Yargı Kararları

FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI

SAYILAR

Esas No : 2016/2504
Karar No : 2019/406
Tarihi : 10.01.2019
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/41
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI • HAFTALIK 45 SAATİ AŞAN ÇALIŞMALARIN YÖNETMELİĞE GÖRE GÜNDE 9 SAATİ AŞACAK ŞEKİLDE ARAÇ KULLANILAMAYACAĞI GEREKÇESİYLE RET EDİLEMEYECEĞİ

Tam Metin

YARGITAY
22. Hukuk Dairesi
 

  Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2016/2504
2019/406
10.01.2019
İlgili Kanun / Madde

4857 S. İşK/41

 

 

  • FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI
  • HAFTALIK 45 SAATİ AŞAN ÇALIŞMALARIN YÖNETMELİĞE GÖRE GÜNDE 9 SAATİ AŞACAK ŞEKİLDE ARAÇ KULLANILAMAYACAĞI GEREKÇESİYLE RET EDİLEMEYECEĞİ
  •  
 
  ÖZETİ Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının fazla çalışma ücreti alacağının dosyaya ibraz edilen takograf kayıtlarına itibarla hesaplandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu kayıtlara göre davacının 2007 yılı Ocak ayı ile 2009 yılı Eylül ayları arası dönemde günlük on iki saat ile dokuz saat arası çalışmalarının tespit edildiği ancak yönetmelik hükümleri gereğince davacının günlük dokuz saati aşan araç kullanamayacağı kabulü ile haftalık dokuz saat üzerinden fazla çalışma hesaplanmış ise de  dosya kapsamı ve takograf kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davacının kayıtlarla tespit edilen haftalık çalışma günü ve günlük çalışma süresine göre haftalık kırk beş saati aşan çalışmasının fazla çalışma olarak kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
 
 
             

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılar Melih Irmak ve Karakaşlar İnş. Tur. Tic. Mad. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Hacıoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 18/10/2004-07/09/2009 tarihleri arası davalılar nezdinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, genel tatil ve fazla mesai alacaklarını istemiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalılar vekili, davacının müvekkili MKM Madencilik Ltd. Şti. nezdinde hiçbir zaman çalışmasının bulunmadığını, müvekkilleri Karakaşlar Ltd. Şti. ve Melik Irmak  yanındaki çalışmalarını ise istifa ile sonlandırdığından kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, yasal çalışma sınırları içerisinde fazla çalışma ücret alacağının da bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.  
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı  davacı ile davalılar Karakaşlar Ltd. Şti. ve Melik Irmak vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre  süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'i dikkate alınmaz.
Somut olayda davacının ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, davalılarca ıslaha karşı süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğunun anlaşılmasına göre Mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı savunması değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması  hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının fazla çalışma ücreti alacağının dosyaya ibraz edilen takograf kayıtlarına itibarla hesaplandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu kayıtlara göre davacının 2007 yılı Ocak ayı ile 2009 yılı Eylül ayları arası dönemde günlük on iki saat ile dokuz saat arası çalışmalarının tespit edildiği ancak yönetmelik hükümleri gereğince davacının günlük dokuz saati aşan araç kullanamayacağı kabulü ile haftalık dokuz saat üzerinden fazla çalışma hesaplanmış ise de  dosya kapsamı ve takograf kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davacının kayıtlarla tespit edilen haftalık çalışma günü ve günlük çalışma süresine göre haftalık kırk beş saati aşan çalışmasının fazla çalışma olarak kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10/01/2019  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.