EMEKLİLİĞE DAYALI FESİHLERDE YAŞLILIK AYLIĞI TAHSİS KARARININ İŞVERENE VERİLMEMESİ HALİNDE FAİZİN DAVA TARİHİNDEN BAŞLAYACAĞI

SAYILAR

Esas No : 2016/19765
Karar No : 2020/7048
Tarihi : 02/07/2020
İlgili Kanun/Madde : 1475. İşK/14
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : l EMEKLİLİĞE DAYALI FESİHLERDE YAŞLILIK AYLIĞI TAHSİS KARARININ İŞVERENE VERİLMEMESİ HALİNDE FAİZİN DAVA TARİHİNDEN BAŞLAYACAĞI l FAZLA ÇALIŞMADA TAKTİRİ İNDİRİMİM BİLİRKİŞİ TARAFINDAN YAPILAMAYACAĞI

Tam Metin

İlgili Kanun /Madde
1475. İşK/14

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi             

Esas No. 2016/19765
Karar No. 2020/7048
Tarihi: 02/07/2020

l EMEKLİLİĞE DAYALI FESİHLERDE YAŞLILIK AYLIĞI TAHSİS KARARININ İŞVERENE VERİLMEMESİ HALİNDE FAİZİN DAVA TARİHİNDEN BAŞLAYACAĞI
l FAZLA ÇALIŞMADA TAKTİRİ İNDİRİMİM BİLİRKİŞİ TARAFINDAN YAPILAMAYACAĞI

ÖZETİ Emekliliğe dayalı fesihlerde kıdem tazminatı faizi yaşlılık aylığı tahsis kararının işverene tebliğ edildiği tarihten başlar. Sigortalının ayrılışının emeklilik şeklinde bildirilmesi faiz başlangıcına etkili değildir.
Somut uyuşmazlıkta davacının yaşlılık aylığı tahsis kararının bir örneğini işverene tebliğ ettiğine ilişkin bir belge bulunmadığından kıdem tazminatı faizi dava tarihinden başlatılmalıdır.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücretinden kendiliğinden %30 takdiri indirim yapılmıştır.
Takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı tamamen Hakimin takdirinde olup, Hakimin bu yetkiyi bilirkişiye devretmesi ya da bilirkişinin kendiliğinden takdiri indirim yapmasına müsamaha gösterilmesi kabul edilemez.
Yapılan %30 takdiri indirim makul ise de bilirkişinin Hakimin takdir yetkisini bu şekilde kullanması usüle aykırıdır.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAYKARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 07/11/2011-14/07/2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, emekli olduğunu ancak sigorta kaydı yapılmadan çalışmasının devam ettiğini, kıdem tazminatının ödenmemesi ve sigorta bildiriminin yapılmaması nedeniyle iş akdini feshettiğini, fazla mesai yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdini feshettiğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını, iş yerinde çalışırken emekli olduktan sonra primlerinin ödenmediğinin gerçekliğinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacıya ilişkin sigortalı hesap fişinin 15/07/2014 tarihinde işverence düzenlenip Kuruma verildiği bu belgenin emeklilik sebebi ile işten ayrılma halinde düzenlenen belgelerden olduğu, tanıkların davacının emekli olduğunu beyan ettikleri, davacının davalı iş yerinde çalışmakta iken emeklilik nedeni ile iş akdini sona erdirdiği, Kuruma emeklilik olarak bildirildiği, Kurumdan gelen tahsis dosyasından da davacının emekli olduğunun anlaşıldığı, davacının iş akdini emeklilik nedeni ile sona ermesinin sebebi ile kıdem tazminatı talep hakkının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili davacının 07.01.2011 tarihinde işe başladığını, 14.07.2014 tarihinde çalışırken emekli olduğunu, ancak sigorta kaydının yapılmadığını, kıdem tazminatı ödenmediğinden ve sigorta bildirimini yapılmadığından dolayı 31.10.2014 tarihinde işten ayrıldığını belirterek talepte bulunmuş,davalı vekili davacının 14.07.2014 tarihinde istifa ettiğini savunmuştur.
Mahkemece karar gerekçesinde davacının hizmet akdinin 15.07.2014 tarihinde emeklilik nedeniyle sona erdiği kabul edilmiş ve kıdem tazminatının 15.07.2014 tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Hükme esas bilirkişi raporu incelendiğinde, hüküm altına alınan kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücretinin 17.08.2014 tarihine kadar hesaplandığı görülmüştür.
Mahkemenin iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiğine ilişkin hükmü, davacı tarafından temyiz edilmemiştir.
Bu gerekçe ve davacının temyizinin olmayışı karşısında, davacının iş akdinin fesih tarihinin sigortalı hesap fişine göre 14.07.2014 olduğunun kabulü gerekir. Kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağı buna göre hesaplanmalıdır.
3- Emekliliğe dayalı fesihlerde kıdem tazminatı faizi yaşlılık aylığı tahsis kararının işverene tebliğ edildiği tarihten başlar. Sigortalının ayrılışının emeklilik şeklinde bildirilmesi faiz başlangıcına etkili değildir.
Somut uyuşmazlıkta davacının yaşlılık aylığı tahsis kararının bir örneğini işverene tebliğ ettiğine ilişkin bir belge bulunmadığından kıdem tazminatı faizi dava tarihinden başlatılmalıdır.
4- Hükme dayanak bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücretinden kendiliğinden %30 takdiri indirim yapılmıştır.
Takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı tamamen Hakimin takdirinde olup, Hakimin bu yetkiyi bilirkişiye devretmesi ya da bilirkişinin kendiliğinden takdiri indirim yapmasına müsamaha gösterilmesi kabul edilemez.
Yapılan %30 takdiri indirim makul ise de bilirkişinin Hakimin takdir yetkisini bu şekilde kullanması usüle aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.