DİNLENME HAKKI

SAYILAR

Esas No : 2017/4643
Karar No : 2018/5010
Tarihi : 12.03.2018
İlgili Kanun/Madde : 6100 S. HMK/27
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : l DİNLENME HAKKI l CEVAP DİLEKÇESİNDE TANIK DELİLİNE DAYANILDIĞININ BELİRTİLMESİ l TANIKLARIN İSİM VE ADRESLERİNİN BİLDİRİLMESİ İÇİN SÜRE VERİLMESİNİN GEREKMESİ

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
6100 S. HMK/27

T.C       
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2017/4643
Karar No. 2018/5010
Tarihi: 12.03.2018

l DİNLENME HAKKI
l CEVAP DİLEKÇESİNDE TANIK DELİLİNE DAYANILDIĞININ BELİRTİLMESİ
l TANIKLARIN İSİM VE ADRESLERİNİN BİLDİRİLMESİ İÇİN SÜRE VERİLMESİNİN GEREKMESİ

ÖZETİ: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı vekilince 25.12.2012 havale tarihli cevap dilekçesi ile tanık deliline dayandıklarının bildirilmesine rağmen, gerek tensip zaptında gerekse de mahkemece davalı vekilinin mazeretinin kabul edildiği 25.04.2013 tarihli duruşmada; davalı tarafa tanıklarının isim ve adreslerinin bildirilmesi için usulüne uygun olarak süre verilmeden, tanık bildirilmesi için süre verilmesi talebinin reddine karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yemek ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:        
Davacı vekili, davacının 27.07.2004 tarihinde davalı UPS Kargo Karadeniz Bölgesi aktarma bölümünde asgari ücret ile çalışmaya başladığını 05.08.2008 tarihinde haksız ve usulsüz olarak iş aktinin fesh edildiğini belirterek fazla hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL yemek ücretleri ve ulaşım ücretlerinin, 1.000,00 TL fazla çalışma ücretinin, 1.000,00 TL ihbar tazminatının 1.000,00 TL kıdem tazminatının en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, sigorta primleri de hak edilen ücrete göre eksik yatırıldığından fazla mesailerin giydirilmiş olan ücretin SGK'ya bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının olay günü işyerine alkollü geldiğini, o esnada aktarma şefi olarak çalışana sözlü olarak sataşdığını, diğer amir ve müdürlere küfrederek olay yerini terk ettiğini, olayla ilgili tutanak tutulup çalışanların beyanlarının alındığını, davacının savunma vermekten imtina ettiğini,  İş Kanunu'nun 25/2 maddesi uyarınca iş aktinin haklı olarak fesh edildiğini, çalıştığı süre boyunca davacının tüm yasal haklarının ödendiğini, davacının 4 yılı aşkın bir süre sonra kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dinlenilen tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Aynı Kanunun 240. maddesine göre “1) Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir.
(2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.

(3) Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.”.
Somut uyuşmazlıkta, davalı vekilince 25.12.2012 havale tarihli cevap dilekçesi ile tanık deliline dayandıklarının bildirilmesine rağmen, gerek tensip zaptında gerekse de mahkemece davalı vekilinin mazeretinin kabul edildiği 25.04.2013 tarihli duruşmada; davalı tarafa tanıklarının isim ve adreslerinin bildirilmesi için usulüne uygun olarak süre verilmeden, tanık bildirilmesi için süre verilmesi talebinin reddine karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.