İŞÇİ VE İŞVERENİN HER İKİSİNİN DE İŞYERİ KAYITLARINA DAYANMASI

SAYILAR

Esas No : 2022/2059
Karar No : 2022/3491
Tarihi : 16.03.2022
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/41
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : lİŞÇİ VE İŞVERENİN HER İKİSİNİN DE İŞYERİ KAYITLARINA DAYANMASI lİŞYERİNDE İŞİN BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ SAATLERİNİ GÖSTERİR YAZILI BELGELERE GÖRE İNDİRİM YAPILMADAN FAZLA ÇALIŞMA SÜRELERİNİN HESAPLANMASI lİŞÇİNİN DE İŞYERİ KAYITLARINA DAYANDIĞI DURUMLARDA PUANTAJLARDA İŞÇİNİN İMZASININ OLMAMASININ FAZLA ÇALIŞMAYI HESAPLAMAYA ESAS ALINMALARINI ETKİLEMEYECEĞİ lBELGE BULUNMAYAN DÖNEMLER İÇİN TANIK ANLATIMINA GÖRE FAZLA ÇALIŞMA HESAPLANACAĞI

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/41

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2022/2059
Karar No. 2022/3491
Tarihi: 16.03.2022

lİŞÇİ VE İŞVERENİN HER İKİSİNİN DE İŞYERİ KAYITLARINA DAYANMASI
lİŞYERİNDE İŞİN BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ SAATLERİNİ GÖSTERİR YAZILI BELGELERE GÖRE İNDİRİM YAPILMADAN FAZLA ÇALIŞMA SÜRELERİNİN HESAPLANMASI
lİŞÇİNİN DE İŞYERİ KAYITLARINA DAYANDIĞI DURUMLARDA PUANTAJLARDA İŞÇİNİN İMZASININ OLMAMASININ FAZLA ÇALIŞMAYI HESAPLAMAYA ESAS ALINMALARINI ETKİLEMEYECEĞİ
lBELGE BULUNMAYAN DÖNEMLER İÇİN TANIK ANLATIMINA GÖRE FAZLA ÇALIŞMA HESAPLANACAĞI

ÖZETİ: Her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, davalı işverence 2009-2014 yıllarına ait dosyaya sunulan davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) veya işe giriş çıkış kayıtları hafta, hafta değerlendirilerek kayıt bulunan dönem için kayıtlara göre fazla mesai ücreti hesaplanıp indirim yapılmadan, kayıt bulunmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre hesaplama yapılacak şekilde denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, puantaj kayıtlarının yazılı delil niteliğinde olmadığı, davalı tarafından ibraz edildiği ve davacının imzasını taşımaması nedeni ile tanık beyanı ile hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların kayıtların incelenmediğine yönelik istinaf başvurularının reddi isabetsiz olmuştur.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 19/04/1999 tarihinden itibaren davalı Banka’nın Konya şubesinde operasyon yönetmeni olarak işe başladığını, yüksek performansı nedeniyle 01/01/2001 tarihinde genel müdürlük merkezi operasyon krediler müdür yardımcılığı görevine getirildiğini ve görevine son verildiği, 21/02/2014 tarihine kadar bu görevini sürdürdüğünü, müvekkilinin son 23 günlük ücretinin 5.685,18 TL olduğunu, işverence, 5510 sayılı yasaya göre emeklilik şartlarını doldurmuş olduğundan tazminatlarının dışında ilaveten jestiyon primi teklifi yapılarak ikale yoluyla İş sözleşmesinin sonlandırılması teklifi yapıldığını, müvekkili bu teklifi kabul etmeyince 21/02/2014 tarihinde işine son verildiğini, İstanbul 1. İş Mahkemesinin 2014/254 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açıldığını, müvekkilinin davalı banka bünyesinde çalışırken sektörün özelliği gereği 08.00 da mesaiye başlandığını, kağıt üzerinde normal mesainin 18.00 da bitmiş gibi göründüğü halde hiçbir zaman 18.00 da servise binemediğini, akşam genellikle 21.00 a kadar sürekli fazla mesai yaptığını, yapmış olduğu fazla mesailere karşılık yasal zamlı ücretlerinin ödenmediğini, ihtiyaç nedeniyle bazı haftalarda hafta tatili izinlerini kullanamadığını fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak, dava konusu ücret alacakları için yasal faiz talep edilebileceğini, iş sözleşmesinin davalı tarafından geçerli nedenle feshedildiğini, davacıya iş sözleşmesinin feshinde tüm yasal haklarının ödendiğini, davacının 21/02/2014 tarihinde ibraname imzaladığını, davalı bankada mesai saatlerinin haftada 5 gün 09.00-18.00 saatleri olup öğlen l saat yemek ve ara dinlenmesi kullandırıldığını, davacının kendi mesaiini kendi belirlediğini, işverenin fazlamesai yapılması yönünde talimatı olmadığını, haftasonu resmi ve dini bayramlarda mesai yapılmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
Karara karşı taraflar vekilleri istinaf başvususunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, taraflar vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, taraflar vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi gereğince, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptir.
Anayasanın, "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36/1. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." 6100 sayılı Kanun'un 27. maddesine göre davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın; açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini de içermektedir. Ayrıca ispatın taraflar bakımından yalnızca bir yük olmasının ötesinde aynı zamanda bir hak olduğu unutulmamalıdır.
Ancak dosya içeriğine göre, davacı vekili, davacının 08.00 da çalışmaya başladığını genellikle saat 21.00 e kadar işyerinde kaldığını, kullandığı bilgisayar log kayıtları üzerinde inceleme yapılarak çalışma saatlerinin buna göre belirlenmesini; işverenlik işe giriş çıkış kayıtlarının celbedilmesini talep etmiş, işverenlikçe işe giriş çıkış kayıtları sunulmuştur. Ancak bu kayıtlar davacı imzasını içermediği gerekçesiyle, davacı tarafından bu kayıtlarda oynama yapıldığı veya içeriğinin hatalı olduğuna dair bir itiraz olmamasına rağmen, tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirilerek indirim yapılarak fazla meai ücreti hesaplanmıştır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Şu halde; her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, davalı işverence 2009-2014 yıllarına ait dosyaya sunulan davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) veya işe giriş çıkış kayıtları hafta, hafta değerlendirilerek kayıt bulunan dönem için kayıtlara göre fazla mesai ücreti hesaplanıp indirim yapılmadan, kayıt bulunmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre hesaplama yapılacak şekilde denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, puantaj kayıtlarının yazılı delil niteliğinde olmadığı, davalı tarafından ibraz edildiği ve davacının imzasını taşımaması nedeni ile tanık beyanı ile hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların kayıtların incelenmediğine yönelik istinaf başvurularının reddi isabetsiz olmuştur.
Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.