İlgili Kanun / Madde
6100 S. HMK/107
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2021/11962
Karar No. 2021/16464
Tarihi: 15.12.2021
l BELİRSİZ ALACAK DAVASI
l TALEP ARTIRIMI DİLEKÇESİNİN ISLAH NİTELİĞİNDE OLMADIĞI
ÖZETİ: Davacının yapacağı usul işlemi talep arttırımı olmasına rağmen mahkemece ıslah olarak hatalı vasıflandırma ile davacının yanıltıldığı ve davacının ikinci kez ıslah dilekçesi vermenin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176/2.maddesine aykırı olduğunu yeni dava açacağını bildirdiği olayda Mahkemece davacıya talebini artırması için süre verilerek, artırdığı halde dava tarihinden faiz işletilerek tüm alacağın hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile ilk talep miktarının hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Bakanlığa bağlı Ereğli Devlet Hastanesinde temizlik işçisi olarak alt işveren şirketlerde çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalı Bakanlık, husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket yetkilisi ise zamanaşımı def'inde bulunarak, davacı taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2017/22434 esas, 2019/10568 karar sayılı 14.05.2019 tarihli ilamı ile kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretine ilişkin belirsiz alacak davası açılamayacağı gerekçesiyle bu taleplerin usulden reddi gerektiği, reddedilen fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkında ise dosyadaki CD ve diğer delillere göre hüküm kurulması gerektiği yönünde bozularak mahkemeye iade edilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretine ilişkin belirsiz alacak davası açılamayacağı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiş, fazla mesai alacağı hakkında ise aynı davada ikinci kez ıslah yapılmayacağının açık olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalılardan Sağlık Bakanlığı vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda yer almayan yeni bir dava türü olarak belirsiz alacak ve tespit davası kabul edilmiştir.
6100 sayılı Kanunun 107. maddesinin 1. fıkrasına göre, “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir”.
6100 sayılı Kanunun 107. maddenin 2. fıkrasında, karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği hüküm altına alınmış, madde gerekçesinde de "karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneğin bilirkişi ya da keşif incelemesi sonucu)" belirlenebilme hali açıklanmıştır.
Somut olayda; davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edildiği ve bozma ilamı bu yönde olduğu halde belirsiz alacak davası olarak açılabilecek fazla mesai alacağı yönünden bilirkişi hesabı sonrası davacıya talep arttırımında bulunması yerine davasını ıslah etmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, davacının ise bozma öncesinde davada zaten ıslah yapıldığından ikinci kez ıslah dilekçesi vermenin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176/2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle arabulucuya başvurduklarını ek dava açacaklarını bildirerek dosyanın mevcut haliyle karara çıkartılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi gereği Mahkemece davacıya talebini ıslah etmesi için süre verilmesi hatalıdır.
Davacının yapacağı usul işlemi talep arttırımı olmasına rağmen mahkemece ıslah olarak hatalı vasıflandırma ile davacının yanıltıldığı ve davacının ikinci kez ıslah dilekçesi vermenin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176/2.maddesine aykırı olduğunu yeni dava açacağını bildirdiği olayda Mahkemece davacıya talebini artırması için süre verilerek, artırdığı halde dava tarihinden faiz işletilerek tüm alacağın hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile ilk talep miktarının hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 15.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.