YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2011/11282 2012/14837 13.09.2012 |
İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/79 |
||||
|
||||||
ÖZETİ: | Sigortalılığın; zorunlu, kişiye bağlı ve özellikle devredilemez bir hak olduğu ve bu nedenle bu tür davaların özel bir duyarlılığı gerektirdiği gözetilerek; sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için, SSK (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünden celbedilen belgeler ile davacının çalıştığını bildirdiği işyerinden celbedilecek ücret tediye ve dönem bordroları gibi belgeler birlikte değerlendirilerek, işe giriş bildirgesindeki fotoğrafla, davacı tarafından ibraz edilen fotoğrafların benzerlik incelemesi yapılması, gerek, ilgili nüfus müdürlüğüne, gerekse kuruma müzekkere yazılarak, hizmet tespit cetvelinde gözüken ve tashihi talep edilen isimlerde başkaca kişilerin olup olmadığı araştırılması, davacıyı yakından tanıması gereken ve çalışmaları Kurum kayıtlarına geçirilmiş çalışma arkadaşları ile; mümkünse, komşu işyeri sahip ve çalışanlarının, ayrıca, çalışmanın gerçekleştiği tarihteki şirket ortakları ve muhasebecinin dinlenmesi, davacı ve dinlenilecek tanıklara, çalışmaların niçin Hamza Doğan, Hanım Doğan adına gözüktüğünün açıklattırılması, şayet, işyerinde Hamza Doğan veya Hanım Doğan isimli kişilerin çalıştığı anlaşılırsa, bu kişiler de tanık sıfatıyla mahkemeye çağrılıp çekişme konusu hizmetlerin kime ait olduğu ve ne şekilde kendi adına gözüktüğü açıklattırıldıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, ayrıca, davacıya ait hizmet tespit cetvelinde, davacıyı 22.03.1986-30.04.1986 tarihleri arasında çalıştırdığı anlaşılan 452387 numaralı işyerinden davacının adının “Hanım Duman” olarak bildirildiği iddia edildiğinden, bu işyeriyle ilgili de bütün kayıtların kurumdan istenmesi, varsa, bu yanlışlığın sebebinin yukarıda işaret edilen çerçevede araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir | |||||
Davacı, 16131929 sigorta sicil numarası ile “Hamza Doğan”, “Hanım Doğan” ve “Hanım Duman” adıyla sigorta kayıtlarına geçen sigortalılık hizmetlerinin nüfus kaydına uygun birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Ahmet Efkan Karacaoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
SSK İstanbul Sigorta Müdürlüğünün 355726.034.02-89 sayılı dosyasında işlem gören Özel Tekstil San. ve Dış Tic. Ltd. Şirketine ait işyerinden 25.07.1985 tarihinde 508012 sayı ile Kuruma intikal ettirilen 01.07.1985 günlü işe giriş bildirgesi ve 16131929 sigorta sicil numarasıyla tescili yapılan Sadık kızı 1966 doğumlu Hanım Doğan’ın, aynı işyeri tarafından verilen 10.04.1986 tarihli ve 234756 Kurum sayılı dilekçe ile kimlik bilgilerinin yanlış beyan edildiğinin bildirildiği, bu defa isim ve soyisminin “Hanım Duman” olarak bildirildiği, davacı tarafından da, Kuruma bu yönde ayrıca başvuruda bulunulduğu, Kurumca, bu taleple ilgili, gerekli girişimlere başlandığı, ancak, bunların tamamlanamadığı, Kurum tarafından gönderilen dönem bordrolarında, 16131929 sigorta sicil numarası ile çalıştığı bildirilen kişinin isminin, 1985/2. dönem bordrolarında adının, “Hamza Doğan”, 1985/3. dönemdeki bordrolarda adının, “Hanım Duman”, 1986/1. dönemdeki adının, “Hanım Şahin” olarak geçtiği, dosyaya celbedilen 25.07.1985 tarihinde 508012 sayılı işi giriş bildirgesi üzerinde grafolog bilirkişiye imza incelemesi yaptırıldığı ve imzanın davacıya ait olduğunun belirlendiği, ancak, davacıyı 22.03.1986-30.04.1986 tarihleri arasında çalıştırdığı anlaşılan 452387 numaralı işyerinden davacının adının “Hanım Duman” olarak bildirildiğinin de iddia edilmesine karşılık, bu işyeriyle ilgili hiçbir kaydın kurumdan istenmediği, aldırılan bilirkişi raporuna istinaden, mahkemece açılan davanın kabulüne, davacının, 01.07.1985-20.03.1986 tarihleri arasında 355726 numaralı işyerinde toplam 260 gün, daha sonra ise 22.03.1986-30.04.1986 tarihleri arasında 452387 numaralı işyerinde toplam 40 gün çalıştığının tespitine, bu dönemde farklı ad ve soyadı ile kayıtlara geçen sigortalılık sürelerinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş olduğu görülmüş ise de; yapılan inceleme ve araştırma bu yönlerde hüküm kurmaya elverişli değildir.
Sigortalılığın; zorunlu, kişiye bağlı ve özellikle devredilemez bir hak olduğu ve bu nedenle bu tür davaların özel bir duyarlılığı gerektirdiği gözetilerek; sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için, SSK (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünden celbedilen belgeler ile davacının çalıştığını bildirdiği işyerinden celbedilecek ücret tediye ve dönem bordroları gibi belgeler birlikte değerlendirilerek, işe giriş bildirgesindeki fotoğrafla, davacı tarafından ibraz edilen fotoğrafların benzerlik incelemesi yapılması, gerek, ilgili nüfus müdürlüğüne, gerekse kuruma müzekkere yazılarak, hizmet tespit cetvelinde gözüken ve tashihi talep edilen isimlerde başkaca kişilerin olup olmadığı araştırılması, davacıyı yakından tanıması gereken ve çalışmaları Kurum kayıtlarına geçirilmiş çalışma arkadaşları ile; mümkünse, komşu işyeri sahip ve çalışanlarının, ayrıca, çalışmanın gerçekleştiği tarihteki şirket ortakları ve muhasebecinin dinlenmesi, davacı ve dinlenilecek tanıklara, çalışmaların niçin Hamza Doğan, Hanım Doğan adına gözüktüğünün açıklattırılması, şayet, işyerinde Hamza Doğan veya Hanım Doğan isimli kişilerin çalıştığı anlaşılırsa, bu kişiler de tanık sıfatıyla mahkemeye çağrılıp çekişme konusu hizmetlerin kime ait olduğu ve ne şekilde kendi adına gözüktüğü açıklattırıldıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, ayrıca, davacıya ait hizmet tespit cetvelinde, davacıyı 22.03.1986-30.04.1986 tarihleri arasında çalıştırdığı anlaşılan 452387 numaralı işyerinden davacının adının “Hanım Duman” olarak bildirildiği iddia edildiğinden, bu işyeriyle ilgili de bütün kayıtların kurumdan istenmesi, varsa, bu yanlışlığın sebebinin yukarıda işaret edilen çerçevede araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.