YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2006/18045 2007/7179 10.05.2007 |
İlgili Kanun / Madde 506S.SSK/82 1479 S BAĞ KUR/29 |
||||
|
||||||
ÖZETİ: | Gerçekten dava konusu talebin temelinde sağlık harcamalarına esas olayın iş kazası olup olmadığı meselesi bulunduğundan mahkemenin öncelikle bu konuyu ele alıp incelemesi gerekir. 1479 Sayılı Yasada iş kazasına bağlı olarak sigortalıya 29 ncu maddenin şartlarının varlığı halinde malullük aylığının bağlanacağı hükmü altına alınmış ise de iş kazasının tanımı yapılmamıştır. Bu durumda İş kazasını; anılan Yasanın 82.maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle 506 Sayılı Kanunun hükümleri kıyasen uygulanarak tanımlamak gerekir. Buna göre, iş kazası; sigortalının işyerinde bulunduğu sırada ve yaptığı iş dolayısıyla ya da işyerine gidip gelirken meydana gelen ve sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır. Mahkemenin davacının göstereceği delilleri toplaması olayın görgü tanıklarını dinlemesi, ve mevcut delillerle birlikte değerlendirme yaparak öncelikle olayın iş kazası olup olmadığını belirlemesi gerekir. Şayet; olay iş kazası ise bu takdirde 1479 Sayılı Kanunun 29 ncu madde hükmü dikkate alınarak yapılan tedavi harcamalarının Kurumca karşılanması için prim borcu bulunmama şartının yasada yer almadığı gözetilerek davanın bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekir. Zira, sağlık sigortası ile ilgili Ek 11 ve müteakip maddelerinin iş kazasında uygulanması gerektiğine ilişkin (sağlık yardımının kapsamındaki ek 13.maddenin 1.fıkrası hükmü dışında) yasada açık bir hüküm yoktur. Esasen 506 Sayılı Kanun da da iş kazası nedeniyle sigorta yardımından yararlanmak için PRİM ŞARTI ARANMAMAKTADIR.. | |||||
Davacı, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.020.00 YTL tedavi giderinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Ayşe Barutçu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı iş kazasına uğradığını ileri sürerek bu nedenle gerçek dışı sağlık harcamalarının Kurum tarafından karşılanmasını talep etmiştir, Mahkeme ise, davacının prim borcundan bahisle davayı reddetmiştir. Verilen Kararın eksik incelemeye dayandığı görülmektedir. Gerçekten dava konusu talebin temelinde sağlık harcamalarına esas olayın iş kazası olup olmadığı meselesi bulunduğundan mahkemenin öncelikle bu konuyu ele alıp incelemesi gerekir. 1479 Sayılı Yasada iş kazasına bağlı olarak sigortalıya 29 ncu maddenin şartlarının varlığı halinde malullük aylığının bağlanacağı hükmü altına alınmış ise de iş kazasının tanımı yapılmamıştır. Bu durumda İş kazasını; anılan Yasanın 82.maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle 506 Sayılı Kanunun hükümleri kıyasen uygulanarak tanımlamak gerekir. Buna göre, iş kazası; sigortalının işyerinde bulunduğu sırada ve yaptığı iş dolayısıyla ya da işyerine gidip gelirken meydana gelen ve sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır. Mahkemenin davacının göstereceği delilleri toplaması olayın görgü tanıklarını dinlemesi, ve mevcut delillerle birlikte değerlendirme yaparak öncelikle olayın iş kazası olup olmadığını belirlemesi gerekir. Şayet; olay iş kazası ise bu takdirde 1479 Sayılı Kanunun 29 ncu madde hükmü dikkate alınarak yapılan tedavi harcamalarının Kurumca karşılanması için prim borcu bulunmama şartının yasada yer almadığı gözetilerek davanın bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekir. Zira, sağlık sigortası ile ilgili Ek 11 ve müteakip maddelerinin iş kazasında uygulanması gerektiğine ilişkin (sağlık yardımının kapsamındaki ek 13.maddenin 1.fıkrası hükmü dışında) yasada açık bir hüküm yoktur. Esasen 506 Sayılı Kanun da da iş kazası nedeniyle sigorta yardımından yararlanmak için PRİM ŞARTI ARANMAMAKTADIR. Hal böyle olunca mahkemenin öncelikle İŞKAZASI olgusunu araştırması ve sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
0 hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.05.2007 gününde oybirliğiyle kara] verildi.