YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2017/35657 2017/15104 21.06.2017 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK. /17,32, 59
|
||||
|
||||||
ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanunu'nun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Kanunu'nun 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler ile ikramiye, pirim, jestiyon ve benzeri ödemeler ve fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmü uyarınca kıdem tazminatını düzenleyen mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi halen yürürlüktedir. Anılan 14. maddenin 11. fıkrası hükmüne göre kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranı değişen oranlara göre yasal faiz olmalıdır. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde faklı bir faiz türü öngörülmüşse, yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faiz uygulanır. Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir. O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır
|
||||||
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin bildirimsiz ve haksız olarak feshedildiğini belirterek, kıdem tazminatının, ihbar tazminatının, fazla mesai ücretinin, yıllık ücretli izin alacağının, ulusal bayram ve hafta tatili alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Beyaz Eşya Ltd. Şti. vekili; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … İl Sağlık Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davada taraf olarak gösterilen … İl Sağlık Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği ve davada taraf ehliyeti bulunmadığını davanın husumetten reddi gerektiğini, … Devlet Hastanesi davacının çalıştığı dönemde yapılan hizmet alımı ihalelerinin müdürlüğün gözetimi altında fakat hastanenin bizzat kendisi tarafından yapıldığını, hastanenin artık müdürlüğe bağlı olmayıp Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna bağlı olduğunu ayrıca alacakların zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının yıllık izin alacağı bulunup bulunmadı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacının bakiye 9 gün yıllık izin süresi kaldığı belirlenerek alacak hesaplanmıştır. Davacının 1-2-3 temmuz 2009 tarihlerinde izinli olduğu halde bu günlerin yıllık izin alacağı hesabında dikkate alınmaması hatalıdır.
Öte yandan, bilirkişice bakiye izin alacağının 9 günlük olduğu belirtilmesine karşın 19 gün üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır.
3-Ulusal Bayram Genel Tatil alacağının tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığının kabulü ile hesaplandığı görülmektedir. Davacı tanığının ulusal bayram genel tatil günlerinde nöbetleşe çalışıldığı yönündeki beyanının dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
4-İşçilik alacaklarında uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Kanunu'nun 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler ile ikramiye, pirim, jestiyon ve benzeri ödemeler ve fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmü uyarınca kıdem tazminatını düzenleyen mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi halen yürürlüktedir. Anılan 14. maddenin 11. fıkrası hükmüne göre kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir.
İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranı değişen oranlara göre yasal faiz olmalıdır. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde faklı bir faiz türü öngörülmüşse, yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faiz uygulanır.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir. O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
Somut olayda, işçilik alacaklarına reeskont faizine hükmedilmesi hatalıdır. Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda alacak kalemlerine işletilecek faiz oranları belirlenmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.