ASKERLİK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİREN İŞÇİNİN FESİHTEN 1 YIL 9 AY SONRA ASKERE GİTMİŞ OLMASI NEDENİYLE FESHİN ASKERLİK NEDENİYLE GERÇEK-LEŞTİRİLDİĞİNİN KABUL EDİLEMEYECEĞİ

SAYILAR

Esas No : 2015/21153
Karar No : 2018/15767
Tarihi : 13.09.2018
İlgili Kanun/Madde : 1475 S. İşK/14
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : ASKERLİK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİREN İŞÇİNİN FESİHTEN 1 YIL 9 AY SONRA ASKERE GİTMİŞ OLMASI NEDENİYLE FESHİN ASKERLİK NEDENİYLE GERÇEK-LEŞTİRİLDİĞİNİN KABUL EDİLEMEYECEĞİ

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
1475 S. İşK/14

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2015/21153
Karar No. 2018/15767
Tarihi: 13.09.2018

l ASKERLİK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİREN İŞÇİNİN FESİHTEN 1 YIL 9 AY SONRA ASKERE GİTMİŞ OLMASI NEDENİYLE FESHİN ASKERLİK NEDENİYLE GERÇEK-LEŞTİRİLDİĞİNİN KABUL EDİLEMEYECEĞİ

ÖZETİ: davacı ilk dönem çalışmasının askerlik nedeniyle sona erdiğini ve askere gideceğinden bahisle 31/08/1998 tarihinde işinden ayrıldığını iddia etmiştir. Ancak dosyada mübrez terhis belgesine göre, davacı 31/08/1998 tarihinden yaklaşık 1 yıl 9 ay sonra 21/05/2000 tarihinde askere gitmiş ve askerlik dönüşünde de yaklaşık 6 ay sonra işe başlamıştır. Bu tarihler gözetildiğinde, ilk dönem çalışmanın kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde davacı tarafından askerlik nedeniyle feshedildiği kabul edilemez. Bu itibarla davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresi hesaplanırken, ilk dönem çalışmasının dışlanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı işveren bünyesinde ilk olarak 1998 yılında işe girdiğini, 1 yıl kadar çalıştıktan sonra askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrıldığını, askerlik dönüşü 20.05.2002 tarihinde tekrar işe başladığını ve yaklaşık 1,5 yıl çalıştıktan sonra fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle işten ayrıldığını, 08.11.2006 tarihinde tekrar işe başladığını, 13.06.2013 tarihine kadar usta olarak çalıştığını, son ücretinin aylık net 1.450.00.TL olduğunu, yemek ve servisin işverence sağlandığını, işyerinde haftanın 6 günü 08,00-20,00 ve 20.00-08.00 saatleri arasında vardiyalı olarak çalıştığını, milli bayramlarda da çalıştırıldığını, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, hak kazandığı yıllık izinlerinin hep eksik kullandırıldığını, her ay ödenmesi gereken asgari geçim indiriminin ödenmediğini, bu nedenlerle davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının askerlik hizmetinden önce müvekkiline ait işyerinde 136 gün çalıştığını, askerden döndükten sonra da 2 ay içinde işe girmek için başvuruda bulunmadığını, askere gideceğim diye ayrıldıktan 3 yıl 8 ay 20 gün sonra tekrar çalışmaya başladığını, ayrıca 20.05.2002-30.12.2002 tarihleri arasında sadece 222 gün çalıştığını, ikinci dönem çalışmasını da davacının habersiz ve sebepsiz olarak işten ayrılarak bitirdiğini, iş akdini başka bir şirketle çalışabilmek için haksız olarak feshettiğini, işten ayrıldıktan 6 ay sonra 30.06.2003 tarihinde işyerine gelerek hiçbir hak ve alacağının kalmadığını ikrar ettiği yazılı belgeyi imzaladığını, davacının ilk ve ikinci dönem çalışmaları ile ilgili talep edebileceği hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, davacının 12.01.2007 tarihinde tekrar işe başladığını, davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkiline ait işyerinde iş kanunu hükümlerine ve çalışma sürelerine uyulduğunu, haftalık 45 saatlik çalışma süresinin ihlal edilmediğini, davacının lastik kesme işini yerine getiren bir işçi olduğunu, işi gereği günde 8 saat bile çalışmadığını, işyerinde resmi bayramlarda çalışılmadığını, her sene havaların çok sıcak olduğu Temmuz ve Ağustos aylarında hammaddenin sıcakta bozulması ve işçilerin veriminin düşmesi nedeniyle üretimin durdurulduğunu veya yavaşlatıldığını, ya topluca ya da vardiyalar bölünerek işçilere izin haklarının kullandırıldığını, davacının asgari ücretle çalıştığını banka hesabı celp edildiğinde asgari geçim indiriminin maaşı ile birlikte ödendiğinin görüleceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir. 
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacının ilk dönem çalışması 15/04/1998-31/08/1998 tarihleri arasında olup, davacı ilk dönem çalışmasının askerlik nedeniyle sona erdiğini ve askere gideceğinden bahisle 31/08/1998 tarihinde işinden ayrıldığını iddia etmiştir. Ancak dosyada mübrez terhis belgesine göre, davacı 31/08/1998 tarihinden yaklaşık 1 yıl 9 ay sonra 21/05/2000 tarihinde askere gitmiş ve askerlik dönüşünde de yaklaşık 6 ay sonra işe başlamıştır. Bu tarihler gözetildiğinde, ilk dönem çalışmanın kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde davacı tarafından askerlik nedeniyle feshedildiği kabul edilemez. Bu itibarla davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresi hesaplanırken, ilk dönem çalışmasının dışlanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Davacı dava dilekçesinde yıllık izinlerin eksik kullandırıldığını iddia ederek, kullanmadığı izin günlerinin ücretini talep etmiştir. 
Davacı mahkemedeki isticvap beyanında ise; “çalıştığım dönemde izinler ya hiç kullandırılmıyordu ya da bir yıl içinde 1 hafta gibi izin verilerek kullandırılmaktaydı, tüm yıllık izinler konusunda net bir beyanda bulunamayacağım“ şeklinde beyanda bulunmuştur. Dava dilekçesi ve davacının mahkeme huzurundaki açıklaması birlikte değerlendirildiğinde, davacının her sene için bir hafta yıllık izin kullandığı kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken, hiç izin kullanmadığı kanaatiyle hak kazandığı tüm izin günleri için hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç: 
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,13.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.