DAVADA TARAF DEĞİŞİKLİĞİNİN KARŞI TARAFIN AÇIK RIZASINA BAĞLI OLDUĞU

SAYILAR

Esas No : 2018/3188
Karar No : 2018/12071
Tarihi : 17.05.2018
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/41,59 6100 S. HMK/124
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : l DAVADA TARAF DEĞİŞİKLİĞİNİN KARŞI TARAFIN AÇIK RIZASINA BAĞLI OLDUĞU l MADDİ HATADAN KAYNAKLANAN TARAF DEĞİŞİKLİĞİNDE KARŞI TARAFIN RIZASININ ALINMAYACAĞI l DAVANIN TESCİLLİ MARKASININ HASIM GÖSTERİLEREK AÇILMASINDA MADDİ HATA-YA DAYALI YANILMANIN VAR OLDUĞU

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/41,59
6100 S. HMK/124

T.C
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2018/3188
Karar No. 2018/12071
Tarihi: 17.05.2018

l DAVADA TARAF DEĞİŞİKLİĞİNİN KARŞI TARAFIN AÇIK RIZASINA BAĞLI OLDUĞU
l MADDİ HATADAN KAYNAKLANAN TARAF DEĞİŞİKLİĞİNDE KARŞI TARAFIN RIZASININ ALINMAYACAĞI
l DAVANIN TESCİLLİ MARKASININ HASIM GÖSTERİLEREK AÇILMASINDA MADDİ HATA-YA DAYALI YANILMANIN VAR OLDUĞU

ÖZETİ 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilebileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiştir.
Hasımda yanılma halinde taraf değişikliği, karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken, maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya hasımda yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili tarafından, dava dilekçesinde davalı olarak “Tam Sofra Hazır Yemek İkram Organizasyonu Şirketi” gösterilmiştir. Dava dilekçesinin, dilekçede belirtilen adrese tebliği sonrasında cevap veren şirket vekili, “Tam Sofra” adının şirketin tescilli markası olduğunu, şirketin tüzel kişi olarak adının ise “Avira Gıda İnş. Araç Kiralama taah. A.Ş.” olduğunu beyan etmiştir.
Görüldüğü üzere somut uyuşmazlıkta davalının isminin dava dilekçesinde doğru gösterilmemesi maddi hataya dayalı olup, buradaki yanlışlık kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanmaktadır.

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi G. Yılmaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:    
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ve fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu usul hukuku değil, dava konusu hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk meselesidir. Bir davanın tarafları o davada gerçekten taraf sıfatına sahip değilse, mahkeme dava konusu hakkın esasına girip karar veremez. Davayı sıfat yokluğundan reddetmesi gerekir. Davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine, davalı sıfatı ise sübjektif hak kendisinden istenebilecek kişiye aittir. Kuşkusuz bu hak sözleşmeden, haksız fiilden, sebepsiz iktisaptan veya kanundan doğabilir.
Bir alacak davasında davalı olma sıfatı o alacağın gerçek borçlusuna aittir. Alacak davası, o alacağın gerçek borçlusundan başka bir kişiye karşı açılırsa, dava konusu alacağın mevcut olmadığından dolayı değil, davalının davalı sıfatına sahip olmadığından dolayı reddedilir (Kuru, Baki : Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul, 2001, s.1159).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilebileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiştir.
Hasımda yanılma halinde taraf değişikliği, karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken, maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya hasımda yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili tarafından, dava dilekçesinde davalı olarak “Tam Sofra Hazır Yemek İkram Organizasyonu Şirketi” gösterilmiştir. Dava dilekçesinin, dilekçede belirtilen adrese tebliği sonrasında cevap veren şirket vekili, “Tam Sofra” adının şirketin tescilli markası olduğunu, şirketin tüzel kişi olarak adının ise “Avira Gıda İnş. Araç Kiralama taah. A.Ş.” olduğunu beyan etmiştir.
Görüldüğü üzere somut uyuşmazlıkta davalının isminin dava dilekçesinde doğru gösterilmemesi maddi hataya dayalı olup, buradaki yanlışlık kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, davacıya, 6100 sayılı Kanun’un 124. maddesi gereğince davasını “Avira Gıda İnş. Araç Kiralama taah. A.Ş.”ye yöneltmesi için kesin süre verilmesi, davanın gerçek hasma yöneltilmesi durumunda işin esasının incelenmesi, aksi halde şimdiki gibi davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.