İŞÇİNİN DAVARANIŞLARININ İŞ AKIŞINI BOZMASI

SAYILAR

Esas No : 2010/3363
Karar No : 2011/16270
Tarihi : 01.06.2011
İlgili Kanun/Madde : 4857 S.İşK/18-21
Yargı Yeri: YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • İŞÇİNİ,N DAVARANIŞLARININ İŞ AKIŞINI BOZMASI • HAKLI FESİH AĞIRLIĞINDA OLMAYAN DAVRANIŞ • GEÇERLİ FESİH

Tam Metin

 

YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2010/3363
2011/16270
01.06.2011
İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/18-21
   

  • İŞÇİNİN DAVARANIŞLARININ İŞ AKIŞINI BOZMASI
  • HAKLI FESİH AĞIRLIĞINDA OLMAYAN DAVRANIŞ
  • GEÇERLİ FESİH
  ÖZETİ Davacı, Dolum ve Park Kuralları ile Emniyetli Sürüş Değerlendirme Formunu iş sözleşmesinin eki olarak imzalamış, içeriğini kabul etmiştir. Davacının fiilen gerçekleştirdiği iş, akaryakıt taşımacılığı olup, içerdiği tehlike riski nedeniyle yüksek güvenlik standartları gerektirmektedir. Bu anlamda gerekli tedbirleri almak konusunda da işveren üzerine düşen görevleri yerine getirmiştir. Oysa davacı daha önce kendisine bildirilen güvenlik tedbirlerini yeterince uygulamayarak, dolum ve boşaltım kurallarına uymayarak iş disiplinini ve güvenliğini bozucu, işyerinde olumsuzluklara neden olan davranışta bulunmuştur. Bu nedenle davacının geçmiş çalışma şekli taraflar arasındaki iş sözleşmesinin yürütülmesini sağlamasına engel olduğundan iş akışını bozmaya neden olmuştur. Davacının bu eylemleri haklı fesih ağırlığında olmayıp geçerli fesih ağırlığında olduğundan fesih geçerli nedene dayanmaktadır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir  
             

DAVA                                   :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
                                    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
                                     Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi T.Yavuz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, iş akdinin haksız ve geçersiz olarak fesih edildiği 02.03.2009 tarihine kadar tır şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın işverence feshedildiğini, fesihte yasal koşullara aykırı davranıldığını, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığını belirterek, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istenmiştir.
Davalı vekili,   davacının iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25. maddesine istinaden haklı olarak fesih edildiğini,  davacıya iş güvenliği konusunda gerekli eğitimlerin verildiğini ancak davacının dikkatsiz davranışları neticesinde belirli tarihlerde yaptığı hatalar ve verdiği hasarlar neticesinde sürekli olarak ihtar veya sözlü uyarı verildiğini ancak son olarak da 28/02/2009 tarihli seferde davacı katı olarak uygulanması gereken hız limitlerine uymadığını ve bu nedenle trafik cezası kesildiğini, davacının yazılı savunması istendiğinde ise davacının bu olayı kabul ettiğini, defalarca kez uyarı almasına rağmen davacının hiçbir değişiklik göstermemiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece,  davalı işveren tarafından feshe konu edilen olaylarla ilgili uyarı ve ihtar cezaları verildiği,  ilgili tutanakların işveren tarafından her zaman düzenlenebilecek özellikte olup fesih baskısı altında davacının tutanakları imzaladığı kanaati oluştuğundan, fesih bildirimindeki hususların davalı tarafından ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmakla feshin geçersiz olduğu değerlendirilerek işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşçinin geçerli bir feshe neden olabilecek davranışları İş Yasasının 25.maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa İş Yasasının 18/1.maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Somut olayda, işyerinde tanker şoförü olarak çalışan davacının işyerindeki çalışma süresi yaklaşık bir yıl olduğu halde bu süre içinde hakkında birçok kez tutanak ile açıklaması alınmış ve ihtarla cezalandırılmıştır.  Davacı, Dolum ve Park Kuralları ile Emniyetli Sürüş Değerlendirme Formunu iş sözleşmesinin eki olarak imzalamış, içeriğini kabul etmiştir. Davacının fiilen gerçekleştirdiği iş, akaryakıt taşımacılığı olup, içerdiği tehlike riski nedeniyle yüksek güvenlik standartları gerektirmektedir. Bu anlamda gerekli tedbirleri almak konusunda da işveren üzerine düşen görevleri yerine getirmiştir. Oysa davacı daha önce kendisine bildirilen güvenlik tedbirlerini yeterince uygulamayarak, dolum ve boşaltım kurallarına uymayarak iş disiplinini ve güvenliğini bozucu, işyerinde olumsuzluklara neden olan davranışta bulunmuştur. Bu nedenle davacının geçmiş çalışma şekli taraflar arasındaki iş sözleşmesinin yürütülmesini sağlamasına engel olduğundan iş akışını bozmaya neden olmuştur. Davacının bu eylemleri haklı fesih ağırlığında olmayıp geçerli fesih ağırlığında olduğundan fesih geçerli nedene dayanmaktadır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE, 
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,                     
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak 01.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.