YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2012/26307 2013/18846 16.09.2013 |
İlgili Kanun / Madde 4857.S. İşK/ 41 |
||||
|
||||||
ÖZETİ Mahkemece, davacı taraf lehine hükmedilen fazla çalışma alacağı ile, hafta tatili ve genel tatil alacağının, ücret alacağı niteliğinde olduğu ve bu alacaklar hakkında en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken kanuni faize karar verilmiş olması isabetsizdir. | ||||||
DAVA :Davacı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile dini ve milli bayram günleri çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Uçar Önal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirkette yapılan fazla çalışma ücretleri ile hafta tatili ve milli bayram ücretlerinin de ödenmediğini belirterek, bunların tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının fazla mesai yapmadığını, hafta tatili ve milli bayram ücretlerinin ise çalışma yapıldığında ayrıca ödendiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacının fazla mesai yapıp, yapmadığı ve hafta tatili ile milli bayramlarda çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise ücretlerinin ödenip, ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.
1-Davacı temyizi yönünden;
Mahkemece, davacı taraf lehine hükmedilen fazla çalışma alacağı ile, hafta tatili ve genel tatil alacağının, ücret alacağı niteliğinde olduğu ve bu alacaklar hakkında en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken kanuni faize karar verilmiş olması isabetsizdir.
2-Davalının temyizine gelince;
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Bilirkişi, imzalı ücret bordrolarında gösterilen fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücretlerini mahsup etmeden rapor düzenlenmiştir.
İşverence dosya içine ibraz edilen belgelerde gösterilen tüm ödemeler mahsup edildikten sonra alacak miktarı belirlenmelidir.
Ayrıca davacı tarafından tutulan kayıtlar işveren tarafından reddedildiğinden ve her zaman düzenlenebilecek şahsi kayıtlar olduğundan alacakların belgeye dayandığından da söz edilemez.
Davacı tarafından tutulan kayıtların sonradan işyerinde uygulamaya başlanan PDK (kart basma sistemi) ile oldukça farklı bilgiler içermesi ve tanık beyanları arasındaki çelişkilerde gözetilerek hükmedilen alacaklardan 1/3'ten az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, bunun gözardı edilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.