İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/18
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2008/2950
Karar No. 2008/22064
Tarihi: 25.07.2008
l CEZAİ ŞART
l CEZAİ ŞARTIN FAHİŞ OLMASI
l İŞ GÜVENCESİ YASALAŞMADAN İMZALANAN TİS İŞ GÜVENCESİ HÜKMÜNDEN YARARLANMA
l CEZA ŞARTTA YASAL SINIRLAR DİKKATE ALINARAK İNDİRİME GİDİLMESİ
ÖZETİ: Toplu iş Sözleşmesi, 4857 Sayılı iş Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmıştır. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesinden davacı yararlanamaz. Ancak davacı Toplu iş sözleşmesinde belirlenen iş güvencesinden koşullan mevcutsa yararlanabilir. Bu nedenle davacının Toplu iş Sözleşmesindeki iş güvencesi tazminatına ilişkin isteğinin kabulü yerindedir. Ancak iş güvencesi tazminatı cezai şart olup fahiş bulunmaktadır. Borçlar Kanunu 161/sona göre indirim yapılarak tazminat miktarı belirlenirken, 4857 Sayılı yasanın 21. maddesindeki alt ve üst sınır, davacının hizmet süresi yönünden göz önünde bulundurulmalıdır. Bu husus nazara alındığında mahkemece yapılan indirim az olduğundan yasa hükmüne paralel bir indirim yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
DAVA: Davacı vekili dairemizin 4.10.2007 gün ve 2007/734–2965 sayılı bozma kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek, maddi hatanın giderilmesi isteğinde bulunmuştur.
Dairemiz kararında maddi hata yapıldığına dair dilekçede özetle, davacı temyizinin de olduğu ancak görülmediği belirtilmiştir.
Dosya ve eklerinin yeniden incelenmesinde; 7.12.2006 günlü mahkeme kararının 15.12.2006 tarihinde davacı tarafından temyiz edildiği ancak dairemizce söz konusu temyizin sehven nazara alınmadığı ve mahkeme kararının sadece davalı temyizi yönünden incelenerek bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece davacının maddi hata dilekçesine rağmen dosyanın dairemize gönderilmediği, bozmaya uyulmasına karar verilerek yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizin anılan 4.10.2007 günlü bozma kararının maddi hataya dayandığı görülmekle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi Y.Tekbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü;
1-Dairemizin 4.10.2007 gün ve 2007/734–2965 sayılı bozma kararı maddi hataya dayandığından ortadan kaldırılmasına, ortadan kaldırılan bozma ilamına uyulmasının usulü kazanılmış hak oluşturmadığının kabulüne,
2-Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde,
A-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
B-Davacı tarafından davalı işverene ibraz edildiği anlaşılan 22.04.2004 tarihli dilekçesi ile bir kısım alacakların talep edildiği gözetilerek bu alacaklar yönünden işverenin temerrüde düştüğü kabul edilerek temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden faize hükmedilmesi hatalıdır.
C-Davacının mevsimlik işçi olduğu kabul edilerek yıllık izin ücretinin reddedilmesi yerinde değildir. Mevsimlik iş niteliği itibariyle yılın belirli zamanlarında söz konusu olabilecek işler olup davacının çalışmalarının mevsimlik olarak kabul etme imkanı bulunmamaktadır. Bu sebeple yıllık izin ücretinin kabulü gerekirken reddedilmesi dosya içeriğine uygun değildir.
D-Toplu iş Sözleşmesi, 4857 Sayılı iş Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmıştır. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesinden davacı yararlanamaz. Ancak davacı Toplu iş sözleşmesinde belirlenen iş güvencesinden koşullan mevcutsa yararlanabilir. Bu nedenle davacının Toplu iş Sözleşmesindeki iş güvencesi tazminatına ilişkin isteğinin kabulü yerindedir. Ancak iş güvencesi tazminatı cezai şart olup fahiş bulunmaktadır. Borçlar Kanunu 161/sona göre indirim yapılarak tazminat miktarı belirlenirken, 4857 Sayılı yasanın 21. maddesindeki alt ve üst sınır, davacının hizmet süresi yönünden göz önünde bulundurulmalıdır. Bu husus nazara alındığında mahkemece yapılan indirim az olduğundan yasa hükmüne paralel bir indirim yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.