olarak tanımlanmış; aynı maddenin yedinci fıkrasında "asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya

daha önce o iş yerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez" kuralına yer verilmiştir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde "işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme" unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanması veya daha önce asıl işveren tarafından o iş yerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulması gibi muvazaa kriterlerinin bulunmaması icap eder. Aksi halde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.
Dosya sunulan davalılar arasında imzalanan bayilik/distribütörlük sözleşmesi kapsamında işi üstelenen şirketin, bira ve malttan mamul ürünleri her tip, marka ve türünü sözleşme hükmü ve esaslarına tamamen uymak kayıt ve şartı ile kendi nam ve hesabına depolayacağı, pazarlayacağı, dağıtım ve satışını yapacağı belirtilmiştir.
Somut olayda davacı, Dağlaroğlu Pazarlama Şirketi işçisi görünmesine rağmen Efes Dağıtım ve Pazarlama şirketinin satış ve pazarlama işlerini yaptıklarını iddia etmiştir. Davalı Efes Pazarlama ve Dağıtım Şirketi ise diğer davalı şirketin bayilik (distribütörlük) sözleşmesi kapsamında kendi nam ve hesabına faaliyet gösterdiğini davacının da bu şirket işçisi olduğunu ileri sürmüştür. Davalılar arasındaki bayilik (distribütörlük) sözleşmesi içeriğinden davalı Dağlaroğlu Pazarlama Şirketinin münhasıran efese ait bira veya malt ürünlerinin depolama, satış ve pazarlama işi üstlenip üstlenmediği diğer bir anlatımla bu ürünleri dışında başka firmaya ait çeşitli ürünlerinde satış ve pazarlama işini yapıp yapamayacağı anlaşılamamaktadır. Anılan sözleşmenin 6. maddesi ile işi yüklenen şirkete, yazılı izin almadan herhangi bir bira veya malt ürünü için bayilik/distibütörlük sözleşme yapma yasağı getirilmiştir. Mahkemece davalı Dağlaroğlu Pazarlama Şirketinin efes ürünleri dışında başkaca gerçek ve tüzel kişilere ait ürünlerin (çeşit ayrımı olmaksızın) dağıtım, satış ve pazarlama işlerini yapıp yapmadığı araştırılarak, bunun sonucunda münhasıran bayilik (distribütörlük) sözleşmesi kapsamındaki ürünleri depolama, satış ve pazarlanmasın yapıldığını saptanması durumunda davalılar arasında 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin altıncı fıkrasında açıklanan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulmuş olduğunun kabul edilmesi gerekir. Açıklanan bu durum "üretimin yapıldığı işyeri" ile salt bu ürünün pazarlaması ve satışı için yapılan sözleşmelere ilişkindir.
Bayilik (distribütörlük) sözleşmesinde ürünlerin depolama, dağıtım, satış ve pazarlama işinin yapılacağı yer, kullanılması gereken araç ve yöntemler tüm ayrıntısı açıklanarak işi üstlenen şirketin bu kurallara sıkı sıkıya uyması gerektiği belirtilmiştir. Olayda Dağlaroğlu Pazarlama şirketinin sözleşme konusu üretimi yapan işyerinden mi yoksa bu işyerine ait ürünleri pazarlamak için kurulmuş başka tüzel kişiden mi devraldığının tesbiti önemlidir. Bu kapsamda tartışılması gereken konu davalı Efes Pazarlama ve Dağıtım şirketinin üretim işi yapıp yapmadığı, salt pazarlama ve dağıtım işi yapıyorsa bu asıl işini devredip etmediğidir. Davalı şirketlerin faaliyet alanlarını gösteren kuruluş sözleşmeleri ve varsa bunlarda değişiklik yapan ticaret sicil kayıtları getritilerek, bayilik (distribütörlük) sözleşmesi ile faaliyet alanlarına ilişkin dosyadaki bilgiler incelenip davalı Efes Pazarlama ve Dağıtım ile Dağlaroğlu Pazarlama Şirketi arasındaki ilişinin yukarıda açıklanan kanun ve ilkeler uyarınca muvazaalı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Sonuç:                                                                                                                ^
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.