Yargı Kararları

FESHİN ŞEKİL ŞARTLARINA UYUMADAN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ

SAYILAR

Esas No : 2021/2513
Karar No : 2022/1416
Tarihi : 15/09/2022
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/18-21, 25 -6356 S. STK/25
Yargı Yeri: İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : lFESHİN ŞEKİL ŞARTLARINA UYUMADAN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ lSENDİKAL NEDENLERLE FESİH lGEÇERSİZ FESİH lSENDİKAL TAZMİNAT

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21, 25
6356 S. STK/25

İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2021/2513
Karar No. 2022/1416
Tarihi: 15/09/2022

lFESHİN ŞEKİL ŞARTLARINA UYUMADAN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ
lSENDİKAL NEDENLERLE FESİH
lGEÇERSİZ FESİH
lSENDİKAL TAZMİNAT

ÖZETİ Davacının fesih bildiriminde fesih sebebinin belirtilmediği, feshin geçerlilik şartlarına yönelik biçimsel kurallara uyulmadığı, böylece feshin şeklen geçersiz olduğu, Sendika ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yazı cevapları, emsal karar örnekleri, davacı tanıklarının beyanları nazara alındığında davacının iş akdinin sendikal nedenlerle geçersiz olarak sona erdirildiği, boşta geçen süre ücret alacağı hesabında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı tarafın yerinde bulunmayan tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nın353/1-b-1. Maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
 

         

Manisa 1. İş Mahkemesinin 07/09/2021 tarih, 2021/251 Esas -2021/468 Karar sayılı dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
A-DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile özetle; Davacının davalıya ait işyerinde 08/12/2011 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından işyerinde Toplu İş Sözleşmesi yapabilmek için Lastik-İş Sendikası’na üye olması nedeniyle 05/05/2019 tarihinde haksız, hukuka aykırı ve sendikal nedenle feshedildiğini, davacının ve davalı işyerinde çalışan işçilerin yasal örgütlenme haklarını kullanmak amacı ile daha önceki yıllarda Petrol-İş Sendikası'na üye olduklarını ancak işverenin baskısı ile istifa etmek zorunda kaldıklarını, bu girişimlerden rahatsız olan davalı işverenin kendi eli ile bazı işçilere kendi iş kolunda bir işçi sendikası kurdurduğunu, işyerine her işçi alımında aynı zamanda söz konusu işçi sendikasına da işyerinde üyelik yaptırıldığını ve bu üyeliklerin sona erdirilmesinin aynı anda davalı işveren ile paylaşıldığını, bu şekilde üyelikten istifa edenlerin işveren tarafından önce baskı altına alındığını daha sonra ise işten atıldığını, davacıya da aynı şekilde işveren destekli sendikaya üye olması için baskı yapıldığını, Lastik-İş Sendikası'na üye olması nedeniyle işten atma tehdidine maruz kaldığını, davacının işveren tarafından yapılan sendika üyeliğinden istifa baskısına boyun eğmemesi üzerine uydurma gerekçelerle işten çıkartıldığını, davalı işveren yetkililerinin kendi istediği sendikaya üye olmayan işçilere psikolojik baskı yaptığını ve ağır çalışma şartları yüklediğini, çalışanlar arasında ayrımcılık yaparak psikolojik tacizlerde bulunduğunu, küfürler edildiğini ve işten atma tehdidine maruz kaldığını, eğitimini vermediği iş ve makinelerde çalıştırıldığını, bazen aynı gün içerisinde birçok bölüm değişikliği yapıldığını, ancak istediği sonucu alamadığı takdirde de işten çıkardığını, davalı işverenin davacının iş sözleşmesini tek bir gaye için, Lastik-İş Sendikası'nın yetki işlemlerini engellemek, işyerindeki bağımsız sendikal örgütlenmeyi bitirmek için feshettiğini, davacının iş sözleşmesinin feshinde 4857 sayılı İş Yasası çerçevesine giren iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeple feshini gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, davacının iş sözleşmesinin feshinin haksızlığının, geçersizliğinin ve sendikal nedenle sona erdirildiğinin tespitine; bu tespit doğrultusunda işe iadesine karar verilmesine, 6356 sayılı Kanunu'nun 25.maddesi uyarınca davacının 1 yıllık brüt ücretinden az olmayacak tutarda sendikal tazminat ödenmesine, karar kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücreti ve diğer yan hakları tutarında ücretinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-DAVALININ CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava dilekçesinde HMK. m.194 gereği somutlaştırılmadığı anlaşılan maddi vakıalar nedeniyle, davacının ispat yükünü yerine getirmediğinden davanın usul ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanıda olur ise iddia edilen maddi vakıaların somutlaştırılması için davacıya süre verilmesi gerektiğini, davacının somutlaştırma yükümlülüğünü yine de yerine getirmemesi halinde davanın usul ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde hiç bir vakıa veya delilden bahsedilmediğini, iş bu davanın yalnızca gerçeğe aykırı, mesnetsiz ve haksız kazanç elde etmek amacıyla ileri sürülmüş olup hiç bir temeli olmayan iddia ve taleplerden ibaret olduğunu, davacının iş akdinin özensiz çalışması nedeniyle sık sık uyarılmasına rağmen özensiz ve dikkatsiz çalışmasını devam ettirdiği için feshedildiğini, davacının işe girdiği tarihten itibaren özensiz çalışıp uyarılar aldığını, uyarılar sonrasında çalışmasını kısmen düzelten davacının bu şekilde çalışmasının kısa sürdüğünü, iş akdindeki iş görme edimini gereği gibi yerine getirmeyen davacının iş akdinin feshinin zorunlu hale geldiğini, davacının iş akdinin devamı halinde diğer personelin de aynı tutum ve davranışlarda bulunmasının onaylanmış olacağını, dava dilekçesinde davacının sendikal üyelikleri ve tarihlerinin dahi yazılmadığını, davacının kendisine işveren tarafından varsa yapılan psikolojik, ekonomik ve hatta fiziksel baskıları aktarıp ispatlaması gerektiğini, davacının ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğunu, davalı şirketin davacının hangi tarihlerdeki hangi spesifik sendikal faaliyetleri sonrası ne gibi eylemlerle davacıya baskı uyguladığını açıklamadığını, davacının herhangi bir sendikaya üye olmasının iş akdinin feshinin sendikal faaliyet sebebiyle gerçekleştiği sonucunu ortaya koyamayacağını, davacı tarafın davalı şirketin sendikal örgütlenmeyi engellemek amacıyla Kim Pet Sendikasını kurdurduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, hangi işçilerin hangi sendikaya üye olduklarına dair kulaktan dolma bilgiler dışında davalının bu tür bilgilere vakıf olamayacağını, davalı şirketin hiç bir sendikadan üye listesini talep etmediği gibi işe alımlarda herhangi bir sendikaya üye olmayı şart koşmadığını, farklı sendikalara üye işçiler ile sendika üyeliği bulunmayan işçiler arasında ayrım yapılmadığını, davalı şirketin her işçinin güncel sendika üyeliğini takip edebilecek yetkide olmadığını dolayısıyla, bilinmeyen bir değişkene göre işçi çıkartımı yapılamayacağını, davalı bünyesinde faaliyet gösteren iş yerinde birden fazla sendikanın faaliyet gösterdiğini, bu sendikalardan Petrol İş Sendikasının 2019 yılı başında yetki için yeter sayıya ulaştığını ve Bakanlığa yetki tespiti başvurusu yaptığını, bu başvuru sonucunda Bakanlık tarafından Petrol İş Sendikası için olumlu yetki tespiti kararı verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, 2045 işçiden 1668 işçinin Petrol İş Sendikasına üyeliğinin tespit edildiği ve en az 3 sendikanın aktif olarak faaliyet gösterdiği davalı iş yerinde Kim Pet Sendikası lehine sendikal baskı yapıldığı iddiasının mantık kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
 İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde yazılı gerekçelerle açılan davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
D-İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iddialarını somutlaştıramadığını ve taraflarınca savunma yapabilecekleri net veriler ortaya konulmadığını, davacının iddialarını somutlaştıramaması hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, davacının üzerine düşen iddia ve ispat yükünü karşılayamadığını, gerekçeli kararın, aynı mahkemede müvekkil aleyhine açılmış olan sendikal talepli davalarda verilen kararlarla birebir aynı gerekçeleri içerdiğini, yerel mahkemece işyerine karşı dava açmış olan işçilerin lehine verilmiş kararların emsal olarak gösterildiğini, yerel mahkemece re'sen araştırma ilkesi gözetilmeksizin ve sendikasız işçilerden de iş sözleşmesi feshedilenler olduğu araştırılmaksızın hüküm kurulduğunu, feshin geçersizliğinin tespitinin feshin sendikal nedenle gerçekleştiği anlamına gelmediğini, davacının, işverenin fesih bildiriminde gösterdiği nedenden başka bir gerekçe göstermesi sonucunda, gösterdiği gerekçe olan sendikal feshi ispatlamak yükümlülüğünde olduğunu, davacı tanıklarının ifadelerine itibar edilmemesi gerektiğini, yerel mahkemenin, çsgb'den gelen raporu dar yorumladığını ve buna ilişkin beyanlarını hangi gerekçe ile kayda değer bulmadığını açıklamadan hüküm kurduğunu, bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı olup işbu rapor esas alınarak hükmedilen tazminat kalemlerinin de hatalı olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, feshin geçersizliğinin tespitiyle işe iade ve buna bağlı mali hakların belirlenmesi istemlerini içermektedir.
İlk Derece Mahkemesince 22.09.2020 Tarih, 2019/243 Esas ve 2020/478 Karar sayılı kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2020/1807 Esas, 2021/504 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının HMK.nın 353/1-a-6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda yazlı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve ayrıca davacının fesih bildiriminde fesih sebebinin belirtilmediği, feshin geçerlilik şartlarına yönelik biçimsel kurallara uyulmadığı, böylece feshin şeklen geçersiz olduğu, Sendika ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yazı cevapları, emsal karar örnekleri, davacı tanıklarının beyanları nazara alındığında davacının iş akdinin sendikal nedenlerle geçersiz olarak sona erdirildiği, boşta geçen süre ücret alacağı hesabında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı tarafın yerinde bulunmayan tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nın353/1-b-1. Maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
HÜKÜM                            : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun; 6100 sayılı HMK'nın madde 353/1-b.1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli istinaf karar ilam harcı 80,70 TL'den davalı tarafça başlangıçta yatırılan 59,30 TL'nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalının yaptığı istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK'nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarih itibariyle bakiye delil ve gider avansı kalması halinde yatırana iadesine,
6-HMK'nın 359/4. maddesi gereğince, kararın tebliği ile, 302/5. maddesi gereğince, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8/a maddesi ile 4857 sayılı İş Kanununun 20/3. maddesi uyarınca mahiyeti itibariyle KESİN olmak üzere 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.