Yargı Kararları

İLAVE TEDİYE ALACAĞINA YASAL FAİZ İŞLEYECEĞİ

SAYILAR

Esas No : 2017/23336
Karar No : 2019/16275
Tarihi : 16.09.2019
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/32
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • İLAVE TEDİYE ALACAĞINA YASAL FAİZ İŞLEYECEĞİ

Tam Metin

T.C. YARGITAY 
22. Hukuk Dairesi

Esas No. 2017/23336 İlgili Kanun/Madde:
Karar No. 2019/16275 4857 S. İşK/32
Tarihi: 16.09.2019  

 

 

  • İLAVE TEDİYE ALACAĞINA YASAL FAİZ İŞLEYECEĞİ
ÖZETİ 6772 sayılı Kanun'un 4. maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu

belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı,

Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır. Ödeme zamanı taraflarca

kararlaştırılmadığında, Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına

gerek vardır. İlave tediye alacağı Kanun'dan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden

itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu iş sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Kanun maddesinin

tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Kanun olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden,

bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir. 

6772 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tediye alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz oranı yerine

ödenmesi gereken tarihten itibaren en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi hatalıdır.

 

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından

istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından

düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı  vekili,  davacının  işe  girdiği  tarihten itibaren fiilen çalışmış  olduğu pozisyonun derece ve

kademesinde dikkate alınmaması nedeniyle başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını bu

nedenle derece kademesinin fiilen yaptığı pozisyona göre tespiti ile ücret farkı, akdi ilave tediye farkı,

yasal ilave tediye farkı ve yıpranma primi alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının

aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Somut olayda davacı dava dilekçesinde son 10 yıldır iş makinesi operatörü olarak, öncesinde ise

şoför  olarak  fiilen  çalıştırılmasına  rağmen  işverence  pozisyonunun  iş  makinesi  yağcısı  olarak

gösterildiğini ve başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını iddia etmiş, iş yerinde hala

çalışmaya devam ettiği anlaşılan davacı tanıklarından … “ 2012 yılından önce kamyon şoförü olarak

çalışıyordu. 2012 yılından sonra ise loder operatörü yani kepçe oparatörü olarak çalışırdı. İşe başladığı

tarihten itibaren 2012 yılına kadar hep kamyon şoförü olarak çalıştı. Kamyon şoförü iş makinesi şoförü

olarak geçmektedir. 2012 yılından sonra da loder operatörü olarak çalışmaktaydı halen de aynı işi

yapmaktadır. “ … “ Davacıyı aynı iş yerinde çalışmamız nedeniyle tanırım. Davacı 2012 yılına kadar

kamyon şoförü olarak çalışırdı. 2012 yılından sonra ise kamyon ve kepçe operatörü olarak çalıştı. “ , …

“ Davacıyı belli bir dönem aynı iş yerinde çalıştık. Kendisini oradan tanırım. Davacı ilk başlarda kamyon

şoförü olarak çalışıyordu. Son dönemlerde kepçe operatörü olarak çalışıyordu. Ben bildim bileli davacı

bu işleri yapmaktadır. Kamyon şoförüne büyük iş makinesi şoförü, kepçe operatörüne ise büyük iş

makinesi operatörü denir, davacı bildiğim kadarıyla 3 yıldır kepçe operatörlüğü yapıyor ancak tarihini

tam olarak bilmiyorum” … ise, “ Ben davacıyı aynı iş yerinde çalışmamız nedeniyle tanırım. Davacı

önceden kamyon şoförüydü son 3-4 senedir ise kepçe operatörü olarak çalışmaktadır. “ şeklinde

beyanda bulunmuştur. Mahkemece davacının 2001 yılından itibaren iş makinası operatörü ( büyük)

olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosya içerisinde yer alan davalı kurum onaylı belgelerin bir

kısmında davacı kamyon şoförü olarak gösterilmiş, 2015 tarihli  taşıt görev emirlerinde ise kepçe

operatörü olarak gösterilmiştir. Ancak davacının 2001 yılından itibaren fiilen yaptığı işin büyük iş

makinası operatörü olduğuna dair kurum onaylı belge olmadığı gibi tanıklar da davacının 2012 yılından

beri kepçe operatörü olarak çalıştığını beyan etmişlerdir. Ayrıca 2015 yılında iş bu dava açılmış olup

davacının dava dilekçesinde önce şoför olarak son 10 yıldır ise iş makinası operatörü olarak çalıştığını

iddia etmesi karşısında mahkemece davacının 2001 yılından itibaren iş makinası operatörü olduğunun

tespitine karar verilmesi de talep aşımı olmuştur. Bu nedenlerle davacının 2001 yılından itibaren iş

makinası operatörü olarak çalışmış olduğu ispatlanamadığından mahkemece kurum onaylı belgeler,

tanık beyanları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde davacının 2001 yılından itibaren şoför

olarak,  2012 yılından itibaren ise  iş  makinası  operatörü  olarak  çalıştığının  kabulü  ile  derece  ve

kademesinin de bu açıklanan pozisyonlara göre tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı

olup bozma nedenidir.

3-6772 sayılı Kanun'un 4. maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu

belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı,

Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır. Ödeme zamanı taraflarca

kararlaştırılmadığında, Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına

gerek vardır. İlave tediye alacağı Kanun'dan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden

itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu iş sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Kanun maddesinin

tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Kanun olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden,

bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir. 

6772 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tediye alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz oranı yerine

ödenmesi gereken tarihten itibaren en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi hatalıdır.

4-Mahkemece kabul  edilen ilave tediye alacağı  dışında kalan diğer alacakların miktarları  ve faiz

başlangıçları aylık dökümler halinde gösterilmeden infazda karışıklığa yol açacak şekilde ödenmesi

gereken tarihlerden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi hatalıdır

Anılan yönler düşünülmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 

Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının

istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.