YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2013/37165 2015/11603 25.03.2015 |
İlgili Kanun / Madde 5521. S. İşMK. /1
|
||||
|
||||||
ÖZETİ Somut olayda, yeminli dinlenen davacı şahitleri davalı iş yerinin tarım işletmesi olduğunu, davacının ise hayvanların sularını değiştirmek, sağım yerine götürmek gibi işlerini yaptığını beyan etmişlerdir. Dosya içerisindeki ticaret sicil kayıtlarında, hertürlü canlı hayvan besiciliği ve damızlık süt sığırcılığı davalı şirketin faaliyet konuları arasında sayılmıştır. Görev hususu kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, fesih tarihinde davalı şirketin ülke genelinde tarım işkolunda çalışan işçi sayısı Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulmalı, davacının yaptığı iş ve çalıştığı iş yerinin niteliği de gözetilerek yukarıda açıklanan ilke kararı doğrultusunda mahkemenin görevi noktasında bir değerlendirme yapılmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazları bu aşamada inceleme konusu yapılmamıştır
|
||||||
DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. Bağcıvan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi ve çalışma şartlarına uyulmaması sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı istifa ederek işten ayrıldığından kıdem tazminatı talebinin reddine, bilirkişi hesaplaması doğrultusunda fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı Kanuna göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanuna dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir iş yerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir
Bunun dışında 4857 sayılı Kanun'un 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı iş yerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1-Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2-Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3-Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4-Bir iş yerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, 4857 sayılı Kanun kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Somut olayda, yeminli dinlenen davacı şahitleri davalı iş yerinin tarım işletmesi olduğunu, davacının ise hayvanların sularını değiştirmek, sağım yerine götürmek gibi işlerini yaptığını beyan etmişlerdir. Dosya içerisindeki ticaret sicil kayıtlarında, hertürlü canlı hayvan besiciliği ve damızlık süt sığırcılığı davalı şirketin faaliyet konuları arasında sayılmıştır. Görev hususu kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, fesih tarihinde davalı şirketin ülke genelinde tarım işkolunda çalışan işçi sayısı Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulmalı, davacının yaptığı iş ve çalıştığı iş yerinin niteliği de gözetilerek yukarıda açıklanan ilke kararı doğrultusunda mahkemenin görevi noktasında bir değerlendirme yapılmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazları bu aşamada inceleme konusu yapılmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2015 günü oybirliği ile karar verildi.