Yargı Kararları

İŞÇİNİN COVİD AŞISI OLMADIĞI GEREKÇESİYLE İŞTEN ÇIKARTILMASI

SAYILAR

Esas No : 2023/572
Karar No : 2023/643
Tarihi : 26/04/2023
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/18-21
Yargı Yeri: İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 50. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : İŞÇİNİN COVİD AŞISI OLMADIĞI GEREKÇESİYLE İŞTEN ÇIKARTILMASI AŞI OLMAYAN İŞÇİYE ALTERNATİF ÇALIŞMA YÖNTEMLERİNİN UYGULANMAMASI GEÇERSİZ FESİH

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21

T.C
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
50. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2023/572
Karar No. 2023/643
Tarihi: 26/04/2023

İŞÇİNİN COVİD AŞISI OLMADIĞI GEREKÇESİYLE İŞTEN ÇIKARTILMASI
AŞI OLMAYAN İŞÇİYE ALTERNATİF ÇALIŞMA YÖNTEMLERİNİN UYGULANMAMASI
GEÇERSİZ FESİH

ÖZETİ: Covid-19 geçirmiş risk gruplarına 21/07/2021 tarihli genelge ile üç ay sonra aşı uygulandığı, diğer bir deyişle karantina bitiminden sonra 3 ay içerisinde aşı yapılmasının mümkün bulunmadığı, davacının iş bu süreç içerisinde aşı olmadığı gerekçesi ile işten çıkarıldığı dolayısı ile fesih işleminin hukuka uygun yapılmadığı, bununla birlikte aşı olmadığı iddia edilen davacıya alternatif çalışma yöntemlerinin sağlanmadığı, yıllık ücretli izin kullanması teklifinde bulunulmadığı, uyarı ve ihtarname dışında alternatif çözüm yollarına gidilmeksizin iş sözleşmesinin salt bu nedenle feshedildiği, her ne kadar davalı bu hususta sözlü olarak davacıya farklı çalışma sistemlerinin önerildiğini söylemiş ise de sözlü olarak alternatifler arandığını destekler dosyada delil de olmadığı, tüm bu nedenlerle feshin geçersiz olduğu ve İDM'nin işe iade kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir.

DAVA: İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket bünyesinde 13.02.2018-13.09.2021 tarihleri arasında Tıbbi İlaç Mümessili olarak çalıştığını, davacıya davalı şirketçe 24.08.2021 tarihinde tebliğ olan ihtarmame ile davalı şirket tarafından 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 4. Maddesine dayanak gösterilerek davacının aşı olması için 3 gün müddet verildiğini ve aşı olmadığı takdirde iş akdinin geçerli sebeple feshedileceğinin bildirildiğini, davacının tebliğ tarihinde karantinada olduğunu, ihtarname ile kendisinin 22.08.2021 tarihinde Covid-19 a yakalandığını, aşı olması için en az üç ay geçmesi gerektiğini, bütün bunlar olmasa dahi işverenin aşı olmayı zorunlu tutarak aksi durumdan dolayı işten çıkarma yapmasının herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını” belirttiğini,karantinası biter bitmez işinin başına döndüğünü ancak 13.09.2021 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek işe iadesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı işverenin pandemi nedeni ile İnsan Kaynakları Müdürlüğü aracılığı ile tüm çalışanlarından ve davacıdan aşı yaptırmalarını talep ettiğini, davacının aşıya karşı olduğunu davalı şirketin İnsan Kaynakları Müdürüne telefon ile bildirdiğini, davacından kararını gözden geçirmesinin istendiğini, ayrıca davacıya 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/1l-ı maddesi gereği çalışanın kendi isteği ve savsaması yüzünden iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi sebebiyle sorumlu olacağının belirtilerek aşı olmasını, aşı olmayı istemiyorsa da kimseyi riske atmamak için istediği zaman evden de çalışabileceğini ve maaşını da aynı şekilde alabileceğinin söylendiğini, davacının evden çalışmak istemediğini ve aşı da olmak istemediğini söyleyerek tüm teklifleri reddettiğini, görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine davalı şirketçe davacıya ihtarname gönderildiğini, davacının ihtarnameye cevabında covid olduğunu bildirdiğini,bilimsel altyapısı olmadan aşı olmayı istememesi, evden çalışıp tüm maaşını alma teklifini reddedip riskli grupla çalışmaya devam etmesinin iş sağlığı ve güvenliği için önemli bir tehlike oluşturacağından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuş davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanınkabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tıbbi mümessil olarak, Eczacı ve Doktorlarla çalışma yaptığından ve meslek alanı da sağlık çalışanlarının olduğu bir alan olduğundan hem kendi sağlığı hem de çalışma alanındaki meslek gruplarının sağlığı için çalışan olarak gerekli tedbirleri alması gerektiğini,esas konunun davacının aşı olup olmamasından öte iş sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atması olduğunu ve bu süreçte işverenin her türlü iyiniyetine sistematik olarak karşı koyup güven ilişkisini zedelediğini, işverence tüm çalışanlarına aşı konusunda kendi özgür iradeleri ile karar verip olmak isteyenlerin olabileceği olmak istemeyenlerinde mutlaka tedbir amaçlı işine evden ve uzaktan devam edilebileceği ve aynı ücretlerini alabileceklerinin teklif edildiğini, davacının kendisine bu teklifin yapılmadığı yönünde itirazı olmadığını,davacının planlı şekilde işiçözümsüz noktalara getirmek istediğini, aşıyı bir zorlama değil seçenek olarak ileri sürdüklerini, aksi halde evden çalışılmasını istediklerini,sadece özgür irade ile olunabilecek covid aşısını iş veren dayatmış gibi değerlendirilip kurulan kabul hükmü usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğiniöne sürerek istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Davacının istemi işe iadeye yönelik olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraf istinafa başvurmuştur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 356/1. maddesi gereğince yapılan değerlendirmeye göre incelemenin duruşmalı yapılmasını gerektiren eksik bir husus görülmediğinden istinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İleri sürülen istinaf nedenlerine, yapılan inceleme ve dosya kapsamına göre uyuşmazlık; davacının iş akdinin hukuka uygun şekilde haklı/geçerli nedenle feshedilip feshedilmediği hususlarındandır.
13/09/2021 tarihli fesih ihtarnamesine göre davacının iş sözleşmesinin aşı olmamakta direnmesi nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-ı maddesindeki ''işçinin kendi isteği ve savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretin tutarı ile ödemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması '' şeklindeki düzenleme gereğince feshedildiği görülmüş ise de; davacının 22.08.2021-04.09.2021 tarihleri arasında Covid nedeni ile karantinada olduğu, davacı tarafından gönderilen 23/08/2021 tarihli mail ve eki rapor nedeni iledavalı işverence de bu durumun bilindiği, hatta 09/09/2021 tarihinde davacıya mail atılarak “İşyerlerinde Covid-19 Tedbirleri” konulu yazısına istinade önce antikor testi yaptırması ve antikor test sonucuna göre de her hafta başında düzenli bir şekilde ÇSGB’nin yazısında belirttiği gibi PCR Test sonucunu aksatmadan tarafına iletmesinin istendiği, hatta davacının da elektronik postaya Covid-19 hastalığı sonrası bağışıklık kabul edilen süre içerisinde olduğundan “İşyerlerinde Covid-19 Tedbirleri” yazısında da belirtildiği üzere PCR ve antikor testi verme zorunluluğum bulunmadığını ifade ettiği,
 Covid-19 geçirmiş risk gruplarına 21/07/2021 tarihli genelge ile üç ay sonra aşı uygulandığı, diğer bir deyişle karantina bitiminden sonra 3 ay içerisinde aşı yapılmasının mümkün bulunmadığı, davacının iş bu süreç içerisinde aşı olmadığı gerekçesi ile işten çıkarıldığı dolayısı ile fesih işleminin hukuka uygun yapılmadığı, bununla birlikte aşı olmadığı iddia edilen davacıya alternatif çalışma yöntemlerinin sağlanmadığı, yıllık ücretli izin kullanması teklifinde bulunulmadığı, uyarı ve ihtarname dışında alternatif çözüm yollarına gidilmeksizin iş sözleşmesinin salt bu nedenle feshedildiği, her ne kadar davalı bu hususta sözlü olarak davacıya farklı çalışma sistemlerinin önerildiğini söylemiş ise de sözlü olarak alternatifler arandığını destekler dosyada delil de olmadığı, tüm bu nedenlerle feshin geçersiz olduğu ve İDM'nin işe iade kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Bu durum karşısında; HMK'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; ilk derece mahkemesi kararının, maddi vakıa, usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf sebep ve gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;        
1-)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b/1. bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-)Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davalı tarafça yatırılmakla HARCIN YETERLİLİĞİNE,
3-)Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Karar tebliğ ve harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ TARAFINDAN YERİNE GETİRİLMESİNE,
 Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 7036 sayılı Yasa'nın 8/1-a maddesi ve 4857 sayılı Yasa'nın 20. maddesinin 3. fıkrası gereğince KESİN olmak üzere 26/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.