YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ |
|||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2014/14846 2015/361 22.01.2015 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /47
|
|||
|
|||||
ÖZETİ Ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez
|
|||||
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğini beyanla bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili; iş sözleşmesinin davalı işverence devamsızlık sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini ve davacı işçinin işverenlerden bir alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan ulusal bayram genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; mahkemece davacının hizmet süresi olan 21.3.2006 – 15.8.2012 tarih aralığı bakımından dosya içerisindeki takograf kayıtlarına itibar edilerek yapılan bilirkişi hesaplamalarına itibar edilerek ulusal bayram genel tatil ücretinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı tarafın yemin teklifi üzerine 19.6.2013 tarihli oturumda davacının 27.6.2006 – 8.1.2009 tarih aralığında ulusal bayram genel tatili ücretlerinin kendisine ödendiğini beyan ettiği görülmüştür. Şu halde davacının yeminli ifadesi karşısında 27.6.2006 – 8.1.2009 tarihleri arasındaki ulusal bayram genel tatil ücretlerinin kendisine ödendiği kabul edilmeli ve söz konusu dönem dışlanmak suretiyle alacak miktarı belirlenmelidir. Aksine uygulamayla hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.