YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2009/14725 2011/15050 23.05.2011 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 |
||||
|
||||||
ÖZETİ Taraflar arasında ikramiye ödenip ödenmediği hususu tartışmalı olup davacı-karşı davalı iş sözleşmesinin değiştirildiğini belirterek dava dışı Emel Nasırlıoğluna ait sözleşmeyi de emsal sözleşme olarak göstermiştir. Bu sözleşmede ise altı aydan fazla çalışan personele dini bayramlar ve yılbaşında olmak üzere yılda 3 kez yarım brüt maaş tutarında ikramiye ödeneceği belirtilmiş, davalı-karşı davacı buna karşılık davacı ile dava dışı kişinin emsal işçiler olmadığını, farklı nitelikte ve farklı pozisyonlarda işçiler olduklarını belirtmiştir. Buna göre mahkemece yapılacak iş, sözleşmeler ve davacı ile dava dışı şahsın karşılaştırılarak unvan farklılığının olup olmadığı, yaptıkları işlerin niteliği ve pozisyonları belirlenip sonucuna göre emsal sözleşmeye değer verilip verilemeyeceği belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır |
||||||
DAVA :Davacı ve karşı davalı kıdem ve ihbar tazminatı, ikramiye alacağı, ücret alacağı, fazla mesai alacağı ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine davalı ve karşı davacı ihbar tazminatı ile maddi zararın ödetilmesine karar verilmiştir.
Yerel mahkeme asıl davayı kısmen hüküm altına almış, karşı davayı reddetmiştir.
Hüküm duruşmalı olarak taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ise de; HUMK. nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hâkimi F.Erdoğan tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 03.01.2005 tarihinden iş akdinin sona erdirildiği 19.07.2006 tarihine kadar müşteri temsilcisi olarak 700.00 TL net ücretle 08.30-23.00 saatleri arası çalıştığını, ödenmesi kararlaştırılan ikramiyenin ödenmediğini, ücretin 601.00.TL.lik kısmının banka kanalı ile kalan kısmının elden verildiğini, fazla mesai ücreti ile ikramiyelerinin ödenmemesi nedeni ile iş akdini sona erdirdiği belirterek kıdem tazminatı, İkramiye, Ücret alacağı, Fazla mesai ücreti, İzin ücreti alacağının reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın yersiz olduğunu, davacının işyerinde 03.01.2005 tarihinden itibaren çalıştığını, haklı nedenle yapıldığı iddia edilen feshin süresinde yapılmadığını, kendisinin işyerine haber vermeden gelmemesi nedeni ile iş akdinin sona erdirildiğini fazla mesai yapılmadığını, ikramiye uygulamasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş ve karşı dava olarak ihbar tazminatı ve habersiz olarak işten ayrılması nedeni ile şirketin uğradığı maddi zararın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne, karşı davanın da reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile,
2-Taraflar arasında ikramiye ödenip ödenmediği hususu tartışmalı olup davacı-karşı davalı iş sözleşmesinin değiştirildiğini belirterek dava dışı Emel Nasırlıoğluna ait sözleşmeyi de emsal sözleşme olarak göstermiştir. Bu sözleşmede ise altı aydan fazla çalışan personele dini bayramlar ve yılbaşında olmak üzere yılda 3 kez yarım brüt maaş tutarında ikramiye ödeneceği belirtilmiş, davalı-karşı davacı buna karşılık davacı ile dava dışı kişinin emsal işçiler olmadığını, farklı nitelikte ve farklı pozisyonlarda işçiler olduklarını belirtmiştir.
Buna göre mahkemece yapılacak iş, sözleşmeler ve davacı ile dava dışı şahsın karşılaştırılarak unvan farklılığının olup olmadığı, yaptıkları işlerin niteliği ve pozisyonları belirlenip sonucuna göre emsal sözleşmeye değer verilip verilemeyeceği belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır.
3-Yıllık izin ücreti, ücret ve fazla mesai ücreti alacağı için yasal faizi geçmeyecek şekilde reeskont faizine ve kıdem tazminatı içinde en yüksek banka mevduat faizini geçmeyecek şekilde reeskont faizine hükmedilmesi gerekirken en yüksek reeskont faizine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.