YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2017/7603 2017/9209 24.04.2017 |
İlgili Kanun / Madde
6100 S. HMK. /327
|
||||
|
||||||
ÖZETİ Diğer taraftan somut olayda davacının kıdem tazminatını ilk olarak dava konusu yaptığı, verilen hükmün kesinleşmesinin ardından icra takibi yoluyla işlemiş faiz alacağını saklı tutarak kıdem tazminatını istediği, takipten sonra açtığı yeni dava ile de talep konusunun kıdem tazminatı gecikme faizi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin kararına dayanak yaptığı gerekçelerden biri olan, davacının işlemiş faiz alacağını dava veya icra takibi yoluyla istemesi mümkün olduğu halde bu alacağı ayrı bir dava şeklinde talep etmesinde dava hakkının kötüye kullanıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 327. maddesi uyarınca davada dürüstlük kuralına aykırı davranan taraf, lehine karar verilse dahi karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, anılan düzenleme uyarınca kabul kararının ardından yargılama giderleri bakımından davacı aleyhine hüküm kurulması gerekmektedir |
||||||
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin, davalı şirket TTK Genel Müdürlüğü'nün asıl, diğer davalının alt işveren olarak faaliyette bulunduğu işyerinde işçi olarak çalıştığını, 06.12.2009 tarihinde müvekkili tarafından iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, davalılar aleyhine açılan işçilik alacakları davasının Zonguldak 2. İş Mahkemesi'nin 2010/491 esas, 2012/625 karar sayılı ilamı ile kabul edildiğini, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin alacaklarının tahsili için Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/647 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını ve davalılar tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığını, işçilik alacaklarına ilişkin dava açılırken kıdem tazminatı gecikme zammına ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulduğunu ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.685,00 TL gecikme zammı alacağının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili, davanın mükerrer açıldığını ve zamanaşımına uğradığını, husumetin yanlış tarafa yönlendirildiğini, müvekkili kurumun davaya konu alacağa ilişkin işveren sıfatı olmadığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Davalı …Oto Ltd. Şti. herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Davacı vekilinin ilk davada faiz hakkını saklı tutması icra takibinde faiz istemesine engel bir durum olmayıp faiz yönünden yeniden dava açılmasının MK'un 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması kabul edilmiş olup ayrıca davacı tarafın icra takibi yaptığı alacağın faizi ile birlikte ödenmiş olduğu, ödemeler kabul edilirken itirazi kayıtta konulmadığından bahisle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı sonucuna varılarak; davacı vekilinin icra takibinde yasal faiz talep ettiği, takibe konu borcun tamamının ödendiği, yasa gereği ödemelerin öncelikle faize ilişkin olduğu icra takip dosyasında kabul edilen ödemeler yönünden herhangi bir ihtirazi kayıt da bulunmadığından tahsil edilen alacak için gecikme zammı istenmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle gecikme zammı alacağına ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Mahkemece davacı tarafın icra takibi yaptığı alacağın faizi ile birlikte ödenmiş olduğu ve ödemeler kabul edilirken itirazi kaydında konulmadığından bahisle red kararı verilmesi hatalı olup, dosya arasına alınan İcra takip dosyasına bakıldığında, davacıya takip tarihinden sonrası için faiz alacağının ödendiği görülmüş, İş sözleşmesinin fesih tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için faiz alacağının ödenmediği ve bu kısma ilişkin faiz miktarının hesaplanması gerektiği anlaşıldığından, mahkemece kabul kararı verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Diğer taraftan somut olayda davacının kıdem tazminatını ilk olarak dava konusu yaptığı, verilen hükmün kesinleşmesinin ardından icra takibi yoluyla işlemiş faiz alacağını saklı tutarak kıdem tazminatını istediği, takipten sonra açtığı yeni dava ile de talep konusunun kıdem tazminatı gecikme faizi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin kararına dayanak yaptığı gerekçelerden biri olan, davacının işlemiş faiz alacağını dava veya icra takibi yoluyla istemesi mümkün olduğu halde bu alacağı ayrı bir dava şeklinde talep etmesinde dava hakkının kötüye kullanıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 327. maddesi uyarınca davada dürüstlük kuralına aykırı davranan taraf, lehine karar verilse dahi karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, anılan düzenleme uyarınca kabul kararının ardından yargılama giderleri bakımından davacı aleyhine hüküm kurulması gerekmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.