SAYILAR

Esas No : 2023/5511
Karar No : 2023/4901
Tarihi : 03.04.2023
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/17-18-21
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar :  FESİH  SÜRELİ FESİH  SÜRELİ FESİH AÇIKLAMASINDAN TEK TARAFLI OLARAK VAZ GEÇİLEMEYECEĞİ  MUHATABIN KABUL ETMESİ KOŞULUYLA BİLDİRİM SÜRESİ İÇERİSİNDE FESİH BEYANIN HÜKÜMSÜZ KILINABİLECEĞİ  DAVA AÇILDIKTAN SONRA FESİH BEYANIN TARAFLARIN KABULÜ İLE HÜKÜMSÜZ KILINMASI HALİNDE DAVANIN KONUSUZ KALACAĞI, KONUSUZ KALMA NEDENİYLE REDDİNİN GEREKTİĞİ

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/17-18-21

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2023/5511
Karar No. 2023/4901
Tarihi: 03.04.2023

FESİH
SÜRELİ FESİH
SÜRELİ FESİH AÇIKLAMASINDAN TEK TARAFLI OLARAK VAZ GEÇİLEMEYECEĞİ
MUHATABIN KABUL ETMESİ KOŞULUYLA BİLDİRİM SÜRESİ İÇERİSİNDE FESİH BEYANIN HÜKÜMSÜZ KILINABİLECEĞİ
DAVA AÇILDIKTAN SONRA FESİH BEYANIN TARAFLARIN KABULÜ İLE HÜKÜMSÜZ KILINMASI HALİNDE DAVANIN KONUSUZ KALACAĞI, KONUSUZ KALMA NEDENİYLE REDDİNİN GEREKTİĞİ

ÖZETİ: Fesih, karşı tarafa varması gereken tek yanlı irade beyanı olduğundan süreli fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi sona erdirmek isteyen tarafın bu iradesini karşı tarafa yöneltmesi şart olup beyanın karşı tarafa varmasıyla birlikte fesih hüküm doğurur. Bu andan itibaren bildirim süresinin işlemeye başlaması, süreli feshin ilk hükmüdür; bildirim süresinin dolmasıyla birlikte iş sözleşmesinin sona ermesi ise süreli feshin nihai hükmünü oluşturur. Süreli fesihte karşı tarafa beyan edilen fesihten rücu edilemez. Ancak fesih beyanı muhataba varmasından önce geri alınmışsa veya geri alma beyanı, fesih beyanı ile aynı anda muhataba varmışsa ya da daha sonra varmakla beraber muhatap henüz feshi öğrenmeden geri alınma beyanını öğrenmişse, fesih beyanı hüküm doğurmaz. Belirtilen durumlar dışında, bildirim süresi içinde muhatabın kabulü ile fesih beyanının hükümsüz kılınması da mümkündür. Böyle bir durumda iş sözleşmesi, önceden olduğu gibi devam eder. Bildirim süresinin bitimiyle birlikte sözleşme sona ereceğinden, bildirim süresinin dolmuş olması hâlinde artık feshin hükümsüz kılınması da söz konusu olamaz. Sürenin dolmasına rağmen tarafların iş ilişkisini sürdürüyor olmaları aralarında yeni bir iş sözleşmesi yapıldığı anlamına gelir.
Somut uyuşmazlıkta, bildirim süresi içinde işverence fesih beyanı hükümsüz kılınmak istenmiş olup işverenin bu istemi dava tarihinden sonra işçilere ulaşmıştır. İşçiler gerek bildirim süresi içinde, gerekse işverenin feshin hükümsüz kılınma istemi kendilerine tebliğ edildikten ve bildirim süresi de sona erdikten sonra, işyerinde kesintisiz şekilde çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Bildirim süresi içinde muhatabın kabulü ile fesih beyanının hükümsüz kılınması mümkün olduğundan işçilerin belirtilen şekilde kesintisiz çalışmaya devam etmeleri, feshin hükümsüz kılınması konusunda tarafların anlaşmaya vardıkları anlamına gelir.
I. BAŞVURU
Başvurucu vekili dilekçesinde; davacının Toprak Mahsulleri Ofisi Çumra Ajans Amirliğinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, Toprak Mahsulleri Ofisinin bazı tesislerinin satış ihalesine çıkması üzerine alt işveren tarafından davacıya fesih bildiriminde bulunulduğunu; ancak satışın gerçekleşmemesi nedeni ile iş sözleşmesine son verilmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verildiğini, karara yönelik istinaf başvurularının Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2022/1997 Esas, 2022/1340 Karar sayılı kararı ile esastan reddedildiğini, aynı mahiyetteki bir başka işe iade davasında Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar sayılı kararı ile işçinin davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verildiğini, dava açıldıktan sonra 24.06.2021 tarihinde bildirim süresinin iptal edildiğinin anlaşılması sebebiyle hukuki yararın bulunduğunu, verilen kararlar arasında işçinin fesih bildirimi ile iş sözleşmesinin feshedilip feshedilmediği ve ihbar süresi devam ederken işyerinde fiilen çalışmaya devam eden işçilerin işe iade davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunduğunu, emsal yargı kararlarının Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararı yönünde olduğunu, aradaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini belirterek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 27.02.2023 tarihli ve 2023/1 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararı ile; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8 ve 9. Hukuk Dairelerinin vermiş oldukları kararlarda hukuki yarar konusunda farklı değerlendirmede bulunulduğu, kararların bu yönüyle çelişkili olduğu oy birliğiyle kabul edilmiş; davacıya bildirim süresi verilmekle fesih bildiriminde bulunulduğu, fesih bildirimi ile işe iade davası açılması için öngörülen hak düşürücü sürenin başladığı, davacıya verilen bildirim süresinin dava açıldıktan sonra iptal edildiği anlaşıldığından işe iade davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu, feshe ilişkin bildirimden sonra davacı işyerinde çalışmaya devam ettiğinden boşta geçen sürenin söz konusu olmadığı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf yoluna başvuru dilekçesindeki talebi de gözetilerek feshin geçersizliğinin tespiti ile harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verildiği, bu kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle uyuşmazlığın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1398 Esas, 2022/ 1173 Karar sayılı kararı yönünde giderilmesinin Yargıtayın değerlendirmesine sunulmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.
III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
A. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 Tarihli ve 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar Sayılı Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça dosyaya sunulan davalı asıl işveren Toprak Mahsulleri Ofisine bağlı Çumra Ajans Amirliği İçeri Çumra Tesis Ekibinin kapatılması nedeni ile davacıya 56 günlük ihbar öneli verilerek iş sözleşmesinin feshedileceğine dair 06.05.2021 tarihli yazı, yapılan satış ihalesine teklif verilmemesi üzerine güvenlik görevlilerinin ihbar bildirimlerinin 24.06.2021 tarihinde iptal edildiğine dair yazı ve iptal yazısının davacıya 26.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğine dair tebliğ tebellüğ belgesi ile birlikte davacının çalışmasının devam etmesi hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ihbar öneli verilmekle fesih bildiriminde bulunulduğu ve işe iade davası açılması için belirlenen hak düşürücü sürenin başladığı, davacının hak düşürücü süre içerisinde 25.05.2021 tarihinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurduğu, davanın son tutanağın düzenlendiği 02.06.2021 tarihinden itibaren, iki hafta içinde yasal hak düşürücü süre içerisinde 15.06.2021 tarihinde açıldığı, dava açıldıktan sonra 24.06.2021 tarihinde ihbar önelinin iptal edildiği anlaşıldığından davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesince işverence yapılan feshin geçersizliğinin tespiti yönünde hüküm kurulması gerekirken davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine kararı verilmesinin ve yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve arabulucu giderlerinin davacıya yüklenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin tespiti ile yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve arabulucu giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmiştir.
B. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 Tarihli ve 2022/1997 Esas, 2022/1340 Karar Sayılı Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Toprak Mahsulleri Ofisi Çumra Ajans Amirliğinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, Toprak Mahsulleri Ofisinin bazı tesislerinin satış ihalesine çıkması üzerine alt işveren tarafından davacıya fesih bildiriminde bulunulduğu, ancak satışın gerçekleşmemesi nedeni ile iş sözleşmesine son verilmediğinin anlaşıldığı, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediği ve hâlen davalı nezdinde çalışmaya devam ettiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi yerinde bulunarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 Tarihli ve 2022/1717 Esas, 2022/1372 Karar Sayılı Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Toprak Mahsulleri Ofisi Çumra Ajans Amirliğinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, Toprak Mahsulleri Ofisinin bazı tesislerinin satış ihalesine çıkması üzerine alt işveren tarafından davacıya fesih bildiriminde bulunulduğu, ancak satışın gerçekleşmemesi nedeni ile iş sözleşmesine son verilmediğinin anlaşıldığı, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediği ve hâlen davalı nezdinde çalışmaya devam ettiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi yerinde bulunarak gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık; işe iade davası açıldıktan sonra fesih bildirim süresi içinde işverence iş sözleşmesinin feshedilmeyeceğinin bildirilmiş olmasının, işyerinde çalışması devam eden işçinin açmış olduğu davaya etkisi noktasındadır.
B. İlgili Hukuk
1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) üncü bendinde yer alan düzenlemeye göre; “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
3. 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:
“(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
4. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18 ve 19 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 11 ve 12 nci maddeleriyle yapılan değişiklik sonrası 20 ve 21 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesi.
5. Dairemizin 07.11.2017 tarihli ve 2016/27294 Esas,2017/17595 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı şöyledir:
"…
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
…"
6. Dairemizin 14.07.2008 tarihli ve 2008/1925 Esas, 2008/20004 Karar sayılı ilâmının ilgili bölümü şöyledir:
"…
Somut uyuşmazlıkta davalı işveren 4.5.2007 tarihli fesih bildiriminde iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17.maddesi uyarınca 4 haftalık ihbar süresinin sonundan itibaren feshedildiğini belirtmiştir. Bildirilen ihbar öneli sona ermesine rağmen davacı çalışmasına devam etmiş ve iş sözleşmesi 14.6.2007 tarihinde bu defa yazılı bir fesih bildirimi olmadan feshedilmiştir. Verilen ihbar önelinin bitmesinden sonra çalışmaya devam eden ve böylece iş sözleşmesinin sona ereceği tarihi bilmeyen davacı işçinin daha önce yapılan fesih bildirimi tarihi itibariyle dava açma süresini geçirdiği düşünülemez. Somut olayda önel süresinin uzatıldığı konusunda tarafların açık iradelerini yansıtan bir anlaşma bulunmamaktadır. Bu durumda 4.5.2007 tarihinde yapılan fesih bildiriminin hüküm ve sonuç doğurmayacağı konusunda örtülü bir anlaşmanın söz konusu olduğu kabul edilmelidir.
…"
C. Değerlendirme
1. Kesinleşen Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarına konu uyuşmazlıklarda; işveren tarafından önce işyerinin kapanacağından bahisle iş sözleşmesinin bildirimli fesih yoluyla sonlandırıldığı, işçilerin bildirim süresi nedeniyle işyerinde çalışmaya devam ettikleri, bildirim süresi sona ermeden işverence bu kez işçilere işyerinin kapanmayacağı, iş sözleşmesinin devam edeceği ve bildirim süresinin geri alındığı hususlarını içerir tebliğ yapıldığı anlaşılmıştır. İşverence iş sözleşmesinin feshedilmeyeceği hususu; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1717 Esas, 2022/1372 Karar sayılı kararına konu uyuşmazlıkta işçiye dava tarihinden önce bildirilmişken, uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu diğer kararlarda belirtilen husus, davalar açıldıktan sonra işçilere tebliğ edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlığın Yargıtay tarafından giderilebilmesi için, benzer olaylarda farklı kararlar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1717 Esas, 2022/1372 Karar sayılı kararına konu uyuşmazlık; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1997 Esas, 2022/1340 Karar sayılı kararı ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar sayılı kararına konu uyuşmazlıkla aynı mahiyette olmadığından, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2022/1717 Esas, 2022/1372 Karar sayılı kararıyla sözü edilen diğer kararlar arasında giderilmesi gereken bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
3. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1997 Esas, 2022/1340 Karar sayılı ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar sayılı kararlarına konu uyuşmazlık ise aynı mahiyette olduğundan, bu iki karar arasında uyuşmazlığın giderilmesi isteminin incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
4. Bu bağlamda değerlendirme yapıldığında; İlk Derece Mahkemelerince işçilerin çalışmaya devam etmelerinden ve işverence iş sözleşmesinin feshedilmeyeceğinin bildirilmesinden hareketle, iş sözleşmelerin feshedilmediği ve işe iade için gerekli fesih ön şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle işe iade davalarının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; arabululucuk gideri ve vekâlet ücreti dâhil tüm yargılama giderlerinden davacı işçiler sorumlu tutulmuştur. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesinin kararı isabetli bulunarak davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi ise iş sözleşmesinin bildirim süresi tanınarak feshedildiği, fesih bildirimi ile arabuluculuk ve dava açma için hak düşürücü sürelerin işlemeye başladığı, buna göre işe iade davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu ve işverence yapılan feshin geçersizliğinin tespiti yönünde hüküm kurulması gerektiği kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle feshin geçersizliğinin tespitine karar verilerek yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden davalı işveren sorumlu tutulmuş, işyerinde ara vermeksizin çalışmaya devam eden işçinin boşta geçen süresi olmadığından işe iadenin mali sonuçları hüküm altına alınmamıştır.
5. Fesih, karşı tarafa varması gereken tek yanlı irade beyanı olduğundan süreli fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi sona erdirmek isteyen tarafın bu iradesini karşı tarafa yöneltmesi şart olup beyanın karşı tarafa varmasıyla birlikte fesih hüküm doğurur. Bu andan itibaren bildirim süresinin işlemeye başlaması, süreli feshin ilk hükmüdür; bildirim süresinin dolmasıyla birlikte iş sözleşmesinin sona ermesi ise süreli feshin nihai hükmünü oluşturur. Süreli fesihte karşı tarafa beyan edilen fesihten rücu edilemez. Ancak fesih beyanı muhataba varmasından önce geri alınmışsa veya geri alma beyanı, fesih beyanı ile aynı anda muhataba varmışsa ya da daha sonra varmakla beraber muhatap henüz feshi öğrenmeden geri alınma beyanını öğrenmişse, fesih beyanı hüküm doğurmaz. Belirtilen durumlar dışında, bildirim süresi içinde muhatabın kabulü ile fesih beyanının hükümsüz kılınması da mümkündür. Böyle bir durumda iş sözleşmesi, önceden olduğu gibi devam eder. Bildirim süresinin bitimiyle birlikte sözleşme sona ereceğinden, bildirim süresinin dolmuş olması hâlinde artık feshin hükümsüz kılınması da söz konusu olamaz. Sürenin dolmasına rağmen tarafların iş ilişkisini sürdürüyor olmaları aralarında yeni bir iş sözleşmesi yapıldığı anlamına gelir (Hamdi Mollamahmutoğlu, Muhittin Astarlı, Ulaş Baysal, İş Hukuku, Ankara, Güncellenmiş Yedinci Baskı, 2022, s.934-939).
6. Bildirim süresi dolmasına rağmen iş ilişkisine devam eden tarafların, fesih bildiriminin hüküm ve sonuç doğurmayacağı konusunda örtülü bir anlaşma yaptıklarının kabulü gerekir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 14.07.2008 tarihli ve 2008/1925 Esas, 2008/20004 Karar sayılı ilâm).
7. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1997 Esas, 2022/1340 Karar sayılı ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar sayılı kararlarına konu somut uyuşmazlıkta, bildirim süresi içinde işverence fesih beyanı hükümsüz kılınmak istenmiş olup işverenin bu istemi dava tarihinden sonra işçilere ulaşmıştır. İşçiler gerek bildirim süresi içinde, gerekse işverenin feshin hükümsüz kılınma istemi kendilerine tebliğ edildikten ve bildirim süresi de sona erdikten sonra, işyerinde kesintisiz şekilde çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Bildirim süresi içinde muhatabın kabulü ile fesih beyanının hükümsüz kılınması mümkün olduğundan işçilerin belirtilen şekilde kesintisiz çalışmaya devam etmeleri, feshin hükümsüz kılınması konusunda tarafların anlaşmaya vardıkları anlamına gelir.
8. Ne var ki işverenin feshin hükümsüz kılınması istemi, bildirim süresi içinde ancak dava açıldıktan sonra işçilere tebliğ edilmiştir. Bu durumda işe iade davası açıldığı tarihte dava açmakta hukuki yararın var olmadığından söz edilmesi mümkün olmadığından Konya 8. Bölge Adliye Mahkemesi kararı bu yönüyle isabetli bulunmamıştır. Sırf bildirim süresi dolmadığından çalışmanın devam etmekte olması fiili iş ilişkisinin karşılıklı anlaşma ile devam ettirildiği şeklinde yorumlanamaz ise de bildirim süresi içinde işçilere tebliğ edilen işverenin feshin hükümsüz kılınması istemi; bildirim süresinin dolmasından sonra da işyerinde kesintisiz şekilde çalışmaya devam edildiğine göre, muhatap işçiler tarafından kabul edilmiştir. Tarafların ortak iradeleri ile fesih bildirimin hüküm ve sonuç doğurması engellenmiş ise bu aşamadan sonra geçerli bir fesih bildiriminin olduğundan söz edilemez. İradelerin birleşmesi dava tarihinden sonra gerçekleştiğinden davanın konusuz kaldığının kabulü gerekir. Dolayısıyla feshin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi doğru olmaz. Açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından feshin geçersizliğinin tespitine karar verilmiş olması da doğru bulunmamıştır.
9. Açıklanan sebeplerle; işe iade davasının ön koşulu olan feshin ortadan kalkması dava tarihinden sonra gerçekleştiğinden uyuşmazlığın, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesine göre tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilmesi gerektiği yönünde giderilmesine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
1. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1717 Esas, 2022/1372 Karar sayılı kararına konu uyuşmazlık; uyuşmazlığın giderilmesine konu diğer kararlar ile aynı mahiyette olmadığından, bu karar ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1997 Esas, 2022/1340 Karar sayılı ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar sayılı kararları arasında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,
2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/1997 Esas, 2022/1340 Karar sayılı ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.09.2022 tarihli ve 2022/1398 Esas, 2022/1173 Karar sayılı kararları arasındaki uyuşmazlığın, işe iade davasının ön koşulu olan feshin ortadan kalkması dava tarihinden sonra gerçekleştiğinden, konusuz kalan dava hakkında bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesine göre davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilmesi gerektiği şeklinde giderilmesine,
3. Dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,
4. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.