Yargı Kararları

İŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAKLANAN FESİH

SAYILAR

Esas No : 2021/3783
Karar No : 2023/407
Tarihi : 08/02/2023
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/18-21
Yargı Yeri: T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : lİŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAKLANAN FESİH lİŞVERENİN GEÇERLİ FESİH NEDENLERİNİ GÖSTERİR GEREKÇELERİNİ SÜRESİ İÇİNDE SUNMAMASI lGEÇERSİZ FESİH

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2021/3783
Karar No. 2023/407
Tarihi: 08/02/2023

lİŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAKLA-NAN FESİH
lİŞVERENİN GEÇERLİ FESİH NEDENLERİNİ GÖSTERİR GEREKÇELERİNİ SÜRESİ İÇİNDE SUNMAMASI
lGEÇERSİZ FESİH

ÖZETİ: İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır. Eğer işçinin yükümlülüğünü ihlal etmekten kaçınma olanağına sahip olduğu tespit edilirse fesihten önce işçiye ihtar verilip verilmediği, ihtara rağmen davranışını tekrar etmesi halinde İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca savunması alınarak iş sözleşmesinin feshedilip edilmediğine bakılacaktır.
İspat külfeti kendisinde olan davalının iş akdinin feshinin yerindeliğine ilişkin olarak ilgili belgeleri yasal süresi içerisinde dosyaya sunmamış olduğu, bir başka deyişle davalı tarafından dosya kapsamına yasal süresi içerisinde delil sunulmadığı, davacının savunmasının aksinin ispat edilemediği, davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersiz olduğu sonucuna varılmakla, yerel mahkeme tarafından davacının davasının kabulüne karar verilmesi ve işe iadenin mali sonuçlarının değerlendirilmesi gerekirken karar yerinde yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.

DAVA: Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI   
Davacı vekili; davacının, davalıya ait "Beysukent" şubesinde, "Mağaza Yöneticisi" olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 28.04.2020 tarihli fesih bildirimi ile feshedildiğini, feshinin usulsüz ve feshe ilişkin bildirilen gerekçe haksız olup geçerli bir nedene dayanmadığı gibi, Anayasa dahil olmak üzere yasaya ve genel hukuk kurallarına aykırı olduğunu, davalı tarafın fesih bildiriminde, yaklaşık 15,00'er TL'den ve toplamda 90,00 TL'ye yakın muhtelif et ürününün kasadan geçirilmek suretiyle, ödemenin yapılmamış olması nedeniyle görevin suiistimal edildiğini iddia ederek, davacının iş akdini feshettiğini bildirdiğini, savunmasında da belirtildiği gibi, davacı bahse konu eti-kemiği kendi ücretinden karşılamak amacıyla ve kasadan geçirerek, iş yeri yakınında bulunan sokak hayvanlarını beslemek amaçlı aldığını, bu husus diğer çalışanların ifadesinde de yer aldığı, ödemesinin yoğun çalışma döneminde unutulmasından kaynaklandığını, davacının, anılan eksiklik fark edildiğinde ödeme talebinde ya da maaş kesintisi talebinde bulunmasına rağmen, bu olay talebi dikkate alınmadan iş akdinin fesih gerekçesine dayanak yapıldığını, davacının bir suistimal yahut kötü niyet ve davranış içerisinde olmadığı, aldığı ürünlerin kasadan geçirilerek tahakkuk ettirilmesinden de açıkça görüldüğünü, davacının iş akdinin savunmasının istenildiği gün itibariyle 27.04.2020 tarihi itibariyle feshedildiğini, davalının bu yöndeki tutumunun samimi olmadığını, savunmada yer verilen hususları değerlendirmeden iş akdinin haklı sebep olmadan sonlandırılacağı pandemi döneminde iş akdi feshi gerekçesi yapıldığını, belirterek, fesih işleminin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.      
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin davalı işverenlik tarafından, yaklaşık 15 er TL'den ve toplamda 90 TL'ye yakın muhtelif et ürününün kasadan geçirilmek suretiyle, ödemenin yapılmamış olması nedeniyle görevin suiistimal edildiğini iddia edilerek feshedildiğini, davacının bahse konu eti-kemiği kendi ücretinden karşılamak amacıyla ve kasadan geçirerek, iş yeri yakınında bulunan sokak hayvanlarını beslemek amaçlı almış olduğunu, bu hususun ödemesinin yoğun çalışma döneminde unutulmasından kaynaklanmış olduğunu, davacının anılan eksiklik fark edildiğinde ödeme talebinde ya da maaş kesintisi talebinde bulunmasına rağmen, bu olayın talebi dikkate alınmadan iş akdinin fesih gerekçesine dayanak yapılmış olduğunu, davacının bir suiistimal yahut kötü niyet ve davranış içerisinde olmadığının, aldığı ürünlerin kasadan geçirilerek tahakkuk ettirilmesinden de açıkça görülmekte olduğunu, fesih bildiriminde 28.04.2020 tarihi itibariyle iş akdinin feshedileceğinin bildirilmesine rağmen, samimi olmayan bir tutumla davacının iş akdinin 27.04.2020 tarihi itibariyle feshedildiğinin SGK'na bildirilmiş ve buna göre işten ayrılış belgesi düzenlenmiş olduğunu, meydana gelen eylemle orantılı bir uygulamaya gidilmeden, davacının iş akdinin usulsüz ve haksız olarak, ahde vefa ilkesi de göz ardı edilerek feshedildiğini, davalı işveren tarafından cevap verme, delil bildirme ve Mahkeme'nin ihtaratlı müzekkeresinden sonra dosyaya sunulan belgeler arasında, davalı iş yerinde kasiyer olarak çalışan C. S. tarafından imzalı ifade de, davacı müvekkilin3 Nisan günü kasasından ürün geçmesini söylediğini ve ödemesini almadığını ifade etmiş ise de, yine işveren tarafından sunulan tabloda 03.04.2020 tarihli ürünün geçtiği kasanın diğer bir kasiyer olan Y. K.na ait olduğunu, işverenin bu tutarsız ve gerçeğe aykırı beyanı da fesih gerekçesinde göstermiş olmasının iyi niyetli olmadığını göstermekte olduğunu, davalı işverenlikçe bu kasa açıklarının nedeni ve açığa sebebiyet veren çalışanların savunmasının alındığına, disiplin kuruluna sevk edildiğine yahut iş akdinin sonlandırıldığına dair bir bilgi yahut belge de söz konusu olmadığını, o kadar ki, anılan kasaların neredeyse her gün açık verdiğinin de anılan belgeden anlaşılmakta olduğunu, yalnızca davacının iş akdini feshederek, eşit işlem borcuna da sadık kalmamış olduğunu, davacının bu eyleminin, işvereni bir zarara uğratmak yahut kendine menfaat sağlamak amaçlı olmadığını, işverenin bunu, İş Kanunu'nun 25. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendinde sayılan güveni kötüye kullanma veya hırsızlık gibi çok ağır bir ithama büründürmüş olması ve bu gerekçeyle iş akdini feshetmesinin de kabul edilemez olduğunu, yapılan fesih, tutarsız ve haklı bir fesih için yeterli ağırlıkta olmadığını, Mahkemece bu hususlar incelenmeden ve irdelenmeden davanın reddine karar verilmiş olmasının son derece hatalı olduğunu, davalı tarafın süresi içerisinde cevap ve delil bildirmemiş olduğunu, davalının yasal süresi geçtikten sonra dosyaya kazandırmaya çalıştığı bilgi ve belgelerin değerlendirmeye alınmasının mümkün olmadığını, Mahkemece, davalı işverene hitaben yazılan 28.07.2020 tarihli ve ihtaratlı müzekkerede istenilen bilgi ve belgelerin de davalı işverenlikçe dosyaya sunulmamış olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.          
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE 
Dava işe iade ve tespit talebi içermektedir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır. Eğer işçinin yükümlülüğünü ihlal etmekten kaçınma olanağına sahip olduğu tespit edilirse fesihten önce işçiye ihtar verilip verilmediği, ihtara rağmen davranışını tekrar etmesi halinde İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca savunması alınarak iş sözleşmesinin feshedilip edilmediğine bakılacaktır.
Somut olayda, davacının, davalı işveren bünyesinde en son mağaza yöneticisi olarak çalıştığı, davacı tarafça iş akdinin işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğinin ileri sürüldüğü, davalı işveren tarafından yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı, davalı tarafından 28/04/2020 tarihli yazılı fesih bildirimi ile, yaklaşık 15,00'er TL'den ve toplamda 90,00 TL'ye yakın muhtelif et ürününün kasadan geçirilmek suretiyle, ödemenin yapılmamış olması nedeniyle görevin suiistimal edildiği iddia edilerek davacının iş akdinin feshedildiği bildirilmiş ise de, davacının alınan savunmasında tutanağa konu ürünlerin son kullanma tarihi geçen ürünler olduğunu, bunları kasadan geçirip köpeklere attığını, ve ödemeleri yapmayı unuttuğunu belirttiği, davacının fesih ihbarının ve fesih tarihinin 28.04.2020 tarihinde olması ilişkin karar alınmış olmasına rağmen, SGK bilgilerine göre fesih tarihinin 27.04.2020 olduğu, davalı vekilinin 26/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde bir kısım belgelerin sunulduğu, 28/12/2020 tarihinde davacıya ait özlük dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderildiği, ispat külfeti kendisinde olan davalının iş akdinin feshinin yerindeliğine ilişkin olarak ilgili belgeleri yasal süresi içerisinde dosyaya sunmamış olduğu, bir başka deyişle davalı tarafından dosya kapsamına yasal süresi içerisinde delil sunulmadığı, davacının savunmasının aksinin ispat edilemediği, davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersiz olduğu sonucuna varılmakla, yerel mahkeme tarafından davacının davasının kabulüne karar verilmesi ve işe iadenin mali sonuçlarının değerlendirilmesi gerekirken karar yerinde yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.     
Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK.'nun 353/1-a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde ilgili tarafa iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemesince bilahare nazara alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.