İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/11
6098 S. TBK/438
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2022/4763
Karar No. 2022/5449
Tarihi: 27.04.2022
lBELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN SÜRESİNDEN ÖNCE HAKLI NEDEN OLMADAN FESHİ
lBAKİYE SÜRE ÜCRETİ
lBAKİYE SÜRE ÜCRETİNDE İNDİRİM YAPILMA-SININ GEREKTİĞİ
ÖZETİ: Belirli süreli iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmaksızın süresinden önce işveren tarafından sona erdirilmesinin hukuki sonuçları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 438. maddesinde düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438 maddesinin birinci fıkrasında; “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı Kanun’un 438 maddesinin ikinci fıkrasında ise; belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu kapsamda; işçinin, başka bir işten elde ettiği gelir, bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılmalı, işin yapılmaması ve işyerine gidip gelinmemesi sebebiyle işçi tarafından yapılmayan giderler de belirlenerek (işçinin kendi arabası ile gidip gelmesi, toplu taşıma ile gidip gelmesi gibi) indirim yapılmalıdır. Kural olarak; bu şartlar araştırılmadan belli bir oran üzerinden indirim yapılması mümkün değildir Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları bu doğrultudadır.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ve davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalılardan Antalya Büyükşehir Belediyesine ait Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanlığı Trafik Şube Müdürlüğü 2014 yılı personel hizmet alım işinin diğer davalı Asgün Turizm Teks. İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’ne verildiğini, müvekkilinin de bu ihale doğrultusunda belediyede çalışmak üzere Asgün Turizm Teks. İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti. ile 01.01.2014 başlangıç tarihli süresi bir yıl olmak üzere belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın 06.07.2014 tarihinde feshedildiğini, davacıya Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayı ücretlerinin ödenmediğini, sözleşmenin 31.12.2014 tarihinde sona erecekken 06.07.2014 tarihinde feshedildiğini, Borçlar Kanunu gereği bakiye ücret alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, ücret alacağı ile bakiye süreye ilişkin ücret alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı Belediye vekili, davalının belediye personeli olmadığını, yüklenici şirket personeli olduğunu, Belediye tarafından yapılan işlemin 4735 sayılı Yasa gereği iş eksilişine ilişkin olduğunu, Belediye tarafından yasa ve sözleşme kapsamında yapılan iş eksilişinin hukuka uygun olduğunu, yapılan iş eksilişi doğrultusunda yüklenici tarafından çalıştırılan personele ilişkin yapılacak işlemlerde mevzuata uygun hareket etme yükümlülüğünün yüklenici firmanın yetki ve sorumluluğunda olduğunu, söz konusu davanın muhatabının belediye olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Asgün Turizm Teks. İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, şirkette bütün çalışanların ücretinin banka aracılığıyla ödendiğini, bu durumun banka kayıtlarıyla sabit olduğunu, şirketin ihale yoluyla davalı Belediyeden işe alındığını, çalıştıracağı işçileri de ihale süresinin sınırlı olması hasebiyle belirli süreli olarak işe alındığını, şirketin işçiler üzerinde yönetim hakkının bulunmadığını, şirketin iş sözleşmesini feshetme hak ve yetkisinin bulunmadığını, yapılan feshi nedeniyle şirketten bakiye ücret talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesince, 27/01/2021 tarihli 2020/2390 Esas – 2021/2568 Karar sayılı ilamı ile “(…)Hal böyle olunca, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olarak kabulü gerekmektedir. Sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olarak kabulü halinde, çözümü gereken ikinci husus iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiğinin belirlenmesi olup, mahkemece bu uyuşmazlığın çözümü için gerekli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla öncelikle belirli süreli iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiği hususu açıklığa kavuşturulmalı, oluşacak sonuca göre davacının bakiye süre ücret alacağı talebi hakkında bir değerlendirme yapılmalıdır. Açıklanan sebepler ile, Mahkemece taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu kabul edilerek sonucuna göre değerlendirme yapılması yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkeme bozmaya uymuş, davacının belirli süreli iş sözleşmesinin davalılar tarafından sona erdirildiği kanaatiyle ücret alacağı talebi kabul edilmiş, bakiye süre ücret alacağına ilişkin talebi ise reddedilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı Belediye vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalı Belediye vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava ve talep konusu edilen alacaklardan 2014 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin ücret alacağının dava açılmadan önce ödendiği davacı işçinin de kabulündedir. Buna göre ücret alacak talebinin esastan reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
3- Uyulan bir önceki bozma ilamında da değinildiği üzere sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olarak kabulü halinde, iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Belirli süreli iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmaksızın süresinden önce işveren tarafından sona erdirilmesinin hukuki sonuçları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 438. maddesinde düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438 maddesinin birinci fıkrasında; “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı Kanun’un 438 maddesinin ikinci fıkrasında ise; belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin tazminattan indirileceği hususu düzenlenmiştir. Bu kapsamda; işçinin, başka bir işten elde ettiği gelir, bilerek elde etmekten kaçındığı gelir araştırılmalı, işin yapılmaması ve işyerine gidip gelinmemesi sebebiyle işçi tarafından yapılmayan giderler de belirlenerek (işçinin kendi arabası ile gidip gelmesi, toplu taşıma ile gidip gelmesi gibi) indirim yapılmalıdır. Kural olarak; bu şartlar araştırılmadan belli bir oran üzerinden indirim yapılması mümkün değildir Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları bu doğrultudadır.( Bkz. 9HD. 24.09.2019 tarih 2016/34034 E, 2019/16615 K)
Yukarıda yer alan bilgiler ışığında Mahkemece yapılacak iş, Türk Borçlar Kanunu’nun 438. maddesi gereğince yine aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan indirim hususu da göz önünde bulundurularak bakiye süre ücretinin hüküm altına alınmasıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 27.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.