CEZAİ ŞARTTA KARŞILILIK İLKESİ

SAYILAR

Esas No : 2012/10007
Karar No : 2013/358
Tarihi : 22.01.2013
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/ 11
Yargı Yeri: YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : CEZAİ ŞARTTA KARŞILILIK İLKESİ

Tam Metin

                       

YARGITAY
22.HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2012/10007
2013/358
22.01.2013
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/ 11
   

  • CEZAİ  ŞARTTA KARŞILILIK İLKESİ
 

ÖZETİ İş sözleşmesinde kararlaştırılmış olan cezai şartın, sözleşmede öngörülen otuz günlük haber verme süresine uyulmaması halinde işçi tarafından ödeneceği öngörülmüştür. Cezai şartın, sadece işçi bakımından düzenlendiği ve tek taraflı olduğu ve ayrıca ihbar tazminatı geçmek üzere kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. İş sözleşmelerinde tek taraflı olarak işçi aleyhine öngörülen cezai şart kural olarak  geçerli değildir. Cezai şartın geçerli olabilmesi için karşılıklılık ilkesi gereğince, sözleşmenin her iki tarafı yönünden kararlaştırılması gerekir.

 

 
             

DAVA                                   :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine, karşı davacı ise ihbar tazminatı ve cezai şart alacağının tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
                                    Mahkeme, her iki davayı da  kısmen hüküm altına almıştır.
                                   Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Çolak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
            Davacı – karşı davalı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini  belirterek, kıdem, ihbar tazminatı ile ücret, fazla mesai, ulusal ve genel tatil ücreti alacağı talebinde bulunmuştur.
            Davalı – karşı davacı vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, davacı – karşı davalının ihbar süresine uymaksızın ve iş sözleşmesinin 25. maddesine aykırı davranarak işten ayrıldığını belirterek ihbar ve cezai şartın ödetilmesini istemiştir.
            Mahkemece, davacı – karşı davalının kamu personel sınavını kazanması üzerine istifa ederek işten ayrıldığını kabul ederek, isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı – karşı davacının taleplerinin ise kabulüne karar verilmiştir.
            Hüküm, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
            1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı – karşı davalı vekilinin tüm, davalı – karşı davacının vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine  karar verilmiştir.
            2-Davalı işçinin, davacı işverene ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmakta iken kamuya atamasının yapılması üzerine ihbar süresine uymadan iş sözleşmesini feshederek iş ilişkisini sonlandırdığı anlaşılmaktadır. Davacı işveren, davalı işçiden ihbar tazminatı ile taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 25. maddesinde kararlaştırılmış olan cezai şartın ödetilmesini istemiş, mahkemece her iki istek hüküm altına alınmıştır. İş sözleşmesinde kararlaştırılmış olan cezai şartın, sözleşmede öngörülen otuz günlük haber verme süresine uyulmaması halinde işçi tarafından ödeneceği öngörülmüştür. Cezai şartın, sadece işçi bakımından düzenlendiği ve tek taraflı olduğu ve ayrıca ihbar tazminatı geçmek üzere kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. İş sözleşmelerinde tek taraflı olarak işçi aleyhine öngörülen cezai şart kural olarak  geçerli değildir. Cezai şartın geçerli olabilmesi için karşılıklılık ilkesi gereğince, sözleşmenin her iki tarafı yönünden kararlaştırılması gerekir.
Somut olayda, karşılıklılık ilkesi bakımından söz konusu cezai şartın, işçinin işverene ödeyeceği ihbar tazminatı miktarıyla sınırlı olmak üzere geçerli olduğu kabul edilebilir. Davacıya ihbar tazminatı verildiğine göre, ayrıca bu miktarı aşacak şekilde cezai şarta hükmolunması doğru olmamıştır.
            SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.